WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili, davacının muris lehine işlemler yapmadığı ve murisin malvarlığının elden çıkmasına sessiz kaldığını belirterek davacının hizmet verdiğini kabul etmiştir. HMK'nın 190 maddesi uyarınca ispat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Davalı, davacı ile aralarında hizmet ilişkisi olduğunu ve hizmet aldığını kabul ettiğine göre, davacının ayıplı hizmet verdiği, murisin mal varlığını elden çıkmasına neden olacak şekilde ifada bulunduğu ve edimlerini gereği gibi yerine getirmediği yönündeki savunmasını kanıtlamalıdır. Ne var ki davalı bu yöndeki savunmasını kanıtlamış değildir. Davalının belirttiği dava dosyaları davacının mali müşavirlik hizmetini ayıplı yerine getirdiğine dair savunmasını ispatlayacak nitelikte görülmediğinden, mahkemece bu dosyaların incelenmemesinde isabetsizlik görülmemiştir....

    Kararı, davalı ... kendi adına asaleten, diğer davalı şirketi temsilen temyiz etmiştir. 1- Dava, şirket ortaklığından çıkmaya izin verilmesi istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda özetlenen gerekçeyle davacının davalı ..... ortaklığından çıkmasına izin verilmesine karar verilmiştir. Ancak, şirket ortaklığından çıkmaya izin davasında husumetin şirkete yönetilmesi yeterli olup, şirket ortaklarına husumet düşmez....

      Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacının tasfiye payının ....002,44 TL olduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile davacının davalı şirketten çıkmasına izin verilmesine, 9.632,00 TL' nin kararın kesinleştiği tarihten itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 513,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalı vekilinden alınmasına, 11.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Velayet düzenlemesinde; çocukla ana ve baba yararının çatışması halinde, çocuğun yararına üstünlük tanınması gereklidir. Çocuğun yararı ise; çocuğun bedensel, fikri ve ahlaki bakımdan en iyi şekilde gelişebilmesi ve böyle bir gelişmenin gerçekleştirilmesi için, çocuğa sosyal, ekonomik ve kültürel koşulların sağlanmış olmasıdır. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesinin 12. ve Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesinin 3 ve 6. maddeleri idrak çağındaki çocukların kendilerini ilgilendiren konularda görüşünün alınması ve görüşlerine gereken önemin verilmesini öngörmektedir. Çocukların üstün yararı gerektirdiği takdirde, görüşlerinin aksine karar verilmesi mümkündür. Velayet kamu düzenine ilişkin olup, re'sen araştırma ilkesi geçerlidir. Bu nedenle yargılama sırasında meydana gelen gelişmelerin bile göz önünde tutulması gerekir....

          Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 21.02.2008 tarihli kararı ile ortaklıktan çıkmasına izin verilmiştir. Davalılar ... ve ... da davalı ... İşleme Mak. İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti'nin ortaklarındandır. Davacı, dava dilekçesinde davalılardan ...'in şirkete sermaye olarak koymayı üstlendiği arsa ve makinelerin şirkete verilmediğini, bu nedenle ortaklıktan çıkmasına izin verilmesine ilişkin ... 5. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 21.02.2008 tarihli kararı ile davalı ... tarafından üstlenilen sermaye üzerindeki ortaklık payını alamadığını ileri sürerek sermaye olarak taahhüt edilen taşınır ve taşınmaz malların rayiç bedellerinin tespiti ile bunlar üzerindeki %25 ortaklık payının tahsilini ve davalı ... , İşleme Mak. İnş. San. ve Tic. Ltd....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığının ihlali HÜKÜM : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: I-Suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükmün incelenmesinde; Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hâkimin takdirine göre suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA, II-Suça sürüklenen çocuk hakkında işyeri dokunulmazlığını ihlal suçundan kurulan hükmün incelenmesinde; Suça sürüklenen çocuğun müştekinin işyerine, işyerinin açık ve faaliyetine devam ettiği, herkesin girip çıkmasına müsaade edildiği bir saatte girip hırsızlık eylemini gerçekleştirdiği anlaşıldığından, işyeri dokunulmazlığını ihlal suçunun yasal unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden...

              Ancak; 1- Müştekinin duruşmada alınan ifadesinde olaydan 3 gün sonra zararının karşılandığını belirtmesi karşısında suça sürüklenen çocuk hakkında TCK’nun 168/1.maddesinin uygulanması gerektiğinin düşünülmemesi, 2-Suça sürüklenen çocuğun müştekinin işyerine, işyerinin açık ve faaliyetine devam ettiği, herkesin girip çıkmasına müsaade edildiği bir saatte girip hırsızlık eylemini gerçekleştirdiği anlaşıldığından, işyeri dokunulmazlığını ihlal suçunun yasal unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 19/03/2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                e yapmış olduğu tüm şifahi başvuruların sonuçsuz kaldığını, müvekkili yazılı biçimde ilk olarak 08.11.2016 tarihli bir ihtarname ile başvurduğunu, ortaklıktan ayrılmak istediğini belirttiğini, fakat hala aynı durumun devam ettiğini ve müvekkiline bilgi verilmediğini, açıklanan sebeplerle müvekkilinin, davalı şirketteki ortaklığından bedelsiz olarak çıkmasına izin ve karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı (iki kez), kişiyi hürriyetinden yoksun kılma (bir kez) (sanık ...); beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı (sanıklar... ile... haklarında birer kez) HÜKÜM : Sanık ...'ın atılı suçlardan ve sanıklar ... ile ...'ün çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan mahkumiyetlerine İlk derece mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle, 02.12.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunla getirilen düzenlemeler de gözetilip dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanıklar... ile... haklarında kurulan hükümlerin incelenmesinde; Hükümlerden sonra 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesi ile ilgili olarak 24.11.2015 tarihli, 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı ilamıyla verilen iptal kararının infaz aşamasında nazara alınması mümkün görülmüştür....

                    Dairemizin kararlılık kazanmış olan uygulamasına göre yurtdışına sefer yapan tır şoförlerinin salt tanık deliline dayanarak fazla çalışma ücreti talep etmeleri mümkün değildir. Tanıkların anlatımları kendi çalışma saatleri ile ilgili olup, dava açan tır şoförü ile aynı seferde görev yapmamaları sebebiyle günlük çalışma saatlerini tam olarak bilmeleri imkânsızdır. Öte yandan uluslararası tır şoförleri mesailerini kendileri belirledikleri gibi günlük tır kullanımıyla ilgili sıkı trafik mevzuatına uymak zorundadırlar. Yurtdışına sefer yapan tır şoförlerinin fazla çalışma yaptıklarını yazılı delille ispatlamaları gerekir. ./.. - 2 - 3-Somut olayda, davacının davalı işyerinde şoför olarak çalıştığı, hem yurtiçinde hem yurtdışında çalıştığı anlaşılmıştır. Karara esas alınan bilirkişi raporuna göre; davacının haftalık onsekiz saat fazla mesai yaptığı kabul edilerek hesaplama yapılmış ve mahkemece bu miktar üzerinden hüküm kurulmuştur....

                      UYAP Entegrasyonu