KARŞI OY Uyuşmazlık, direnme kararına konu menfi tespit davasında İİK 72/5 maddesi uyarınca kötü niyet tazminatına hükmedilip edilemeyeceği noktasında toplanmaktadır. Dava, İİK 72. maddesine dayalı menfi tespit davasıdır. Menfi tespit davası alacaklı tarafından icra takibine başvurulmadan önce açılabileceği gibi, icra takibinden sonra, takip sırasında da açılabilir. İcra takibi başladığında menfi tespit davası açılmasına gerek olmadığı hâlde, takip sırasında gelişen duruma göre borçlu takip sırasında menfi tespit davası açmak zorunda kalıp takip sırasında da menfi tespit davası açabilecektir. Somut olayda, davalı tarafından İstanbul Anadolu 21. İcra Müdürlüğünün 2013/27089 sayılı dosya ile 26.8.2013 tarihinde iki adet bonoya dayalı icra takibi başlatılmış, takip kesinleşmiştir....
Eldeki davada, asıl ve birleşen 2009/239 Esas sayılı dava dosyaları bakımından talebe konu re’sen tahakkuk ettirilen prim ve gecikme zammı nedeniyle borçlu olmadıklarının tespiti istemine ilişkin olarak verilen kararda, davanın menfi tespit istemi niteliğinin bulunması karşısında, her dava bakımından maktu vekâlet ücretine hükmedilmesi ile birleşen ve ödeme emrinin iptaline ilişkin olduğu anlaşılan 2009/293 Esas sayılı dava dosyasında davacılar lehine vekâlet ücreti takdir edilmemesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi, yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hüküm bozulmamalı, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Usûlü Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı Hukuk Usûlü Muhakemeleri Kanunu'nun 438. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır....
Hukuki Nitelendirme, Delillerin Değerlendirilmesi ve Netice:Dava, takip sonrası açılan menfi tespit davasıdır.Davalı tarafından varlığı iddia edilen bir hukukî ilişkinin mevcut olmadığının (yok olduğunun) tespiti için açılan davaya menfi (olumsuz) tespit davası denir. Menfi tespit davası, 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu’nun (İİK) 72. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında ya da icra takibinden sonra borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Bu dava maddi hukuk ve usul hukuku bakımından genel hükümlere dayalıdır ve normal bir hukuk davası olarak açılır. Eş söyleyişle kendisine karşı icra takibi yapılmış olan borçlu, ödeme emrine itiraz edilmemiş veya itiraz edilmiş olmakla birlikte yerinde görülmemiş olması sebebiyle icra takibi kesinleşse dahi maddi hukuk bakımından borçlu olmadığını ileri sürebilir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesi Tarihi :14.10.2014 Numarası :2013/292-2014/305 Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedelinin tahsili istemiyle başlatılan ilamsız icra takibinden dolayı borçlu olunmadığının tespiti (menfi tespit) istemine ilişkindir....
Ancak; 1-) Menfi tespit davasında; mahkemece alacaklının borçluyu davayı açmaya zorladığı ve takibinde de haksız ve kötüniyetli olduğu kanısına varılır ise, borçlunun (davacının) talebi ile dava sebebiyle uğradığı zararın alacaklıdan (davalıdan) tahsiline karar verilir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 23/12/2020 NUMARASI : 2020/588 ESAS DAVA KONUSU : KURUM İŞLEMİNİN İPTALİ, MENFİ TESPİT İHTİYATİ TEDBİRİN KALDIRILMASI KARAR : Denizli 8. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2020/588 Esas sayılı 23/12/2020 tarihli ara kararı aleyhine davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuş ve talebin süresinde olduğu anlaşılmakla; yapılan istinaf incelemesi sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA :Davacı vekili tarafından ilk derece mahkemesine verilen dava dilekçesinde özetle; davalı kurum tarafından verilen cezai işlemin iptalini, çekişmenin giderilmesini ve borçlu olmadıklarının tespitini ve ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP : Davalı vekili tarafından ilk derece mahkemesine verilen cevap dilekçesinde özetle; kurum işleminin yasaya uygun olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Denizli 8....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, ödeme emrinin iptali ve borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, ilâmında belirtilen gerekçelerle, ödeme emirlerinin iptaline yönelik davanın kabulüne dair karar verilmiştir. Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalı Kurum avukatının, sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Mahkemece, ödeme emrinin iptaline dair karar verilmiş ise de; aslen davacılardan ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Muarazanın giderilmesi- El atmanın önlenmesi Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı muarazanın giderilmesi ve el atmanın önlenmesi davasına dair karar, davacı ve ihbar olunan tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, intifa hakkından kaynaklanan çekişmenin giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, görevsizlik kararı verilmiş, hüküm, davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacılar vekili, dava dilekçesinde; davalının, müvekkili ile imzalamış olduğu 28/08/1995 tarihli sözleşme ile kurulan intifa hakkını ihlal etmesi nedeniyle taşınmaz hakkındaki muarazanın giderilmesi ve taşınmaza vaki el atmanın önlenmesini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kira sözleşmesinden kaynaklanan tahliye davası olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiştir....
Borçlunun icra takibinden önce veya sonra menfi tespit davası açabilmesi için borçlu olmadığının tespitinde hukuki yararının bulunması şarttır. Borçlu belirtilen şekilde takipten önce veya sonra alacaklıya karşı bir menfi tespit davası açar; bu davayı kazanırsa, hakkındaki icra takibi dayanaksız kalır ve borcu ödemekten kurtulur. Ancak borçlu borcunu icra dairesine ödedikten sonra, artık menfi tespit davası açamaz. Bu halde borçlunun sırf borçlu olmadığının tespitinde hukuki bir yararı yoktur. Bundan sonra ödediği paranın geri alınması için bir dava açması söz konusu olur ki, bu da istirdat davası olup özünde bir eda davası olduğunun da kabulü gerekir....
Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğünün 14.04.2011 tarih ve 1022 sayılı raporu ile,takip konusu belgedeki davacı adına atılan imzanın davacıya ait olmadığı tespit edilmiştir.Davalı,davacı ve eşine borç verdiğini,senedi kendisine davacının eşinini verdiğini,imzanın davacıya ait olup olmadığını bilemeyeceğini belirtmiştir.Mahkemece ...icra müdürlüğünün 2008/14 sayılı takip dosyasındaki takib nedeniyle davacının borçlu bulunmadığının tespitine,takibe konu alacak miktarı olan 2011/20913 2012/6161 42.000,00 TL'nin %40'ı olan 16.800,00 TL kötüniyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. İİK.nun 72/5 maddesi uyarınca menfi tespit davası açan borçlu lehine kötüniyet tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlu hakkındaki takibin haksız olmasının yanı sıra, davalı alacaklının da kötü niyetli olması gerekir. Bir başka deyişle, kötü niyetli olduğu iddia ve ispat edilemeyen davalı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesi olanaklı değildir....