TMK.nun 327/1. maddesine göre, çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderleri ana ve baba tarafından sağlanır. Ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. (TMK 328/1) Küçüğe fiilen bakan ana veya baba, diğerine karşı çocuk adına nafaka davası açabilir. (TMK 329/1) Somut olayda; müşterek çocuğun fiili ayrılık sürecinde annenin yanında kaldığı tarafların kabulündedir. Dosya kapsamından; davacının, ev hanımı olduğu, geliri olmadığı, annesinin evinde kaldığı, mal varlığı olmadığı, davalının ise; akaryakıt istasyonunda işçi olduğu, 1.400 TL ücret aldığı, arkadaşı ile kaldığı, 300 TL kira ödedikleri, 2012 model motosikleti olduğu, müşterek çocuğun 2007 doğumlu ve 2.sınıf öğrencisi olup, annesinin yanında kaldığı anlaşılmaktadır....
Ne var ki, nafaka miktarının belirlenmesine esas alınması gereken giderlerinin makul sınırlar içinde kalmasına özen gösterilmesi ve velayet kendisine bırakılmayan tarafın ağır yükümlülüklere maruz bırakılmaması gerekmektedir.Nafaka takdir edilirken tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçları gözönünde bulundurulmalıdır.Somut olayda dosyadaki bilgi ve belgelerden; tarafların 30.07.2009 tarihli karar ile anlaşmalı boşandığı; 2002 doğumlu müşterek çocuğun velayetinin anneye verildiği, artırım davasının 21.01.2011 günü açıldığı, nafakaya hükmedilen tarihle artırım davasının açıldığı tarih arasında yaklaşık 1,5 yılın geçtiği, davacı kadına 15.08.2009 tarihinden başlayarak yetim aylığı bağlandığı ve davacının aylık 729.38 TL yetim maaşı aldığı; ayrıca müşterek çocuğun özürlü olmasından dolayı aylık 638,00 TL yardım parası aldığı, annesinin evinde oturup kira ödemediği, annesinin de emekli olduğu, davalı babanın ise memur olup brüt 1.616,31TL maaş ve 451,34...
Kuşkusuz velayet kendisinde bulunan anne ve babanın çocuk ile ilgili yapacağı her türlü iş ve işlemde çocuğun üstün yararını koruması gerektiği tartışmasızdır. Çocuğun üstün yararı, çocuğu ilgilendiren her işte göz önüne alınması zorunlu olan ve belirli bir somut olayda çocuk için en iyisinin ne olduğunu belirlemede dikkate alınan bir ölçüt bir kılavuzdur. Çocuğun üstün yararı, çocuğun haklarını garanti altına alan bir işlev de üstlenmektedir (Yücel, Özge Ufuk Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi Cilt 1 Sayı 2, Aralık 2013, s. 117- 137). Esasında çocuğun üstün yararına gereken önemin verilmesi, yalnızca çocuğun ya da ana babanın değil, toplumunda menfaatinedir. Çünkü çocuğun sosyal, kültürel, fiziksel ve psikolojik yönden olumlu gelişimi ilerde toplumda zararlı davranışlarının ortaya çıkmasını da engelleyecektir. (BAKTIR, Çetiner Selma, Velayet Hukuku, Ankara 2000 s.33)....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Beraat Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Tüm dosya kapsamına göre, müştekinin telefonu çalındıktan sonra telefona ilk olarak suça sürüklenen çocuğun annesinin adına kayıtlı fakat aşamalarda kendi kullandığını beyan ettiği hattın takıldığı, suça sürüklenen çocuğun savunmasında suça konu telefonu adres ve kimlik bilgilerini bilmediği... isimli kişiden aldığı yönündeki beyanının kendini suçtan kurtarmaya yönelik olduğu, bu suretle suça sürüklenen çocuğun eylemine uyan hırsızlık suçunu işlediğinin sabit olması karşısında; mahkumiyeti yerine delillerin takdirinde hataya düşülerek beraatine karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 13/03/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi...
TMK.nın 282.maddesinin 1. fıkrası “ Çocuk ile ana arasında soybağı doğumla kurulur.” hükmünü içerdiği buna göre doğuran kadın çocuğun annesi olup, annenin doğum anında çocuğun babasından başka bir kişi ile evli olması, nüfus kayıtlarında çocuğu ile olan bağının kurulmasına engel teşkil etmez. ... Bakanlığı Adli Tıp Kurumunun 18.06.2015 tarihli raporunda davacının davalı ... kızı olduğu tespit edildiği ve mahkemece de bu rapora itibar edildiğine göre, davacının baba hanesindeki kaydına annesinin kimlik ve kayıtlı olduğu yer bilgilerinin belirtilmek sureti ile arada bağlantının kurulması talebinin de kabulüne karar verilmesi gerekirken bu istemin reddi doğru görülmemiştir....
ve idrak çağında olan çocuğun baba ile yaşamak istediği anlaşılmıştır....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 24/11/2020 NUMARASI : 2020/20 E 2020/476 K DAVA KONUSU : Çocuğun Annesinin Soyadını Kullanmaya İzin KARAR : Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen mahkemenin kararına karşı, davalı Nüfus Müdürlüğü tarafından istinaf başvurusunda bulunulduğu, dosyanın istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiği ve istinaf isteminin süresi içerisinde yapıldığı anlaşılmakla dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dosyanın bütün halinde tetkikinden; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı T3 ile olan evlilik dışı ilişkisinden 03/01/2013 doğumlu T5 dünyaya geldiğini, çocuğun anne ve babasının evlenmediğini, babanın tanıma yoluyla müşterek çocuğu nüfus kayıtlarına işlediğini, İskenderun 1....
ya çocuğu hazır etmesi konusunda usulüne uygun şekilde meşruhatlı davetiye tebliğ edilip çocuğun hazır edilmesi halinde alınacak rapor da gözetilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği dikkate alınmadan çocuğun hazır edilmesi için davalı ...'ya tebligat yapılamadığı, dava nesebin tashihi niteliğinde olmadığından DNA testine gidilmesinin de zorunlu olmadığı gerekçesiyle davanın kabulü, 2-Kabule göre de; Anne adının düzeltilmesi istenen ... babasının hanesinde nüfusa kayıtlı olduğundan, küçüğün nüfus kaydındaki anne adının iptali ile gerçek annesinin tespiti ve gerçek annesinin nüfus kaydıyla irtibatının sağlanmasına karar verilmesiyle yetinilmesi gerekirken ...'un anne hanesine kayıt edilmesine karar verilmiş olması, Doğru görülmemiştir. ../.....
, davacının annesinin 70- 80 yaş civarında olduğunu, müşterek çocuğun velayetini davacı taraf alırsa çocuğuna annesinin bakacağı belirtilmiş ise de bu yaş grubundaki bir kadının çocuğun bakımını ne derece üstleneceği de zaten düşündürücü olduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Çocuğun soybağını değiştirmek HÜKÜM : Mahkûmiyet Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanık ... hakkında kurulan hükmün yapılan incelemesinde; Delillerle iddia ve savunma, duruşma göz önünde tutularak tahlil ve takdir edilmiş sübutu kabul olunan fiilin unsurlarına uygun şekilde tavsif ve tatbikatı yapılmış bulunduğundan, sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, Sanık ... hakkında kurulan hükmün yapılan incelemesinde; Sanık ...’nin temyiz dilekçesinde, mağdur çocuğun annesinin gerçek isminin ... olduğunu beyan ederek nüfus bilgilerini ibraz ettiği görülmekle, mağdur çocuğun annesi olduğu iddia edilen... isimli şahsın araştırılarak, çocuğu sanık ...’e kimin teslim ettiği, sanık...’in çocuğun tesliminde herhangi bir iştirakının bulunup bulunmadığı hususunda ifadesi alındıktan sonra sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken, eksik...