olmazsa fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000- TL ziynet alacağının faizi ile birlikte tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Davalı erkek vekili istinaf dilekçesi ile; alacak davasının kabul edilen kısmını istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava, taraflar arasında görülmekte olan boşanma davasının istinaf incelemesi sırasında kadının tefrik edilen ziynet ve çeyiz eşya alacağı talebine ilişkindir. Dairemizin 2022/1884 Esas sırasına kaydedilen ve taraflar arasında görülmekte olan boşanma davasının istinaf incelemesi sırasında kadının ziynet ve eşya alacağı talebi tefrik edilip Dairemizin yukarıdaki esas sırasına (2023/522) kaydedilmiştir. Davacı kadının ziynet ve çeyiz eşyası alacağı davası boşanma davasının fer'isi olmadığından bağımsız olarak nispi karar harcına tabi olmasına rağmen İlk Derece Mahkemesince ziynet ve çeyiz eşya alacağı davası yönünden harcın tamamlattırılmaması (adli yardımlı ise gerekçeli kararda ziynet ve çeyiz eşyası davası yönünden nispi karar harcın haksız çıkan taraftan tahsil edilmesi gerekirdi) hatalı olmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet ve Çeyiz Eşyası Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından ziynet ve eşya alacağı davaları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece verilen ilk hüküm, davacı kadının temyizi üzerine Dairemizce 09.12.2013 tarihinde davacı kadının ziynet ve eşya alacağı talebinin esası hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi yönünde kısmen bozulmuştur. Davacı bozmadan sonra 15.10.2015 tarihinde verdiği dilekçe ile çeyiz eşyası bedeline ilişkin talebini ıslah etmiş, ıslahla talebini arttırmıştır. Islah tahkikatın sona ermesine kadar yapılabilir. (HMK m.177/1) Yargıtayca hüküm bozulduktan sonra bu yoldan faydalanmak mümkün değildir (04.02.1948 tarihli 10/3 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı)....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece; asıl ve birleşen davanını kabulü ile tarafların TMK'nın 166/1 maddesi gereğince boşanmalarına, davacı erkeğin maddi ve manevi taleplerinin reddine, davalı-b.davacı kadın lehine TMK'nın 176. maddesi gereğince toptan bir defaya mahsus 2.000 TL yoksulluk nafakası ödenmesine, 2.000 TL maddi, 2.000 TL manevi tazminatın davalı- b.davacı kocadan alınarak davacı b. Davalı kadına verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, ziynet eşyası talebinin kısmen kabulü ile nakit para ve ziynet eşyalarının aynen iadesine, mümkün olmadığı taktirde bedelinin erkekten alınarak kadına ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece; asıl ve birleşen davanını kabulü ile tarafların TMK'nın 166/1 maddesi gereğince boşanmalarına, davacı erkeğin maddi ve manevi taleplerinin reddine, davalı-b.davacı kadın lehine TMK'nın 176. maddesi gereğince toptan bir defaya mahsus 2.000 TL yoksulluk nafakası ödenmesine, 2.000 TL maddi, 2.000 TL manevi tazminatın davalı- b.davacı kocadan alınarak davacı b. Davalı kadına verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, ziynet eşyası talebinin kısmen kabulü ile nakit para ve ziynet eşyalarının aynen iadesine, mümkün olmadığı taktirde bedelinin erkekten alınarak kadına ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir....
İlhan Postacıoğlu, Medeni Yargılama Usulü, 1970 sh.464; Prof.Necip Bilge, Hukuk Yargılamaları Usulü, 1967 sh.449; Prof.Sabri Şakİr Ansay Hukuk Muhakemeleri Usulü, 1957 sh.248-249; Prof.Saim Üstündağ, Hukuk Muhakemeleri Usulü, 1973 sh.378; H.G.K.nım 19.7.1967 gün ve 239-340 sayılı, 7,6.1974 gün ve 1972/84 sayılı kararları). İleri sürdürdüğü bir vakıadan lehine haklar çıkaran kimse iddia ettiği olayları ispat etmeIidir (Prof,Saim Üstündağ, age, 1973 sh.397). Davacı, çeyiz senedinde yer alan ziynet eşyasının aynen ya da belirlenecek bedelinin ödenmesini talep etmiş, davalı ise ziynetlerin davacı tarafından harcandığını iddia etmiştir. Mahkemece "davalının çeyiz senedi altındaki imzayı inkar etmediği ve davacıya çeyiz senedindeki ziynet eşyalarını iade ettiğine dair iddia ve ispatı da olmadığı" gerekçesiyle kadının ziynet eşyası davasının kabulüne karar verilmiştir. Davacı kadının çeyiz senedinde yer alan ziynetlerin kendisine düğünde takılmadığına ilişkin bir iddiası bulunmamaktadır....
Davacı kadının kabul edilen ziynet eşya miktarı ile davalının ziynet eşya alacağına yönelik istinaf talebinin reddine ,davacının çeyiz eşya alacağına ve davalının vekalet ücretine yönelik istinaf talebinin kabulü ile aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir. Yukarıda belirtilen sebeplerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Başka bir anlatımla bunların davalı tarafın zilyetlik ve korumasına terk edilmesi olağan durumla bağdaşmaz. Diğer taraftan ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalardandır. Bu nedenle evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür. Bunun sonucu olarak normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir. Davacı, dava konusu ziynet eşyasının varlığını, evi terk ederken bunların zorla elinden alındığını, ve götürülmesine engel olunduğunu, evde kaldığını, ispat yükü altındadır. Davacı vekili dava dilekçesinde davacının şiddet gördüğünü, eşinin ailesi ile birlikte kaldıklarını, kadının polis eşliğinde evden ayrıldığını, çeyiz ve ziynet eşyaları ile tüm giysilerinin davalıda kaldığını belirterek çeyiz ve ziynet eşyaları ve giysilerinin aynen iadesini olmadığı takdirde bedelinin tahsilini istemiştir....
Mahkeme, davacının çeyiz eşyası alacağına yönelik talebi " 6284 sayılı Kanunun 8. maddesinin 7. bendi gereği çeyiz eşyalarının tesliminin daha önceden yaptırılmış bir eşya tespiti olmadığı, çeyiz eşyalarının cins, nevi ve kimin tarafından alındığının taraflar arasında nizalı olması ve bu hususun yargılamayı gerektirmesi " gerekçesiyle reddedilmiştir. Mahkemece davalı-karşı davacı kadın tarafından çeyiz eşyasına yönelik liste hakkında 25.11.2015 tarihli bilirkişi incelemesi yaptırılarak bedeli tespit edilmiş ve harcı tamamlatılmıştır. Olayları açıklamak taraflara hukuki nitelendirme hakime aittir. Davacı kadının ziynet eşyası alacağına yönelik bir davası bulunmaktadır. 0 halde; davalı-karşı davacının çeyiz eşyasına ilişkin talebi hakkında dosyadaki tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 01/11/2013 NUMARASI : 2012/715-2013/511 Taraflar arasındaki ziynet eşyası alacağı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, dava dilekçesinde; müvekkilinin, dövülerek müşterek konuttan kovulması nedeni ile, çeyiz senedinde yazılı ev ve ziynet eşyalarının aynen iadesine, mümkün olmadığı takdirde bedelinin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....