a ait çeyiz listesi başlıklı belgeyi sunmuş, belge de çeyiz eşyaları adet ve nevi olarak belirtilmiştir. Bu nedenle, mahkemece, çeyiz eşyalarının ayırdedici özellikleri ile ortaya konularak ispat edilemediği gerekçesi ile talebin reddine karar verilmiş olması, doğru görülmemiştir. ./.. Hal böyle olunca, mahkemece dava dilekçesine ekli belge doğrultusunda gerek tekrar tanıklar dinlenerek gerekirse mahallinde görülerek davacıya ait çeyiz eşyalarının vasıf ve mahiyetinin tesbit edilebildiğinde buna göre aksi halde ise ortalama niteliklerde çeyiz eşyası oldukları ile kullanılmışlık durumlarına göre değerlendirme yapılarak sonucu dairesinde hüküm tesisi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir....
Davalı-karşı davacı kadın vekili, cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; tarafların evlilik birliğinin sarsılması (TMK md. 166/1,2) nedeniyle boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin anneye verilmesine, çocuk için aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, davalı-karşı davacı kadın yararına aylık 250,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile yasal faizi ile birlikte 100.000,00 TL maddi ve 100.000,00 TL manevi tazminata, düğünde takılan ziynet eşyaları için fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla yasal faizi ile birlikte 20.000,00 TL ziynet alacağına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı-karşı davacı kadın vekili, 02.10.2018 tarihli dilekçesinde; dava konusu ettikleri ziynet eşyalarını; 203 gram 22 ayar bilezik, 2 tam Cumhuriyet altını, 1 yarım altın, 14 çeyrek altın, 1 gram altın ve 2.000,00 TL nakit para olarak açıklamıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ...Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-karşı davalı erkek tarafından, kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası ve ziynet eşyası alacağı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-karşı davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Düğünde kadına takılan ziynetler bağış hükmündedir ve kadının kişisel malıdır. Mahkemece, davalı-karşı davacı kadının ziynet eşyası alacağı kısmen kabul edilerek eşya bedeli 19.780,00 TL alacağın davacı-karşı davalıdan tahsiline karar verilmiş, bu hesaplama yapılırken talebe konu 4 adet bileziğin değeri de dikkate alınmıştır....
bulunmadığından, davacı-karşı davalı kadının ziynet eşyasına yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesinin ziynet eşyası davasına ilişkin kararının kaldırılmasına ve ziynet eşyası davasının kabulüne karar verilmesi gerekmiştir....
Somut olayda yoksulluk nafakası isteyen davacı kadının, çalıştığı, kendisini yoksulluktan kurtarmaya yetecek, aylık sürekli ve düzenli gelirinin olduğu, bu hususun SGK kayıtları ile de sabit olduğu, kadın yönünden boşanma yüzünden yoksulluğa düşme koşullarının oluşmadığı anlaşılmıştır. Kadının yoksulluk nafakası talebinin reddi gerekirken kabulü hatalı olmuştur. Davacı kadının yoksulluk nafakası isteminin reddi gerekmiştir. 4- Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamı dikkate alındığında kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat azdır. Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanununun 50 ve 52. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi (TMK.md.174/1) ve manevi (TMK .md. 174/2) tazminat takdiri gerekir....
yerine getirdiğini, açıklanan nedenlerle boşanma davasının reddine, boşanma davasının kabulü halinde ortak çocuğun velayetinin müvekkiline verilmesini ve ortak çocukların her biri için aylık 500 TL tedbir nafakasına ve bunun kararla birlikte iştirak nafakası olarak devamına, müvekkili için aylık 1000 TL tedbir nafakasına ve bunun kararla birlikte yoksulluk nafakası olarak devamına, davacının kendisi ve müşterek çocuklar için tedbir ve bunların kararla birlikte iştirak ve yoksulluk nafakası olarak devamına ilişkin talebinin reddine, müvekkili lehine 171.000 TL maddi ve 50.000TL manevi tazminata hükmedilmesine, herhangi bir ziynet eşyası davacıya verilmediğinden bu nedenle de müvekkil tarafından herhangi bir ziynet eşyası alınmadığından davacının ziynet eşyası talebinin reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Davalı-karşı davacı erkek istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararını kusur tespiti, aleyhine hükmedilen tedbir, yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminatlar, reddedilen maddi ve manevi tazminatlar, ziynet eşyası alacağı,çeyiz eşya alacağı yönünden aleyhine hükmedilen vekalet ücreti, kabul edilen asıl boşanma davası yönünden istinaf ettiği görülmüştür....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet ve Çeyiz Eşyası Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, mahkemece bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ait temyiz itirazlarının incelenmesi artık mümkün bulunmamasına göre, davacı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Çeyiz eşyası alacağına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Davalı erkek, 30.12.2013 tarihli duruşmada “Çeyiz eşyası olarak talep edilen eşyalardan bana okumuş olduklarınızdan sadece çeyiz sandığı ve içerisindeki el işi işler mevcuttur. Diğer eşyaları ben satın aldım ya da bazıları yoktur. Çeyiz sandığını ve içindekileri teslim edeceğim....
Yoksulluk nafakası talebi açısından: Davacı kadının düzenli bir işi ve glirinin bulunmadığı, yevmiye ile çiçek satışı yaptığı, babasına ait evde kira ödemeden kaldığı, ailesinin yardımı ile geçimini sağladığı, adına kayıtlı malvarlığının bulunmadığı, davalı erkeğin ise peyzaj ve çevre düzenleme alanında kendine ait işyerinde çalıştığı, adına kayıtlı taşınmazda ikamet ettiği, adına kayıtlı 2 adet aracın bulunduğu anlaşılmakla tarafların sosyal ve ekonomik durumları, günün ekonomik koşulları dikkate alınarak davacı kadının Yoksulluk nafakası talebinin KISMEN KABULÜNE karar verilmiştir. Ziynet eşyaları açısından; ziynet eşyalarıyla ilgili olarak davacı kadın dosyaya fotoğraflar sunmuş; davalı erkek ziynet eşyaları ile ilgili beyanda bulunmamıştır....
Somut olayda mahkemece; bu ilke gözardı edilip davacı ve davalı lehine, kabul edilen ve reddedilen ziynet ve çeyiz eşyası bedellerinin toplamı üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği belirlenen tek bir vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken, konusu para ile ölçülebilen kişisel mal niteliğindeki çeyiz ve ziynet eşyası taleplerinin ayrı davalar olarak değerlendirilip davacı ve davalı lehine ayrı ayrı vekâlet ücretlerine hükmedilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....