Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dosya içeriğine göre davalının işyerinde 14/03/2005-04/07/2010 tarihleri arasında İzmir bölgesinde seyahat otobüsü satış sorumlusu olarak çalışan davacının iş sözleşmesi, yöneticiden izin almaksızın çalışma süresi içinde işe devam etmediği gerekçesi ile davalı işverence feshedilmiştir. Pasaport kayıtlarına göre davacının 06/03/2010-13/03/2010 tarihleri arasında yurt dışında olduğu anlaşılmaktadır. Davalı tanıkları beyanlarında davacının işverenden gerçeğe aykırı olarak annesinin rahatsızlığını gerekçe gösterip on günlük idari izin aldığını ve bu izninde Küba seyahatine giderek tatil yaptığını belirtilmiştir. Bozma kararı sonrası işveren tarafından dosyaya sunulan izin belgelerinden davacının yurt dışında bulunduğu tarihlerde kanuni olarak izinli olmadığı anlaşılmaktadır. Ayrıca davacı annesinin hastalığı mazeretine dayanarak işverenden on günlük mazeret izni aldığı hususu ile ilgili mazeretin gerçek olduğuna dair tedavi evraklarını dosyaya sunmamıştır....

    ın adresine 29.06.2012 tarihinde çıkartılan tebligatta, suça sürüklenen çocuğun annesinin, "suça sürüklenen çocuğun askerde olduğunu, nerede olduğunu bilmediğini" belirtmesi üzerine suça sürüklenen çocuğun mernis adresine 09.08.2012 tarihinde tebligat çıkarıldığı, suça sürüklenen çocuk ...'nun, tebligat çıkarıldığı tarihte ... E Tipi Kapalı Cezaevi'nde olduğu halde, suça sürüklenen çocuğun eşine adreste tebligat yapıldığı, suça sürüklenen çocuk ...'unun da, ......

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi SUÇ : Çocuğun kaçırılması ve alıkonulması HÜKÜM : Mahkumiyet Gereği görüşülüp düşünüldü: 1) Mağdur ... vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde, 5237 sayılı TCK.nın 234/1. maddesinde düzenlenen çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçunda on sekiz yaşını bitirmeyen çocuğun annesi ile babasının ... üzerinde sahip oldukları velayet haklarının koruma altına alınması nedeniyle atılı suçun mağdurun ... olması ve çocuğun velayet hakkına sahip annesinin, kovuşturma evresinde alınan ifadesinde sanıktan şikayetçi olmadığını beyan etmesi karşısında, mağdura yaş küçüklüğü nedeniyle tayin edilen vekilin hükmü temyize hakkı bulunmadığından, vaki temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK.nın 314. maddesi uyarınca REDDİNE, 2) Sanığın temyiz isteminin incelenmesinde ise; Yapılan yargılamaya, dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde gösterilen ve değerlendirilen delillere, oluşa ve mahkemenin soruşturma...

        kalıp hafta sonu ilçedeki köyüne döndüğünü, müvekkilinin annesinin çocuk için kalmasına davalının annesinin bozulduğunu ve davalı erkeği doldurduğunu, evde huzursuzluk çıktığını, davalının bir seferide müvekkilini gece 23:00'de evden kovduğunu, sürekli hakaret ettiğini, tarafların davalıdan kaynaklanan nedenlerle ayrı yattığını, davalı erkeğin müşterek haneye bakmadığını ve çocuğun ihtiyaçlarını gidermediğini, annesinin yanına gidip küs olarak yaşadığını, müvekkili ve müşterek çocuğun evden gitmesi için annesine ait evi satılık ettiğini, sonrasında kovduğunu, evlilik süresince davalı ve ailesi tarafından aşağılandığını, hakarete uğradığını, psikolojik baskı kurulduğunu, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını belirterek, tarafların boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin müvekkiline verilmesini, çocuk lehine aylık 500 TL tedbir-iştirak nafakasına, müvekkili lehine ise aylık 750 TL tedbir-yoksulluk nafakası ile 50.000 TL maddi 50.000 TL manevi tazminata hükmedilmesini talep ve...

        Katılanın, suça sürüklenen çocuk ve arkadaşlarının kaldığı bekar evinden arkadaşı ... ile birlikte gitmek istedikleri sırada suça sürüklenen çocuk ve arkadaşlarının buna izin vermediğini, kovuşturma aşamasında da suça sürüklenen çocuğun kolundan tutup dışarı çıkmasını engellediğini belirterek şikayetçi olduğu belirlenmiştir. 4. Mağdur ...'in, suça sürüklenen çocuk ve arkadaşlarının kaldığı bekar evinde arkadaşlarından birinin kendisine sarkıntılık yapması üzerine gitmek istediklerini, ancak suça sürüklenen çocuğun "gidemezsiniz" deyip kollarından tutup içeri çektiğini ve kapıyı kapattığını, arkadaşı Muhsin'in de yine "gidemezsiniz yoksa kan çıkar" diyerek tehditlerde bulunduğunu ifade ettiği, kovuşturma aşamasında bu beyanından döndüğü belirlenmiştir. IV. GEREKÇE 1. Katılanın aşamalardaki anlatımları ve bu anlatımları destekleyen mağdur ...'...

          velayetinin annede bırakılmasının çocuğun menfaatine olacağının tespit edildiği, çocuğun anne yanında kurulu düzeninin oluştuğu, çocuğun yaş itibariyle anne bakım gözetim ve şefkatına muhtaç olduğu dönemde bulunduğu, çocuğun velayetinin annesinde kalmasında üstün menfaatinin olduğu kurulan şahsi ilişkinin yeterli olduğu anlaşıldığından, davalının istinaf itirazlarının reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

          velayetinin annede bırakılmasının çocuğun menfaatine olacağının tespit edildiği, çocuğun anne yanında kurulu düzeninin oluştuğu, çocuğun yaş itibariyle anne bakım gözetim ve şefkatına muhtaç olduğu dönemde bulunduğu, çocuğun velayetinin annesinde kalmasında üstün menfaatinin olduğu kurulan şahsi ilişkinin yeterli olduğu anlaşıldığından, davalının istinaf itirazlarının reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

          bir okula gitmek istediğini, müvekkilinin de gereken desteği verdiğini, müvekkilinin çocuğun menfaati doğrultusunda iyi bir eğitim göreceğini düşündüğü özel bir okula kaydını yaptırdığını, müvekkilinin maddi olarak müşterek çocuğun yanında olduğunu, müşterek çocuğun yaşam standartlarının oldukça iyi olduğunu, müşterek çocuğun şu anda düzeninin oturduğunu, isteklerinin karşılandığını, müvekkilinin de Türkiye'ye gelip gittiğini, Fransa devletinin müşterek çocuğun dönmesi için herhangi bir süre vermediğini, müşterek çocuğun dedesi ile görüşmek istemediğini, müşterek çocuğun dedesi ile her görüştüğünde, dedesinin, babasına karşı kötü sözler sarf etmesinden dolayı psikolojisinin olumsuz etkilendiğini, buna rağmen müvekkilinin yine de dedesinden soğumaması gerektiğini müşterek çocuğa her defasında dile getirdiğini, ancak müşterek çocuğun ise davacı ile şahsi ilişki kurulmasının psikolojisine iyi gelmediğini müvekkiline beyan ettiğini, bundan dolayı müşterek çocuğun velayetinin alınması veya...

          Tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına göre erkeğin muhasebeci olarak çalıştığı, asgari ücret düzeyinde gelirinin bulunduğu, ailesiyle yaşadığı, kadının ise gelirinin bulunmadığı, annesiyle birlikte kirada oturduğu, 2015 doğumlu müşterek çocuğun anneyle birlikte yaşadığı anlaşılmaktadır. Müşterek çocuğun 2015 doğumlu olduğu annesi ile birlikte yaşadığı, yaşadığı ortamın gelişimine uygun olduğu, aldırılan SİR raporunda çocuğun velayetinin annede bırakılmasının çocuğun menfaatine olacağının tespit edildiği, çocuğun anne yanında kurulu düzeninin oluşması anne bakım gözetim ve şefkatına muhtaç olduğu dönemde olması nazara alınarak çocuğun velayetinin annesine verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiş, davacı erkeğin istinaf talebi reddedilmiştir....

          Mahkemece alınan 09.06.2016 tarihli sosyal inceleme raporunda; ortak çocuğun velayetinin tedbiren verildiği babanın yanında mutlu olduğu, ortak çocuğun annesinin yanında yaşadığı döneme ilişkin olarak annesinin eve gelen erkek misafirlere masaj yaptığını ve kendisini odaya kapattığını beyan ettiği, annenin işi ile ilgili olarak tutarsız söylemlerinin bulunduğu, babanın sosyal ve ekonomik koşullarının velayet görevini üstlenmesi bakımından yeterli olduğu belirtilerek, ortak çocuğun velayetinin davacı babaya bırakılması yönünde görüş bildirilmiş, 05.02.2018 tarihli ikinci sosyal inceleme raporunda ise; ortak çocuğun babası ile mutsuz olduğunu, annesi ve onun yanında bulunan ablası ile mutlu olduğunu, babasının ders konusunda kendisine kızdığını beyan ettiği, ortak çocuğun velayetinin tedbiren babaya bırakıldığı tarihe kadar anne ile birlikte yaşaması sebebiyle anneye bağlandığı, yeni ortama alışamadığı, annenin de velayeti yerine getirebileceği belirtilerek, ortak çocuğun velayetinin anneye...

            UYAP Entegrasyonu