Tüm bu durumun yanı sıra davacı tarafından açılan davanın istirdat davası mı yoksa menfi tespit davası mı olduğunun davacı yana açıklattırılması gerekmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı ordu mensubu olduğunu, davalı ... dan konut kredisi kullandığını, kredi alımı esnasında taşınmaz üzerine ipotek konulduğunu, borcunun tamamını ödemesine rağmen davalının ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi yaptığını ileri sürerek, davalıya borçlu olmadığının tesbiti ile icra takibinin iptalini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, Tüketici Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle, görevsizlik kararı nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, ordu mensubu olarak davalı ...'...
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Tarih : 06/06/2007 No : 381/232 Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili şirketin şirket merkezi olarak kullanmaya devam ettiği yerde kendi adına su aboneliği verilmesi için davalıya müracaat ettiğini, davalı kurumun ise önceki abonenin kaçak su borcunun ödenmesini isteyerek abonelik tesis etmediğini belirterek müvekkilinin geçmiş dönem borcundan sorumlu tutulmasına dair çekişmenin giderilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Borçlu, aslında borçlu olmadığı veya borçlu olmadığına inandığı bir borcu ödememek için, alacaklının takip yapmasını veya dava açmasını bekleyebilir. Bu durumda aleyhine başlatılan takibe itiraz edebilir. İtiraz üzerine takip duracağından, alacaklı bu itirazı bertaraf ettirmek için harekete geçtiğinde, alacaklının itirazın iptali veya kaldırılması talebi üzerine, borçlu bu konudaki savunmalarını genel mahkemede veya icra mahkemesinde ileri sürebilecektir. Diğer halde borçlu, alacaklının harekete geçmesini beklemeden borçlu olmadığının tespitinde korunmaya değer bir yararı bulunması halinde, borçlu olmadığının tespiti için dava açabilir. Alacaklının takibe girişmesinden sonra, hatta takip kesinleştikten sonra da borçlunun, borçlu olmadığının tespitini mahkemeden istemesi mümkündür. Borçlu, belirtilen şekilde takipten önce veya sonra alacaklıya karşı bir menfi tespit davası açarak bu davayı kazanırsa, hakkındaki icra takibi iptal edilir ve borcu ödemekten kurtulur....
Dava dosyası incelendiğinde, davacının talebinin kesilen ölüm aylığının tekrar bağlanması ve davalı Kuruma 56.826,78 TL borçlu bulunmadığının tespiti istemine ilişkin olduğu, dava harcının da bu miktar üzerinden yatırıldığı belirgin olmakla, işbu davanın menfi tespit davası olarak değerlendirilmesi ve vekalet ücretinin de bu miktar üzerinden hesaplanması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Ne var ki; bu aykırılığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden karar bozulmamalı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 438. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır. SONUÇ: Hükmün 2. bendinde yer alan "1.980,00 TL maktu" ibaresinin silinerek yerine, “6.600,95 TL nisbi” ibaresinin yazılmasına ve hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, 03.04.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi. ........
olmadığının tespiti amacıyla açmış olduğu menfi tespit olduğu, taraflar arasındaki ihtilafın ise davalı tarafından lisanssız üretici olduğu anlaşılan davacıdan fazla sistem kullanım/dağıtım bedeli tahsil edip etmediği, lisanslı üreticiler ile lisanssız üreticilerden farklı dağıtım tarifesi uygulanmasına ilişkin sözleşme hükmünün eşitlik ilkesine aykırı olup olmadığı, adil dağıtım bedeli katkı payının ne kadar olması gerektiği hususlarında olduğu, 28/02/2022 Tarihli dava dilekçesinin içeriği ve ilgili dilekçenin netice talep kısmında açıkça ifade edildiği üzere eldeki davada davacının talebinin fahiş artırıldığı iddia edilen sistem kullanım / dağıtım bedellerinden dolayı fazla tahsil edildiği iddia edilen kısmın şimdilik 1.000,00 TL yönüyle borçlu olmadıklarının tespiti talebini içerdiği, T.C....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ortaklığın tespiti ve çekişmenin giderilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Davacı vekili, müvekkillerinin üyesi olduğu davalı kooperatifin 13.06.2004 tarihli genel kurul kararıyla üyelerini minibüsçü-otobüsçü olarak ayırdığını ve otobüsü alarak ayrılan davacılara minibüs hattından faydalandırılmayarak çekişme çıkartıldığını, bu durumun Kooperatifler Kanunu'nun 23. maddesindeki eşitlik kuralına uymadığını ileri sürerek, davacıların kooperatif üyesi olduğunun tespiti ile çekişmenin giderilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Çekişmenin giderilmesi ve kiracılığın tespiti Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı çekişmenin giderilmesi ve kiracılığın tespiti davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davaya konu kiralananın davalıya 2886 sayılı yasa gereğince ihale ile kiraya verilip verilmediği dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılamamaktadır. Davaya konu kiralananın “davalıya 2886 sayılı yasa gereği kiraya verilip verilmediği araştırılarak, 2886 sayılı yasa gereği ihale ile kiraya verilmiş ise, ihale evraklarının ilgili yerden temini ile” evraka eklenmesi ve ondan sonra gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 31.10.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı HMK.nun 114/1-h, 109 ve HMK.nun 115/2.maddeleri uyarınca davanın usulden reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, icra takibine konu olan bonoların bedellerinin kısmen ödendiğini, bu nedenle de takip konusu borcun 17.345 TL.lik kısmından dolayı borçlu bulunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Davalı vekili, takip talebinde sehven davacının borçlu olduğu miktardan daha yüksek miktarda talepte bulunulduğunu, bu hatanın düzeltileceğini, ancak davacının iddia ettiğinden daha çok borcu olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Tespit davalarında hukuki yararın bulunup bulunmadığının araştırılması gerekir. Mahkeme tespit davalarında bu arada menfi tespit davasın-da hukuki yararı kendiliğinden araştır ve yarar yoksa menfi tespit davasını bu nedenle reddeder. Menfi tespit davasında davacı dava açmakta hukuki yararı bulunduğu gerektiğini de ispat etmelidir. Menfi tespit davası borçlu hakkında bir takip yapılmadan önce açılabileceği gibi sonrada açılabilir. Takipten önce açılan menfi tespit davasında borçlunun hukuki durumu tehlikede ise veya belirsizlik içeriyorsa hukuki yararın bulunduğu kabul edilmelidir. Takipten sonra açılan menfi tespit davasında takibin seyrine göre hukuki yararın varlığı farklılık arz eder . İlamsız icra takibine itiraz etmeyen veya edemeyen borçlunun menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunduğu varsayılır....