Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kiracılık sıfatının tespiti-Çekişmenin giderilmesi Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı kiracılık sıfatının tespiti ve çekişmenin giderilmesi davasına dair karar, Dairemizin 15.05.2013 gün ve 2013/5904-2013/8617 sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmesi üzerine bu defa davacı tarafından yasal süresinde karar düzeltme isteminde bulunulmuş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 5219 sayılı Kanunla değişen, 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesinin III.fıkrasının 1 numaralı bendinde, miktar veya değeri 6 milyar TL (6 Bin TL)'den az olan davalara ait hükümlerin onanması veya bozulmasına ilişkin kararların düzeltilmesinin istenemeyeceği hüküm altına alınmıştır....

    sistem kullanım / dağıtım bedellerinden dolayı fazla tahsil edildiği iddia edilen kısmın şimdilik 1.000,00 TL yönüyle borçlu olmadıklarının tespitine yönelik olduğu, davacının borçlu olup olmadığının tespitinin de tahakkuk ettirilen miktarların fahiş olup olmadığı veya adil dağıtım payı katkı bedelinin ne kadar olması gerektiğinin tespiti ile mümkün olacağı, nitekim bu hususun açılacak eda davası ile de tespit edilebileceği, bu nedenle davada asıl talebin menfi tespite yönelik olduğu değerlendirilmekle bu yöndeki savunmalarına itibar edilmediği. gerekçesiyle davanın 6100 sayılı HMK m. 114/1-h maddesi gereğince hukuki yarar dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince; "taraflar arasında görülmekte olan davanın akdedilen dağıtım/sistem kullanım anlaşmasından dolayı davalı tarafından fazla tahsil edildiği iddia edilen sistem kullanım / dağıtım bedellerinden dolayı davacının borçlu olmadığının tespiti amacıyla açmış olduğu menfi tespit olduğu, taraflar arasındaki ihtilafın ise davalı tarafından lisanssız üretici olduğu anlaşılan davacıdan fazla sistem kullanım/dağıtım bedeli tahsil edip etmediği, lisanslı üreticiler ile lisanssız üreticilerden farklı dağıtım tarifesi uygulanmasına ilişkin sözleşme hükmünün eşitlik ilkesine aykırı olup olmadığı, adil dağıtım bedeli katkı payının ne kadar olması gerektiği hususlarında olduğu, ......

        tahsil edildiği iddia edilen kısmın şimdilik 1.000,00 TL yönüyle borçlu olmadıklarının tespiti talebini içermektedir....

          tahsil edildiği iddia edilen kısmın şimdilik 1.000,00 TL yönüyle borçlu olmadıklarının tespiti talebini içermektedir....

          KARAR Borçlu vekili, ilamın hüküm kısmında davacının derece ve kademesinin tespiti yapıldığını ve 2.maddesinde brüt olarak ücret farkı alacaklarına hükmedildiğini....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi İstanbul 4.Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen, tarafları, tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Yargıtay 14.Hukuk Dairesinin 3.5.2011 gün ve 2011/4508-5991 sayılı, 4.Hukuk Dairesinin 23.5.2011 gün ve 2011/6503-5785 sayılı kararlarıyla meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu’nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava, şahsi hakka dayalı olarak tapulu taşınmaz nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ve çekişmenin giderilimesi istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın bu niteliği itibariyle hükmün temyiz inceleme görevi 14.Hukuk Dairesine aittir. S O N U Ç : 14.Hukuk Dairesinin görevsizlik kararının KALDIRILMASINA, dosyanın bu Daireye gönderilmesine, 24.11.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Tüm bu durumun yanı sıra davacı tarafından açılan davanın istirdat davası mı yoksa menfi tespit davası mı olduğunun davacı yana açıklattırılması gerekmektedir....

                Borçlu, aslında borçlu olmadığı veya borçlu olmadığına inandığı bir borcu ödememek için, alacaklının takip yapmasını veya dava açmasını bekleyebilir. Bu durumda aleyhine başlatılan takibe itiraz edebilir. İtiraz üzerine takip duracağından, alacaklı bu itirazı bertaraf ettirmek için harekete geçtiğinde, alacaklının itirazın iptali veya kaldırılması talebi üzerine, borçlu bu konudaki savunmalarını genel mahkemede veya icra mahkemesinde ileri sürebilecektir. Diğer halde borçlu, alacaklının harekete geçmesini beklemeden borçlu olmadığının tespitinde korunmaya değer bir yararı bulunması halinde, borçlu olmadığının tespiti için dava açabilir. Alacaklının takibe girişmesinden sonra, hatta takip kesinleştikten sonra da borçlunun, borçlu olmadığının tespitini mahkemeden istemesi mümkündür. Borçlu, belirtilen şekilde takipten önce veya sonra alacaklıya karşı bir menfi tespit davası açarak bu davayı kazanırsa, hakkındaki icra takibi iptal edilir ve borcu ödemekten kurtulur....

                Dava dosyası incelendiğinde, davacının talebinin kesilen ölüm aylığının tekrar bağlanması ve davalı Kuruma 56.826,78 TL borçlu bulunmadığının tespiti istemine ilişkin olduğu, dava harcının da bu miktar üzerinden yatırıldığı belirgin olmakla, işbu davanın menfi tespit davası olarak değerlendirilmesi ve vekalet ücretinin de bu miktar üzerinden hesaplanması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Ne var ki; bu aykırılığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden karar bozulmamalı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 438. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır. SONUÇ: Hükmün 2. bendinde yer alan "1.980,00 TL maktu" ibaresinin silinerek yerine, “6.600,95 TL nisbi” ibaresinin yazılmasına ve hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, 03.04.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi. ........

                  UYAP Entegrasyonu