WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, toplanan delillere göre davacının 15.515.00 YTL borçlu olduğuna dair tutanak düzenlendiği halde davacının 12.05.2003 tarihi itibariyle ... elektrik kullanımından dolayı davalıya 13.182.46 YTL borçlu olduğunun tespitine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davalı vekilinin temyizi vekalet ücretine yöneliktir. Dava, İİK’ nun 72.maddesine dayalı menfi tespit davası olduğu halde, mahkemece borçlu olunmayan miktarın tespiti yerine borçlu olunan miktarın tespiti yönünde hüküm oluşturulmuştur. Bu hal usul ve yasaya aykırıdır. Mahkemece yapılacak iş, kazanılmış haklar da gözetilerek davacının borçlu olmadığı miktara hükmedilerek bunun dışında kalan, yani reddedilecek olan kısım yönünden davalı lehine hüküm tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca vekalet ücretine hükmedilmesinden ibaret olmalıdır....

    Gerçekte var olmayan bir borç ya da geçersiz bir hukukî ilişki nedeniyle icra takibine maruz kalması muhtemel olan veya icra takibine maruz kalan bir kimsenin (borçlunun) gerçekte borçlu bulunmadığını ispat için açacağı dava, menfi tespit davası olarak adlandırılmaktadır. Menfi tespit davası 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 72. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. İcra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde on beşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ise ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez....

      Bu tür bir yararın bulunması halinde borçlu, borçlu olmadığının tespiti için dava açabilir. Bunun dışında, icra takibi taraflar arasındaki maddi ilişkiyi tespit edecek nitelikte olmadığından, alacaklının takibe girişmesinden sonra, hatta takip kesinleştikten sonra da borçlunun, borçlu olmadığının tespitinin mahkemeden istemesi mümkündür. Ancak, borçlu borcunu icra dairesine ödedikten sonra artık menfi tespit davası açamaz. Bu halde, borçlunun sırf borçlu olmadığının tespitinde, hukuki bir yararı yoktur. Bundan sonra ödediği paranın geri alınması için bir dava açması söz konusu olur ki bu da istirdat davasıdır....

        Mahkemece, İİK 72/5. maddesi gereğince borçlunun açmış olduğu menfi tespit davasında ihtiyati tedbir kararı verilmemiş veya verilmiş olan ihtiyati tedbir kararının herhangi bir sebeple kaldırılmış olması nedeniyle dava konusu borç alacaklıya ödenmiş olursa açılmış olan menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edileceği gerekçesiyle davacının borçlu olmadığının tespiti ile ödeme yaptığı 4.860,00 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Dava, kambiyo senedine dayanan icra takibinde menfi tespit istemine ilişkindir. Davacı keşideci, senedin sulama bedeli için teminat olarak verildiğini ve borcu ödediğini iddia etmiş olmasına göre ispat yükü davacıya aittir. Şu halde, mahkemece, ispat yükünün davalı tarafa yüklenmiş olması ve buna göre sonuca gidilerek karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....

          Davacı istirdat davası açacağına menfi tespit ve çek iptali davası açmıştır. Halihazırda ...20. Asliye Ticaret Mahkemesinde zaten açılan bir çek iptali davası var iken aynı çek için açılan ikinci çek iptali davası yönünden derdestlik nedeniyle davanın reddi gerekir. Yine davacı tarafa istirdat davası açması için süre verilmesine rağmen borçlu olmadığının tespiti yani menfi tespit davası açılmıştır. İkisi farklı davalardır. İstirdat çekin iadesi şeklinde bir dava iken borçlu olunmadığının tespiti yani menfi tespit davasında çekin iadesi değil bu çekten davalıya karşı borçlu olunmadığnın tespiti istenir. Taleple bağlılık ilkesi gereği menfi tespit davası açısından değerlendirme yapılması gerekir. Çekin son hamili davalı ...Bankası Anonim Şirketi olmayıp çek ciro silsilesinde de görüldüğü üzere çek aslını mahkememize sunan ...Şirketi'dir. Yani istirdat davası veya menfi tespit davası son hamil olan ... Anonim Şirketi'ne açılması gerekirken davalı ......

            devam edilmiştir. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 72. maddesi gereğince borçlu icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu olmadığını ispat için menfî tespit davası açabilir....

              "İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, re’sen tahakkuk ettirilen prim borçları ve gecikme zammı nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir....

                Dava dilekçesinden, davacı yanın takip konusu bonolardan dolayı borçlu olmadığının tespitini istediği anlaşılmaktadır. Bu durumda, açılan davanın menfi tespit davası olduğu ve menfi tespit davasının sonucu verilecek kararda, dava lehine sonuçlanan taraf yararına İİK'nun 72. maddesinde gösterilen tazminata da hükmedilme olasılığı bulunduğu ve davalı bankanın icra takibinde talep ettiği miktarın açık ve tartışmasız olduğu gözetilerek, davacı yanın fazlaya ilişkin haklar saklı tutulmak veya şimdilik kaydıyla somut olayda olduğu gibi kısmi dava açmasında hukuki yararı bulunmamaktadır. Hal böyle olunca, HUMK.'...

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İş Mahkemesi DAVA TÜRÜ: MENFİ TESPİT Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı....

                    Bu hükümden anlaşıldığına göre menfi tespit davası, henüz borç ödenmeden önce, borçlu bulunulmadığının tespiti için açılabilen bir davadır. O nedenle ödeme baskısı altında olduğunu hisseden borçlunun menfi tespit davası açmada hukuki yararı daima bulunmaktadır (Bkz. Baki KURU, İcra ve İflas Hukuku Ders Kitabı 8. Bası, Yetkin, Ankara 1995, s. 183 vd.). Somut olayda, davacı aleyhine başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yönünden icra emrinin İcra Hukuk Mahkemesince iptaline veya yeniden düzenlenmesine karar verilmiş olması, davacıyı ödeme baskısından kurtaran bir durum değildir. Zira takip halen devam etmektedir. Kaldı ki yukarıda belirtildiği üzere, ortada takip bulunmasa bile borçlunun menfi tespit davası açması İİK m. 72/1 uyarınca caizdir....

                      UYAP Entegrasyonu