Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı tarafından varlığı iddia edilen bir hukukî ilişkinin mevcut olmadığının (yok olduğunun) tespiti için açılan davaya menfi (olumsuz) tespit davası denir -------- Menfi tespit davası,--------- düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında ya da icra takibinden sonra borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Bu dava maddi hukuk ve usul hukuku bakımından genel hükümlere dayalıdır ve normal bir hukuk davası olarak açılır. Menfi tespit davasında ispat yükü, kural olarak davalı alacaklıya düşer. Davacı (borçlu), davalının (alacaklının) varlığını iddia ettiği hukukî ilişkiyi (meselâ borcu) sadece inkâr etmekle yetinmekte ise, yani bu hukukî ilişkinin (borcun) hiç doğmadığını ileri sürmekte ise ispat yükü davalıya düşer. Çünkü hukukî ilişkinin (borcun) varlığını iddia eden davalı olduğu için, ispat yükü davalı alacaklıdadır (6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) m. 190; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu (TMK) m.6)....

    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2022/275 ESAS- DAVA KONUSU : Menfi Tespit KARAR : Gaziantep 6....

    "İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, ödeme emrinin iptali ve borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, ilâmında belirtilen gerekçelerle, ödeme emirlerinin iptaline yönelik davanın kabulüne dair karar verilmiştir....

      Borçlu ortağın alacaklısı tarafından açılan davalarda birden fazla taşınmaz dava konusu edilmiş ise icra takibine konu borç miktarına göre dava tarihi itibariyle taşınmazlardan borçlu ortağın payına düşecek değerin tespit edilerek borca yetecek kadar (sayıda) taşınmazın ortaklığının giderilmesine karar verilmesi, fazlaya ilişkin istemin reddi gerekir. Bu şekilde açılacak davalarda borçlu ortak (paydaş) dahil tüm ortakların (paydaşların) davaya dahil edilmeleri zorunludur. Somut olayda; davalı borçlu ..., temyiz dilekçesi ile davaya esas alacak bakımından, borçlu olmadığının tespiti için menfi tespit davası açtığını bildirmiştir. Dairemizin 2016/18895 Esas, 2020/6099 Karar sayılı mahalline iade kararından sonra davalı tarafından menfi tespit davasına ilişkin evraklar dosyaya sunulmuştur. Yapılan incelemede; Bakırköy 27....

        Maddesi gereğince icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasıdır. Antalya Genel İcra Müdürlüğü'nün ... esas sayılı dosyası incelenmiş; alacaklının ... borçlunun ...olduğu, ...-TL asıl alacağın tahsili talebi ile kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibi başlatıldığı, takip dayanağının ... tanzim, 20/05/2019-20/10/2019 tarih aralığına ait 6 adet bonodan kaynaklı olduğu anlaşılmıştır. Menfi tespit davası, 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu’nun (İİK) 72. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında ya da icra takibinden sonra borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Kendisine karşı icra takibi yapılmış olan borçlu, ödeme emrine itiraz edilmemiş veya itiraz edilmiş olmakla birlikte yerinde görülmemiş olması sebebiyle icra takibi kesinleşse dahi maddi hukuk bakımından borçlu olmadığını ileri sürebilir....

          Davalı tarafından açılan menfi tespit davası sonunda verilecek karar taraflar arasındaki borç-alacak ilişkisini sona erdirebileceğinden ortaklığın giderilmesi davasının sonucu bu davanın sonucundan etkilenecektir. Bu nedenle, davalı tarafından Bayramiç Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/152 Esas sayılı dosyasıyla açılan menfi tespit davasının 6100 sayılı HMK'nın 165/1. maddesi gereğince görülmekte olan ortaklığın giderilmesi davası için bekletici mesele yapılması gerekirken eksik araştırma ve incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Bunun yanında birden fazla taşınmaz dava konusu edildiğine göre icra takibine konu borç miktarının icra müdürlüğünden sorulup dava tarihi itibariyle taşınmazlardan borçlu ortağın payına düşecek değerin tespit edilerek borca yetecek miktarda taşınmazın ortaklığının giderilmesine karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi de doğru görülmemiştir. Kabule göre de ;peşin alınan maktu harcın iadesi gerekmektedir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Menfi tespit Dava, taraflar arasındaki bağlantı anlaşması ile sistem kullandırma anlaşmasına dayalı cezai tazminat nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Bu durumda uyuşmazlık kira sözleşmesinden kaynaklanmadığından hükmün temyiz inceleme görevi Yargıtay 19.Hukuk Dairesi'ne aittir. Nitekim Yargıtay Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulu'nun 27.09.2013 tarih 2013/2069 E.-2651 K. Sayılı kararı ile de benzer uyuşmazlıkta Yargıtay 19.Hukuk Dairesi'nin görevsizlik kararı kaldırılmıştır. Ama nevarki anılan Daire tarafından görevsizlik kararı verildiğinden görev uyuşmazlığının giderilmesi için dosyanın Hukuk Daireleri Başkanlar Kuruluna sunulmak üzere Yargıtay Birinci Başkanlığı'na gönderilmesine, 12.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : MENFİ TESPİT -KARAR- Mahkemenin nitelendirmesine göre dava; kambiyo senedine dayalı borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 24.01.2014 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 29.01.2014 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2014 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 19.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Ne var ki, anılan Dairece daha önce görevsizlik kararı verilmiş olduğundan Daireler arasında temyiz incelemesi yönünden ortaya çıkan uyuşmazlığın Hukuk Başkanlar Kurulunca giderilmesi için dosyanın Yüksek Birinci Başkanlığa sunulmasına,21.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir." düzenlemesinin bulunduğu, menfi tespit davasında arabulucuya başvurunun zorunlu olup olmamasının incelenmesinde öncelikle menfi tespit davasıyla ilgili genel bir açıklama yapılmasına ve ilgili yasa düzenlemelerin irdelenmesinde yarar olduğu, gerçekte var olmayan bir borç ya da geçersiz bir hukuki ilişki nedeniyle icra takibine maruz kalması muhtemel olan veya icra takibine maruz kalan bir kimsenin (borçlunun) gerçekte borçlu bulunmadığını ispat için açacağı davanın, menfi tespit olarak adlandırıldığı, menfi tespit davasının 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (İİK)’nın 72. maddesinde düzenlendiği, bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabileceği, bu düzenlemeden de anlaşılacağı üzere menfi tespit davasında amacın bir hukuki ilişkinin veya bir hakkın...

              Mahkemece, davanın konusunun, davalı banka ile davacının ismi sahte belgeler ile kullanılmak suretiyle yapılan kredi sözleşmesi uyarınca davalı bankadan çekilen kredi ve bu krediye rehin olmak üzere davacının kendisine ait ticari taksi plakalı aracına konulmuş bulunan rehin olduğu, bu konularda taraflar arasında esas itibariyle herhangi bir çekişmenin söz konusu olmadığı, dosya kapsamında mevcut adli tıp ve grafoloji uzmanı bilirkişinin raporu ile söz konusu kredi sözleşmesindeki imzaların davacıya ait olmadığının sabit olduğu, artık ceza yargılamasının sonucunun beklenmesine gerek olmadığı gerekçesiyle, davanın kabulü ile davacı ...'nın 23/08/2010 tarihli ... numaralı 184.000,00 TL meblağlı kredi sözleşmesi nedeniyle davalı bankaya borçlu olmadığının tespitine, anılan bu kredi sözleşmesi nedeniyle davacıya ait ... ticari taksi plakalı araç üzerine konulan rehnin kaldırılmasına karar verilmiş olup, mahkeme kararı süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                UYAP Entegrasyonu