Mahkemece yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, taraflar arasındaki ticari ilişki gereğince davacının davalıya takip miktarları kadar borçlu olmadığı gerekçesiyle asıl ve birleşen davaların kabulüne, birleşen ....Mahkemesi'nin 2012/241 Esas sayılı dosyası ile açılan davanın kısmen kabulüne davacının davalıya 530.494,75 TL borçlu olduğunun, bu miktar dışındaki fazla talep yönünden ise borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, menfi tespit davasıdır. Mahkemece davacının borçlu olmadığı miktar belirlenip bu miktar üzerinden menfi tespit hükmü kurulması gerekirken olumlu tespit kararı şeklinde karar verilmesi doğru olmamış mahkeme kararının bozulması gerekmiştir....
Köyü Tüzel kişiliğinin idari sınırları içerisinde kalmaları nedeniyle davalı köylere ait yayla olarak sınırlandırıldığını ileri sürerek, dava konusu yaylanın köylerine ait olduğunun tespiti ile elatmanın önlenmesi ve çekişmenin giderilmesini istemişlerdir. Birleştirilen davada, davalı-davacı ..., 103 ada 1 parsel sayılı taşınmazın kadim yaylaları olduğu halde köyleri ile birlikte ... Köyü Tüzel Kişiliği ile ... Köyü Tüzel Kişiliğinin müşterek yaylası olarak sınırlandırıldığını ileri sürerek, dava konusu taşınmazın müstakil yaylaları olduğunun tespiti ile elatmanın önlenmesi ve çekişmenin giderilmesini istemiştir. Mahkemece, 128 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 05.09.2012 tarihli bilirkişi raporunda B harfi ile işaretli 230078,85 metrekarelik kısmı ile 103 ada 1 parsel sayılı taşınmazın aynı bilirkişi raporunda D harfi ile işaretli 101908,96 metrekarelik kısmının davacı-davalı ... ve ... köylerine ait müşterek mera olduğunun, kalan kısmın ise ......
SONUÇ : Kararın başlığında dava türü olarak yazılı “Menfi Tespit” sözcükleri ile hüküm fıkrasının ikinci paragrafında yazılı “davalı Kuruma borçlu olmadığının TESPİTİ ile” sözcüklerinin silinerek karardan çıkarılmasına ve hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 13.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kiracılığın tespiti-Çekişmenin giderilmesi Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı kiracılığın tespiti ve çekişmenin giderilmesi davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kiracılığın tespiti ve çekişmenin giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, dava dilekçesinde, davacının 01/07/2011 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesi ile 4550 m2'lik açık alanı davalı okul aile birliğinden yıllık 68.045 TL bedelle kiraladığını, sözleşmenin feshini gerektiren nedenler yoksa en fazla üç yıl süreyle uzatılma şartına bağlı 30/06/2014 tarihinde sona ereceğinin kararlaştırıldığını, ... Kaymakamlığı ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, haczin kaldırılmasına, emekli aylıklarından yapılan kesintinin durdurulmasına borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir. Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. K A R A R 1-Dosyadaki yazılara, toplanan deliller ile hükmün dayandığı yasal gerektirici nedenlere göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine, 2-Dava; davacıya 31.07.1997 – 18.09.2002 tarihleri arasında ödenen yetim aylıkları nedeniyle davacının davalı Kuruma borçlu olmadığının ( menfi tespit ) tespiti istemine ilişkindir....
Hukuk Dairesi’nin 2019/2568 esas ve 2019/2485 karar sayılı kararlarında, TTK’nun 5/A maddesine göre konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olmasının dava şartı olduğu, davanın konusunun dava dilekçesindeki talep sonucu esas alınarak belirlendiği, talep sonucunun bir para alacağının tahsili veya tazminat olduğu durumlarda, arabulucuya başvuru yapılmış olmasının dava şartı olduğu, menfi tespit davalarının 6100 Sayılı HMK’nun 106. maddesi uyarınca tespit davası niteliğinde bulunduğu, dava sonucunda borçlunun borçlu olmadığının anlaşılması halinde bu hususta tespit hükmüne yer verildiği, menfi tespit davaları sonucunda verilecek kararlar eda hükmü içermeyeceğinden bu davaların açılabilmesi için arabulucuya başvuru zorunluluğu bulunmadığı gerekçesiyle ticari dava niteliğindeki menfi tespit davalarının zorunlu arabuluculuğa tabi olmadığı, bu nedenle TTK’nun 5/A maddesi uyarınca menfi tespit davası açılabilmesi...
Mahkemece, benimsenmiş olan bilirkişi raporunda davacının davalıya olan borç miktarının tespit edildiği de dikkate alınmak suretiyle, davacıya borçlu olmadığının tespiti talebini açıklaması ve buna ilişkin harcını yatırması için önel verilerek sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır." gerekçesiyle bozulduğu, bozma sonrası yapılan yargılamada, mahkemece, davacı vekilinin; ''bizim menfi tesbit talebimiz yoktur, ihraç kararının iptalini istiyorum'' şeklindeki beyanı üzerine ihtarnamelerin gerçeği yansıtmaması nedeniyle davanın ihraç kararının iptali istemine yönelik olduğu, davacının ihtarnamelerin gerçeği yansıtmamasını menfi tespit olarak nitelemesinin davanın ayrıca menfi tespit davası olduğu anlamına gelmediği, hukuki nitelendirmeyi hakimin yapması gerektiği, bu anlamda açılmış ayrı bir menfi tespit davası bulunmadığı, esasen menfi tespit talebi olsun olmasın ihtarnamelerin gerçeğe uygunluğunun zorunlu olarak tespit...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı, ... 2. İcra Dairesi'nin 2011/4563 esas sayılı dosyası ile aleyhinde icra takibine girişildiğini, davalı tarafı tanımadığını, borcu bulunmadığını, takibe konu senedin kefili olduğu banka kredisine teminat olarak düzenlendiğini belirterek, borçlu olmadığının tespiti ile % 40 tazminatı dava ve talep etmiştir. Davalı vekili, mücerret borç ikrarı içeren bononun boş olarak imzalandığı açıklandığından, davacının iddiasını ispatlaması gerektiğini bildirerek, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacının, davalı ...'ın eşi olan dava dışı Hüdaverdi tarafından Halkbank ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R - Davacı, ... 2. İcra Dairesi'nin 2011/4563 esas sayılı dosyası ile aleyhinde icra takibine girişildiğini, davalı tarafı tanımadığını, borcu bulunmadığını, takibe konu senedin kefili olduğu banka kredisine teminat olarak düzenlendiğini belirterek, borçlu olmadığının tespiti ile % 40 tazminatı dava ve talep etmiştir.Davalı vekili, mücerret borç ikrarı içeren bononun boş olarak imzalandığı açıklandığından, davacının iddiasını ispatlaması gerektiğini bildirerek, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacının, davalı ...'ın eşi olan dava dışı Hüdaverdi tarafından Halkbank ......
GEREKÇE: Dava; menfi tespit ve istirdat talebine ilişkindir. İcra İflas Kanunu md. 72’ye göre borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırsa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olamaz. Borçlu, menfi tespit davası zımnında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edilir. Menfi tespit davalarında davacı borçlu, davalı alacaklı ile arasında hiçbir hukuki ilişki bulunmadığını, borcun hiç doğmadığını iddia ediyorsa ispat yükü davalı alacaklı üzerindedir....