Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 10/06/2021 tarih ve 2021/269 Esas 2021/602 Karar sayılı ilamı ile davanın vasi değişikliği talebi olarak değerlendirilerek vasi değişiklik talebinin yerinde bulunmaması sebebiyle karar verilmesine yer olmadığına dair karar verildiği, bu kararın istinaf edildiği görülmüştür. Osmaniye 1. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2016/502 Esas sayılı dava dosyası ile küçük T2 vasi olarak T1 atandığı, vesayete ilişkin taleplerin bu dosya üzerinden değerlendirilmesi gerektiği anlaşılmıştır. TMK'nın 337/2. maddesinde "Ananın, küçük, kısıtlı veya ölmüş ya da velayetin kendisinden alınmış olması durumunda hâkimin çocuğun menfaatine göre vasi atayacağı veya velayeti babaya tevdii edeceği" öngörülmüştür....
Hak ehliyeti bulunan her gerçek ve tüzel kişi, davada taraf olabilme ehliyetine de sahiptir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 28’inci maddesinde ise, kişiliğin, çocuğun sağ olarak tamamıyla doğduğu anda başlayıp ölümle sona erdiği ve çocuğun hak ehliyetini, sağ doğmak koşuluyla ana rahmine düştüğü andan başlayarak elde ettiği hüküm altına alınmış olup, gerçek kişilerin kişiliği ve bununla medeni haklardan yararlanma (hak) ehliyeti ölümle sona erdiğinden, ölmüş kişinin taraf ehliyeti bulunmamaktadır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 114. maddesinde, taraf ve dava ehliyetine sahip olunması, dava şartı olarak düzenlenmiş ise de; anılan Yasanın tarafta iradi değişikliği düzenleyen 124/3. maddesinde, maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebinin, karşı tarafın rızası aranmaksızın hakim tarafından kabul edileceği belirtilmiştir. 2) Somut olayda; ... Anadolu 17....
Hak ehliyeti bulunan her gerçek ve tüzel kişi, davada taraf olabilme ehliyetine de sahiptir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 28’inci maddesinde ise, kişiliğin, çocuğun sağ olarak tamamıyla doğduğu anda başlayıp ölümle sona erdiği ve çocuğun hak ehliyetini, sağ doğmak koşuluyla ana rahmine düştüğü andan başlayarak elde ettiği hüküm altına alınmış olup, gerçek kişilerin kişiliği ve bununla medeni haklardan yararlanma (hak) ehliyeti ölümle sona erdiğinden, ölmüş kişinin taraf ehliyeti bulunmamaktadır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 114. maddesinde, taraf ve dava ehliyetine sahip olunması, dava şartı olarak düzenlenmiş ise de; anılan Yasanın tarafta iradi değişikliği düzenleyen 124/3. maddesinde, maddi bir hatadan kaynaklanan ve ya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebinin, karşı tarafın rızası aranmaksızın hakim tarafından kabul edileceği belirtilmiştir....
Hak ehliyeti bulunan her gerçek ve tüzel kişi, davada taraf olabilme ehliyetine de sahiptir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 28. maddesinde ise, kişiliğin, çocuğun sağ olarak tamamıyla doğduğu anda başlayıp ölümle sona erdiği ve çocuğun hak ehliyetini, sağ doğmak koşuluyla ana rahmine düştüğü andan başlayarak elde ettiği hüküm altına alınmış olup, gerçek kişilerin kişiliği ve bununla medeni haklardan yararlanma (hak) ehliyeti ölümle sona erdiğinden, ölmüş kişinin taraf ehliyeti bulunmamaktadır. 6100 sayılı HMK'nın 114. maddesinde, taraf ve dava ehliyetine sahip olunması, dava şartı olarak düzenlenmiş ise de; anılan kanunun tarafta iradi değişikliği düzenleyen 124/3. maddesinde, maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebinin, karşı tarafın rızası aranmaksızın hakim tarafından kabul edileceği belirtilmiştir....
O yer Cumhuriyet savcısının temyiz istemi ; sanığın istikrarlı inkarı, mağdurenin beyan değişikliği, görgüye dayalı tanık beyanı olmaması nedeniyle sanığın atılı suçu işlediğine dair delil bulunmadığından 5271 sayılı Kanun'un 223 üncü maddesinin (e) bendi gereğince beraat kararı verilmesi istemine ilişkindir. III....
Hak ehliyeti bulunan her gerçek ve tüzel kişi, davada taraf olabilme ehliyetine de sahiptir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 28’inci maddesinde ise, kişiliğin, çocuğun sağ olarak tamamıyla doğduğu anda başlayıp ölümle sona erdiği ve çocuğun hak ehliyetini, sağ doğmak koşuluyla ana rahmine düştüğü andan başlayarak elde ettiği hüküm altına alınmış olup, gerçek kişilerin kişiliği ve bununla medeni haklardan yararlanma (hak) ehliyeti ölümle sona erdiğinden, ölmüş kişinin taraf ehliyeti bulunmamaktadır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 114. maddesinde, taraf ve dava ehliyetine sahip olunması, dava şartı olarak düzenlenmiş ise de; anılan Yasanın tarafta iradi değişikliği düzenleyen 124/3. maddesinde, maddi bir hatadan kaynaklanan ve ya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebinin, karşı tarafın rızası aranmaksızın hakim tarafından kabul edileceği belirtilmiştir....
belirtilen 6 yıllık genel dava zamanaşımının hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği 27.11.2014 tarihi itibariyle durduğu ve suça sürüklenen çocuğun denetim süresi içerisinde işlediği kasıtlı suçtan dolayı verilen hükmün kesinleşmiş olması karşısında, denetim süresi içerisindeki suçun işlendiği 11.09.2015 günü yeniden işlemeye başladığı nazara alındığında suç tarihi olan 16.09.2012 gününden inceleme tarihine kadar zamanaşımı süresi dolmuştur....
Silifke Cumhuriyet Başsavcılığının, 15.07.2010 tarihli ve 2010/155 numaralı iddianamesi ile sanık hakkında beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun cinsel istismarı suçundan, 6545 sayılı Kanun değişikliği öncesi 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun(5237 sayılı Kanun) 103 üncü maddesinin birinci fıkrası ve altıncı fıkrası uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmıştır. 2. Silifke Ağır Ceza Mahkemesinin, 02.10.2018 tarihli ve 2010/267 Esas, 2018/342 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında çocuğun cinsel istismarı suçundan, 6545 sayılı Kanun ile değişik 5237 sayılı Kanun'un 103 üncü maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi, 43 üncü maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesi uyarınca 16 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir. 3. Adana Bölge Adliye Mahkemesi 7....
CEVAP: Davalı cevap dilekçesinde özetle;... çocuğun babayla görüşmesi için çocuk istemediği zamanlarda bile ödüllendirerek babayla görüştürdüklerini, çocuğun baba tarafından sürekli zikir çekilen dini sohbetlere götürüldüğünü, sürekli camiye götürdüğünü, buralardan zikir çekmeyi öğrendiği için çocuğun kendi kendine zikir çektiğini ve geceleri ağlayarak uyandığını, 5 yaşındaki bir çocuğun bu zorlamalar neticesindeki davranışlarının rahatsız ettiğini, çocuğun ara ara altını ıslattığını ve babaanne tarafından çok kızıldığını hatta çocuğa vurulduğunu, babaannesinin çocuğu bezlediğini bu sebeple çocuğun babasının yanına gitmemek için oda oda saklandığını, çocuğun üniformalı polislerden kaçtığını ve polis arabası görünce korktuğunu, davacı babanın çocuk kendisiyle görüşmek istemediğinde bağırdığını, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. DELİLLER: Taraflara ait nüfus kayıt örneği, tanık beyanları, yaptırılan zabıta araştırmaları, bilirkişi raporları ile dava dosyası....
ilişki süresi yönünden çocuğun menfaatine göre bir karar verilmesi gerekir....