Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı-k.davalı kadın istinafında, zina nedeni ile boşanma kararı verilmesine rağmen hükmedilen tedbir-yoksulluk nafakası ve tazminatların az olduğunu; davalı-k.davacı erkek istinafında, kusuru kabul etmediğini, asıl davanın reddini, karşı davanın kabulünü, kadın lehine hükmedilen nafaka ve tazminatların kaldırılmasını, aksi takdirde indirilmesini talep etmiştir. Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, tanık beyanları dikkate alındığında, tespit edilen boşanmaya ilişkin vakalar ile kusur derecelerinin doğru tespit edildiği, boşanmaya neden olan olaylarda, zina yapan erkeğin tam kusurlu olduğu, kadına atfedilecek bir kusurun ispatlanamadığı, bu sebeple asıl davanın zina nedeniyle kabulünün, karşı davanın ise reddine karar verilmesinin yerinde olduğu görülmüştür....

ta E.Y. adlı kadınla evlilik dışı ilişki yaşamaya başladığını, bu kadını ortak haneye getirmek için ailesi ile birlikte kadına şiddet uyguladığını, kadını kusurlu göstermeye çalıştığını, boşanma davası açtığı tarihten önce ve sonra kadına karşı ekonomik, psikolojik, fiziksel her türlü şiddet ve hakarette bulunduğunu belirterek tarafların 4721 sayılı Kanun'un 161 inci maddesi uyarınca zina nedeniyle boşanmasına, kadın lehine 15.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 10.000.000,00 TL maddî 10.000.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II....

    Davalı-davacı kadın vekili istinaf dilekçesi ile; zina nedeniyle boşanma kararına ve maddi tazminata itirazlarının olmadığını, bu yönlerden kararın kesinleştirilmesi gerektiğini, yoksulluk nafakası talebinin reddi, deliller toplanmadan manevi tazminat kararı verildiği için manevi tazminatın az olmasını ve tasfiye ile ilgili taleplerine karar verilmesine yer olmadığı kararının verilmesi yönlerinden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davacı davalı erkek vekili istinafa cevap dilekçesinde, istinaf talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir. Asıl dava, TMK 166/1.madde gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma davasıdır. Birleşen dava TMK 161.madde gereğince zina olmadığı takdirde TMK 166/1.madde gereğince boşanma şeklinde terditli açılan davadır. İlk derece mahkemesince, erkeğin asıl davasını ispat edememesi nedeniyle asıl davanın reddine, kadının birleşen davasının zina nedeniyle kabulüne ve ferilerine hükmedilmiştir....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Asıl dava evlilik birlikteliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanma, birleşen dava evlilik birlikteliğinin temelinden sarsılması ve zina sebebiyle boşanmaya ilişkindir. İlk derece mahkemesince asıl boşanma davasının ve davalı birleşen davacının evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma talebinin kabulüne karar verilmiş, evlilik birlikteliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma kararı verilmiş olduğundan zina nedeniyle açılan boşanma davasında karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm tesis edilmiştir. Davalı birleşen davacı erkek, birleşen dava dilekçesinde hem evlilik birlikteliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma sebebine, hem de zina nedeniyle boşanma sebebine dayanmış, talebini kademelendirmemiştir....

    eyleminin temadi ettiği, davacı kadının zinasının süreklilik arz ettiği, bu durumda zina için öngörülen altı aylık hak düşürücü sürenin son eylemden başlaması gerektiği, Zina nedenine dayalı boşanma davası açıldığı tarihte ve yargılama aşamasında davacı kadının Fevzi isimli şahıs ile birlikteliğinin devam ettiği dolayısıyla hak düşürücü sürenin geçmediği anlaşılmakla; davalı/karşı davacı erkeğin Zina Hukuksal sebebine dayalı Boşanma Davasının KABULÜNE karar verilmiştir....

    AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 12/04/2022 NUMARASI : 2021/239 ESAS, 2022/324 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Zina Nedeniyle) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara davacı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının 4- 5 yıldır başka biri ile birlikte yaşadığını, tarafların zina nedeniyle boşanmalarına, olmadığı takdirde aile birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, müşterek küçüğün velayetinin babaya verilmesini, 500.000,00 TL maddi ve 500.000,00 TL manevi olmak üzere toplam 1.000.000,00TL tazminatın davalıdan alınarak, davacıya verilmesi karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, Kayseri 5....

    Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından 20.01.2021 tarihli ek karar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, erkek tarafından açılan Türk Medeni Kanunu'nun 161. maddesinde düzenlenen zina hukuksal nedenine dayalı boşanma davası ve ferilerine ilişkin olup ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davanın kabulü ile tarafların Türk Medeni Kanunu'nun 161. maddesi uyarınca zina nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuk 2009 doğumlu ...'nin velâyetinin davacı babaya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı kadın tarafından "velâyet düzenlemesi" yönünden istinaf edilmiştir. Bölge adliye mahkemesince dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda davalı kadının istinaf başvurusunun kabulü ile ortak çocuk 2009 doğumlu ...'...

      Davalı-karşı davacı kadın kabul edilen karşı boşanma davasında 300.000 TL manevi tazminat talebinde bulunmuş, zina nedeniyle açtığı birleşen boşanma davasında 100.000 TL maddi ve 400.000 TL manevi tazminat talebinde bulunmuştur. Islah ve karşı tarafın açık muvafakati hükümleri saklı kalmak kaydıyla ön inceleme aşamasının tamamlanmasından sonra iddia veya savunma genişletilemez yahut değiştirilemez. Davacı-karşı davalı kadın, ayrıca ön inceleme duruşmasından sonra, 23.02.2015 tarihli esasa ilişkin verdiği dilekçede maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuştur. Kabul edilen boşanma davasında davalı-karşı davacı kadının maddi tazminat talebinin bulunmadığı ve maddi tazminat talebini içeren 23.02.2015 tarihli dilekçenin de ön inceleme duruşmasından sonra verilmiş olmasına göre, davalı-karşı davacı kadının maddi tazminat talebiyle ilgili "karar verilmesine yer olmadığına" karar vermek gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir....

        Her ne kadar mahkemece hatalı gerekçe ile taraflar arasındaki önceki boşanma davalarının bu dava yönünden derdest sayılacağından bahisle "derdestlik" nedeniyle davanın reddine karar verilmiş ise de zina sebebiyle açılan davanın konusu ile diğer davaların konusu aynı olmadığından derdestlik kabul edilemez ise de; taraflar arasındaki evlilik birliği sona erdikten sonra yeniden boşanma davası açılamayacağı bu nedenle davanın reddine karar verilmesinin sonucu itibariyle doğru olduğu anlaşıldığından hükmün gerekçesinin değiştirilmek suretiyle onanmasına (HUMK md. 438/son) karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple ONANMASINA, duruşma için taktir olunan 990 TL. vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 05.04.2013 (Cuma)...

          AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 13/06/2019 NUMARASI : 2018/11 E 2019/435 K DAVA KONUSU : Boşanma (Zina Nedeniyle) KARAR : Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen mahkemenin kararına karşı, taraf vekilleri tarafından istinaf başvurusunda bulunulduğu, dosyanın istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiği ve istinaf isteminin süresi içerisinde yapıldığı anlaşılmakla dosya incelendi....

          UYAP Entegrasyonu