Her iki davanın davacısı olan kadın 2014/13450 esas sayılı ilk davayı, erkek eşi evden başka kadınla çıkarken görmesi vakıasına dayalı olarak açmış, temyize konu ikinci davayı ise ise bahsedilen olaydan sonra erkek eşin iddia edilen kadınla birlikte yaşamaları nedeniyle zina hukuki sebebine ve ayrıca başka kadınlarla gezmesi, evlilik dışı ilişkisini çevreye anlatması vakıasına dayalı olarak evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak açmıştır. Aynı davanın, aynı sebebe dayalı olarak, aynı taraflar arasında görülmekte olması halinde derdestlik söz konusu olur. Somut olayda, ikinci davada zina vakıası ile zina hukuki sebebi ilk davada ileri sürülmemiş olduğu, evlilik birliğinin sarsılmasına neden gösterilen vakıaların da ilk boşanma davasından sonra gerçekleşmiş farklı vakıalar olması nedeniyle davalar arasında derdestlik oluştuğundan söz edilemez....
Bu hale göre mahkemece zinayı ispatlayan davacıya az da olsa kusur yüklenmesi doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir..." şeklindeki ilamı dikkate alındığında zina özel ve mutlak boşanma sebebi olup karşı taraf davalının açılmış bir boşanma davası olmadığı bu hali ile kusur kıyaslaması yapılamayacağı anlaşılmış, Davacı tarafın zina sebebine dayalı açılan boşanma davasında davalının dinlenen tanık beyanlarından telefonunu özel himaye altına aldığı anlaşılmış olup istenen HTS kayıtlarında da Esma isimli kadınla görüşme ve mesaj kayıtlarının olduğu anlaşılmış olup,zina nedenine dayalı boşanma davasının objektif koşulu cinsel ilişki olduğundan bu hususta dosya kapsamında sübuta ermediğinden zina nedeniyle açılan boşanma davasının reddine karar verilmiştir. Toplanan delillerden, davalı erkeğin zinasının temadi etmediği anlaşılmaktadır. O halde, davacı kadının özel boşanma sebeplerinden zina hukuki sebebine (TMK m. 161) açılan boşanma davasının reddine karar verilmiştir....
Bu hale göre mahkemece zinayı ispatlayan davacıya az da olsa kusur yüklenmesi doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir..." şeklindeki ilamı dikkate alındığında zina özel ve mutlak boşanma sebebi olup karşı taraf davalının açılmış bir boşanma davası olmadığı bu hali ile kusur kıyaslaması yapılamayacağı anlaşılmış, Davacı tarafın zina sebebine dayalı açılan boşanma davasında davalının dinlenen tanık beyanlarından telefonunu özel himaye altına aldığı anlaşılmış olup istenen HTS kayıtlarında da Esma isimli kadınla görüşme ve mesaj kayıtlarının olduğu anlaşılmış olup,zina nedenine dayalı boşanma davasının objektif koşulu cinsel ilişki olduğundan bu hususta dosya kapsamında sübuta ermediğinden zina nedeniyle açılan boşanma davasının reddine karar verilmiştir. Toplanan delillerden, davalı erkeğin zinasının temadi etmediği anlaşılmaktadır. O halde, davacı kadının özel boşanma sebeplerinden zina hukuki sebebine (TMK m. 161) açılan boşanma davasının reddine karar verilmiştir....
Davalı ile davacının eşi arasındaki duygusal ve cinsel ilişki, davacı yönünden Türk Medeni Kanunu'nda boşanma nedeni olarak kabul edilen "zina" fiilini oluşturur. Bu durumda davacı, Türk Medeni Kanunu'nun 185. maddesinde düzenlenen eşler arasındaki "birlikte yaşamak ve sadık kalmak" yükümlülüklerine aykırı davrandığından bahisle zina yapan kendi eşi hakkında Türk Medeni Kanunu'nun 161. maddesine dayanarak "zina" nedeniyle boşanma davası açabilir ve aynı yasanın 174/2 maddesine göre de manevi tazminat isteyebilir....
Uyuşmazlığa konu zina hukuki nedenine dayalı dava dosyası ve anlaşmalı boşanma dava dosyası ve bu dosya içeriğinde yer alan protokol içerikleri birlikte değerlendirildiğinde; davacı erkek eşin, davalı kadın eş ile anlaşmalı boşanma konusunda oluşan mutabakat gereğince, davalı kadın eşin anlaşmalı boşanma hükümlerine göre boşanma sonucu elde edilmesini zina hukuki sebebine dayalı olarak erkek eş tarafından açılan davanın ortadan kaldırılması koşuluna bağlamış olması ve bu hususu protokol kapsamına aldırmış bulunması karşısında, erkeğin zina hukuki sebebine dayalı boşanma davasından feragat ettiği bu haliyle esasen hem gerçek anlamda "hakkın özünden vazgeçme" niteliğinde feragat iradesinin mevcut olmadığı hem de açıklanan iradenin kayıtsız şartsız nitelikte bulunmadığı ve açıkça davayı sona erdiren irade beyanı niteliği taşımayan beyanının hukuki sonuç doğurmayacağı kanaatine varılmıştır. 6.Hal böyle olunca kadının, erkeğin zina hukuki sebebine dayalı davasından feragat etmesini sağlamaya...
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde; kadın eşin zina yaptığını, erkeğin sadakatsizliği 2014 yılının kasım ayında öğrendiğini, eşini affettiğini ancak zina eyleminin temadi ettiğini, kadının evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olacak kusurlu davranışları olduğunu iddia ederek; tarafların öncelikle zina, mümkün olmazsa evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı olarak boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, erkek eş lehine 102.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep etmiştir. II....
Hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından, kadının davasının zina hukuki sebebine dayalı olarak kabul edilmemesi, erkeğin kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, tazminatların ve nafakaların miktarları yönünden, davalı-karşı davacı erkek tarafından ise kadının kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, tazminatlar ve velayet yönünden temyiz edilmiştir. Dairemizin 2013/509 esas, 2014/276 karar sayılı bozma ilamı ile: " Davacı-karşı davalı kadın öncelikle zina (TMK m.161) sebebine, olmadığı takdirde, evlilik birliğinin sarsılması sebebine (TMK. m.166/1-2) dayalı olarak, davalı-karşı davacı erkek ise evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine dayanarak boşanma davası açmıştır. Zina, mutlak boşanma sebebidir. Zina vakıasının gerçekleşmesi halinde boşanma sebebi gerçekleşmiş sayılır. Zina, olmadığı takdirde evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine kademeli olarak dayanılmış ise. zinanın ispatlanması halinde, bu sebeple boşanma kararı verilmesi gerekir....
Davalı ile davacının eşi arasındaki duygusal ve cinsel ilişki, davacı yönünden Türk Medeni Kanunu'nda boşanma nedeni olarak kabul edilen "zina" fiilini oluşturur. Bu durumda davacı, Türk Medeni Kanunu'nun 185. maddesinde düzenlenen eşler arasındaki "birlikte yaşamak ve sadık kalmak" yükümlülüklerine aykırı davrandığından bahisle zina yapan kendi eşi hakkında Türk Medeni Kanunu'nun 161. maddesine dayanarak "zina" nedeniyle boşanma davası açabilir ve aynı yasanın 174/2 maddesine göre de manevi tazminat isteyebilir....
Toplanan delillerden, davacı-davalı kadının başka bir zina eylemi de kanıtlanamamıştır. Gerçekleşen bu durumda zina nedeniyle boşanma davasının yasada öngörülen zina eyleminden itibaren beş yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı anlaşılmaktadır....
anlaşıldığından, davacı kadının zina nedeni ile açtığı boşanma davasının reddine karar verilmesinin gerektiği, TMK.'...