Somut olayda; Türk Medeni Yasasının 327. maddesinde, çocuğun bakımı ve eğitimi için gerekli giderlerin ana ve baba tarafından karşılanacağı, çocuğun özel durumu olağanüstü harcamalar yapılmasını gerektirdiğinde veya olağandışı herhangi bir sebebin varlığı halinde, hakimin izniyle çocuğunu mallarından onun bakım ve eğitimi ve yetecek belli bir miktarın sarfedilebileceği, Aynı Yasanın 356/2. maddesinde de, çocuğun bakımı, yetiştirilmesi ve eğitimi için zorunluluk varsa hakim ana ve babaya belirlediği miktarlarda çocuğun diğer mallarına da başvurma yetkisini tanıyabileceğine ilişkin hükümlerinin uygulanması gerektiği anlaşılmaktadır. Bu durumda; Türk Medeni Yasasının ikinci kitabının ikinci kısmında düzenlenen maddelerin uygulanmasında Aile Mahkemesi görevlidir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; H.Y.U.Y.’nın 25. ve 26. maddeleri gereğince İzmir 10. Aile Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 04/12/2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Yurtdışına Çıkış Yasağı (İhtiyati Tedbir) Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Müşterek çocukların yurtdışına anneleri ile birlikte çıkışlarının yasaklanmasına ilişkin ihtiyati tedbir kararına itiraz edilmiş, itirazın reddine ilişkin ek karar aleyhine tedbir kararı verilen anne Nadejda tarafından temyiz edilmiştir. Dosyanın temyizen incelenmesinden önce 17.9.2012 tarihinde mahkemesince temyize konu ihtiyati tedbir kararının ortadan kaldırıldığı anlaşılmakla, temyiz incelemesinin konusu kalmamıştır. Konusu kalmadığından anılan temyiz talebinin reddine karar vermek gerektirmiştir. SONUÇ:Yukarıda gösterilen sebeple temyiz talebinin REDDİNE, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, oybirliğiyle karar verildi. 19.10.2012 (Çrş.)...
İlköğretim Okulunun dış kapısını zorlayıp camını kırarak içeri girdikten sonra okulun güvenlik görevlisi mağdur ... bıçakla tehdit ederek öğretmenler odasından çıkmasına izin vermemek suretiyle, kamu kurum ve kuruluşlarına ait binanın eşyasına zarar verme ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılmak suçlarını işlediklerinin iddia edilmesi nedeniyle, anılan suçlardan sanıklar hakkında zamanaşımı içinde işlem yapılması olanaklı kabul edilmiştir. Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre, sanık.... ve... savunmanının temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usul ve yasaya uygun bulunan hükmün, tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA, 27/05/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Dosya içerisinde yer alan Nüfus Kayıt tablosuna göre ise; davacının, 403 sayılı Yasanın 20.maddesi uyarınca 01.09.1998 tarihli Bakanlar Kurulu kararı ile, Türk Vatandaşlığından izinle çıkmasına karar verilmiş, ancak aynı yasanın 22.ve 23.maddelerine göre, çıkma ve izin belgelerinin teslim tarihleri görülmemekte, bu anlamda izinle çıkma ile Türk Vatandaşlığının kaybedildiği tarih saptanamamaktadır. Bu nedenle; davacı ...’in, Mülga 403 sayılı Türk Vatandaşlık Yasasının 20.ve devamı maddeleri uyarınca, izinle çıkma ile Türk Vatandaşlığını hangi tarih itibarıyla kaybettiği hususu,............sorulmalı; ayrıca çıkmaya dair ilgili tüm kayıt ve belgelerinde celbi ile, eklendikten sonra dosyanın incelenmek üzere gönderilmesi için mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 04.07.2013 günü oybirliği ile karar verildi. ........
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede: 1- Sanık ... hakkında kurulan hükme yönelik temyizde; Eyleme ve yükletilen suça yönelik O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz iddiaları yerinde görülmediğinden tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA, 2- Sanık ... hakkında kurulan hükme ilişkin temyize gelince; Polis memuru olan sanığın, mahkemece tutuklanıp cezaevine nakledilmek üzere kendisine teslim edilen tutuklunun, muhafaza edildiği araçtan dışarı çıkmasına izin verdikten sonra, görevinin gerektirdiği dikkat ve özeni göstermeyerek kaçmasına neden olma fiilinin, TCK'nın 294. maddesinde düzenlenen "kaçmaya imkan sağlama" suçunu oluşturduğu gözetilmeden, yasal olmayan gerekçelerle beraat kararı verilmesi, Yasaya aykırı ve O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak...
in Bakanlar Kurulunun 12.12.1991 tarihli kararı ile Türk vatandaşlığından çıkmasına izin verildiği ve kişinin Danimarka Krallığı vatandaşlığına geçtiği anlaşılmaktadır. Temyiz incelemesi yapılabilmesi için; Türk vatandaşı olmayan ...'e, mahkeme hükmünün ve temyiz dilekçesinin 1965 tarihli Hukuki ve Ticari Konularda Adli ve Gayri Adli Belgelerin Yabancı Memleketlerde Tebliğine Dair Sözleşme hükümlerine uygun olarak tebliğ edilip gerekli temyiz süresinin beklenmesi; Ayrıca, dava dosyasının, 6100 sayılı Kanunun 302/4. ve Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 203. maddeleri uyarınca tarih ve işlem sırasına göre düzenlenip, dizi listesine bağlandıktan sonra gönderilmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda değinilen eksikliklerin giderilmesi için dosyanın YEREL MAHKEMEYE GÖNDERİLMESİNE 30/03/2017 günü oy birliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Çocuğun Yurt Dışında Oturmasına İzin Verilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Hakim tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez (HMK. md.26). Velayet kendisinde olan davacı anne iki yıllık süre için çocuğun yurtdışında kendisi ile oturmasına izin verilmesini talep etmiş mahkemece süre sınırlaması yapılmadan bu konuda izin verilmiştir. Mahkemenin oturma izni vermesi doğru ise de süre sınırlaması yapmadan talebi aşarak karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir....
(TMK.md.174/2) Gerçekleşen bu durum karşısında koca lehine manevi tazminat verilmesi doğru olmamıştır. 3-Velayeti anneye bırakılan müşterek çocukların, yurtdışına çıkışlarının babalarının rıza ve muafakatına bağlı tutulması, annenin velayet hakkını gereği gibi kullanmasını engelleyeceği niteliktedir. Bu yön dikkate alınmadan yazılı olduğu şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır. SONUÇ:Temyiz edilen hükmün 2. ve 3. bentlerde açıklanan nedenle kadın lehine, manevi tazminat ve çocukların yurtdışına çıkışları yönünden BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında sair temyiz itirazlarının 1.bentte açıklanan nedenle ONANMASINA, duruşma için takdir olunan 500 YTL. vekalet ücretinin İhsan'dan alınıh Maria'ya verilmesine, aşağıda yazılı harcın İhsan'a yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna, temyiz peşin harcının yatıran Maria'ya geri verilmesine, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 10.04.2007...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Dolandırıcılık HÜKÜM : 3 kez TCK'nın 157/1, 52/2-4, 51. maddeleri gereğince (1 yıl hapis cezası, erteleme, 1 yıl denetim süresi, 2.400 TL adli para cezası, 10 taksit) Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanığın yurtdışına işçi olarak göndermek vaadi ile aldattığı katılanlar ve müşteki ...'...
Yıl Ağız ve Diş Sağlık Merkezinde diş hekimi olarak görev yapan davacının, 03.09.1990 tarihinde Sandığa tabi göreve başladığı, 03.08.1992-05.08.1996 tarihleri arasında bilgi ve görgüsünü artırmak üzere yurtdışına gitmesi nedeniyle aylıksız izin kullandığı, 05.08.1996 tarihinde tekrar görevine başladığı, 06.10.1998-12.12.1998 tarihleri arasında babasının rahatsızlığı nedeniyle aylıksız izin kullandığı, 12.12.1998 tarihinde görevine başladığı, 01.11.1999-01.11.2000 tarihleri arasında babasının rahatsızlığı nedeniyle tekrar aylıksız izne ayrıldığı, 01.11.2000 tarihinde tekrar görevine başladığı ve 21.03.2003- 21.09.2003 tarihleri arasında on hizmet yılını doldurması nedeniyle kurumu tarafından 6 ay süreyle aylıksız izin verildiği, aylıksız izinli olarak geçen bu süreyi borçlanmak istemesi üzerine, Emekli Sandığı tarafından, muhtelif tarihlerde kullandığı aylıksız izin süreleri düşürüldüğünde devlet memurluğunda on hizmet yılını doldurmadığından anılan sürelerin borçlandırılmasına olanak bulunmadığına...