bir sebepten dolayı ödeme olması halinde de istirdat davası olarak devam edilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Öte yandan dava şartının tedbir yargılamasında da dikkate alınması gerektiği göz önünde bulundurularak davacının dava dilekçesiyle birlikte talep ettiği ihtiyati tedbir talebinin de reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir. HÜKÜM: 1-Davanın TTK 5/A, Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-2 maddesi göndermesi ile HMK 114/2, 115/2 maddesi uyarınca dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE, 2-İhtiyati tedbir talebinin REDDİNE, 3-Alınması gereken 427,60 TL harcın peşin alınan 1.707,75 TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.280,15 TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde DAVACIYA İADESİNE, 4-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA, 5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK 333. Maddesine uygun şekilde davacıya İADESİNE, Dair, tarafların yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde ......
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2020/480 esas sayılı dosyasında istirdat davası açılmıştır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu(TTK)'nun 757/1. Maddesinde, iradesi dışında poliçe elinden çıkan kişinin, ödeme veya hamilin yerleşim yerindeki asliye ticaret mahkemesinden, muhatabın poliçeyi ödemekten menedilmesini isteyebileceğini düzenlemiştir. Buna göre davacı tarafça ödemeden men yasağı verilmesi talep edilmiş, Mahkemecede bu talep kabul edilmiştir. Ancak verilen tedbir, çek istirdatına ilişkin dava konusuz kalınca kararla birlikte kaldırılmıştır. 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu(HMK)'nun 397/2. Maddesinde, ihtiyati tedbir kararının etkisinin, aksi belirtilmediği takdirde nihai kararın kesinleşmesine kadar devam edeceği düzenlenmiştir. Davanın, çek istirdatına ilişkin davanın açılmasıyla konusuz kalması karşısında mahkemenin nihai kararla birlikte ihtiyati tedbirin kaldırılmasına ilişkin takdirinde herhangi bir hukuka aykırılık görülmemiştir. HMK'nın 355....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Yerel mahkeme 16.03.2022 tarihli ara kararı ile 19.350,00- TL teminat karşılığı tedbir talebinin kabulüne karar verilmiştir. Davalı vekilinin ihtiyati tedbir kararına karşı itirazı üzerine mahkemesine açılan duruşma sonucu 01.06.2022 tarihli kararı ile davanın tapu iptal ve tescil davası olduğunu, tedbirin kaldırılması halinde telafisi mümkün olamayan zararın meydana gelebileceği gerekçesi ile davalı vekilinin ihtiyati tedbir ara kararına itirazlarının reddine karar verilmiştir....
DELİLLER VE GEREKÇE Dava; icra dosyasına yatırılan paranın istirdadına ilişkindir. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu "Menfi tesbit ve istirdat davaları: Madde 72 – (Değişik: 18/2/1965-538/43 md.) Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir. İcra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini istiyebilir. (Değişik: 9/11/1988-3494/6 md.) Dava alacaklı lehine neticelenirse ihtiyati tedbir kararı kalkar....
Sulh Hukuk Mahkemesince verilen ihtiyati tedbirin reddine dair ara kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, yargılama sürecinde gelişebilecek değişmeler sonucunda paydaşların hisselerini satması halinde yeni pay sahiplerinden haberdar olunamayacağını, açılabilecek şufa davalarının bekletici mesele yapılarak yargılamanın uzayabileceği gibi hallerin göz önünde bulundurulduğunda davacının hakkını elde etmesi güçleşeceğinden hukuki bir koruma olan tedbir talebinin reddine karar verilmesinin hukuka aykırılık teşkil ettiğini, HMK'nun 389.maddesinde ihtiyati tedbirin şartlarının düzenlendiğini, ihtiyati tedbir koruma önlemi işlevi nedeni ile yargılama sonucu beklenene kadar giderilmesi güç zararların önüne geçilmesi için tesis edilmekte olduğundan dava konusu taşınmazdaki payların devrinin önlenmesi adına tedbir konulması gerektiğini, aykırılık teşkil eden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: HMK 389....
İş sayılı dosyada konulan ödeme yasağının bu davalı yönünden de konulması ve ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır. DELİLLER : Tüm dosya kapsamı. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, (ticari satımdan kaynaklanan) istirdat davasıdır. Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere inceleme yapılmıştır. İstinaf talebinde bulunan tarafından Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2016/1491 D. İş sayılı dosyasında konu edilen 165.000,00 TL bedelli 20/01/2017 keşide tarihli çekin üzerinde ödeme yasağı konulduğunu, bu çek hakkında Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2017/11 esasında kayıtlı dava dosyasında menfi tespit ve çek iptali davası açıldığını, davalı faktoring şirketi hakkında da 2016/1491 D....
İşte ortaya çıkan bu tehlikeyi bertaraf etmek amacıyla ihtiyati tedbir kurumu kabul edilmiştir. HMK'nın 389. maddesinde, ihtiyati tedbirin şartları düzenlenmiş olup, söz konusu maddede; meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı ya da tamamen imkansız hale gelebileceği veya gecikmesinde sakınca bulunması yahut ciddi bir zararın ortaya çıkacağı endişesi bulunan haller, genel bir ihtiyati tedbir sebebi veya şartı olarak kabul edilmiştir. Bu şartlardan birisinin mevcudiyeti halinde, mahkemece, uyuşmazlık konusu taşınmaz hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilecektir. İhtiyati tedbirde asıl olan ihtiyati tedbire esas olan bir hakkın bulunması ve bir ihtiyati tedbir sebebinin ortaya çıkmasıdır. Bunlar ihtiyati tedbirin temel şartlarını oluştururlar. Maddede bu iki hususa yer verilmiş, ihtiyati tedbire ilişkin hak ve özellikle ihtiyati tedbir sebebi genel olarak belirtilmiştir....
Mahkemece, asıl uyuşmazlığı çözecek tarzda ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği ve finansal kiralama şirketinin hangi hakkının tehlikeye girdiğini açıklayıp delillendirmediği gerekçesi ile ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmiş ise de uyuşmazlık konusu malın mülkiyeti finansal kiralama şirketine ait olduğundan ve akdin feshi hâlinde malın da finansal kiralama şirketine iadesi gerekeceğinden yazılı gerekçe ile ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmesi doğru değildir. Ne var ki tedbir talebinde bulunan finansal kiralama şirketinin karşı taraftan malın iadesini talep edebilmesi için öncelikle finansal kiralama sözleşmesinin feshedilmiş olması gerektiği, dosya içeriğinden ise kiracıya gönderilen ihtarnamelerin tebliğ edilemeyerek iade edildiği anlaşıldığından sonucu itibarıyla ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmesi doğrudur....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu kararı veren ilk derece Mahkemesince eldeki dava hakkında yapılan yargılama sonunda, "Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, uyuşmazlığın çözümünün yargılamayı gerektirdiği davanın esasını çözer mahiyette ve hüküm etkisi doğuracak yönde ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği, ileri sürülen hakkın elde edilmesinin imkansız hale geleceği hususunda bilgi ve belgenin dosyada mevcut olmadığı, talep dayanağı hususunda yaklaşık ispat koşulu ve ihtiyati tedbir şartlarının oluşmadığı anlaşıldığından ihtiyati tedbir talebinin reddine " karar verilmiştir.Bu karara karşı ihtiyati tedbir talep eden vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur....