Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 18/06/2021 NUMARASI : 2019/744 ESAS 2021/399 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli))|Boşanma (Zina Nedeniyle) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....

Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince her ne kadar tarafların 29.08.2017- 04.09.2018, 18.08.2017- 20.08.2017 ve 22.07.2017- 24.07.2017 tarihleri arasında aynı otel odasında kalarak birlikte konukladıkları ve kadının zina eylemini affettiği belirtilmişse de olaya dair beyanları alınan tanıkların, tarafların belirtilen tarihlerde aynı odada konuklamadıklarını belirttikleri, kadının, zina eylemi nedeniyle erkeği affettiği yönündeki gerekçenin hatalı olduğu, erkeğin zina eyleminin kadın tarafından ispatlandığı ve kadının zina hukuki sebebine dayalı asıl davasının kabulüne karar verilmesi gerektiği, İlk Derece Mahkemesinin 4721 sayılı Kanunu'nun 162 ... ve 163 üncü maddeleri şartlarının oluşmadığı ve aynı Kanunu'nun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası hükmü şartlarının oluştuğu yönündeki tespitlerinde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı, ortak çocuk İrem'in yaşı, ihtiyaçları, tarafların ekonomik ve sosyal durumu dikkate...

    etmek suretiyle evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebebiyet verdiğini, tarafların öncelikle zina nedeniyle, bunun mümkün görülmemesi halinde şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanmalarına, müvekkili lehine 500.000 TL maddi ve 1.000.000 TL manevi tazminata hükmedilmesini talep etmiştir....

    HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/522 KARAR NO : 2022/1748 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : FETHİYE AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 11/03/2020 NUMARASI : 2018/676 ESAS 2020/331 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, taraflarca istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı erkeğin zina yaptığını, bu sebeple tarafların öncelikle zina nedeniyle boşanmalarına, aksi takdirde davalının kusurlu davranışları nedeni ile evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını, bu sebeple tarafların boşanmalarına, müşterek çocukların velayetlerinin müvekkiline verilmesine, çocuklar için 1.000,00'er TL tedbir-iştirak...

    Yani davanın ıslah edilmiş olması nedeniyle davanın açıldığı tarihten itibaren bu dava zina olmadığı takdirde şiddetli geçimsizlik nedeni ile boşanma davası olduğundan zina vakıasınında dava tarihinden önce vuku bulması gerekmektedir. Kadın taraf ıslah dilekçesinde erkeğin nüfusta bir başka kadından doğan çocuğu tanıyarak nüfusuna kaydettirdiğinden zinada bulunduğunu ileri sürmüştür. Erkeğin nüfus aile kayıt tablosunun incelenmesiyle 09/12/2021 doğumlu anne adı Kübra olan Öykü isimli çocuğu 13/12/2021 tarihinde nüfusta tanıdığı ve nüfusuna kaydettirdiği görülmüştür. Çocuğun doğum tarihi esas alındığında bu çocuk ana rahmine en erken 23/02/2021 tarihinde düşmüş olması gerekmektedir. Eldeki dava 10/08/2020 tarihinde açılmıştır. Her dava davanın açıldığı tarihteki hukuki ve maddi olgulara göre sonuçlandırılacağına dair hukuk ilkesi uyarına erkeğin dava tarihine kadar zina eyleminde bulunduğu olgusu ileri sürülen nüfus kaydı ile ispatlanamaz....

    İkinci Bozma Kararı 1.Bozmaya uyan Mahkemece, dosya kapsamında zina olgusunun ispatı yönünden tanık Hayrettin beyanında geçen ... isimli bayanı eve aldığı hadiseden sonra aynı tanığın ifadesinde geçen bu olay sonrasında ancak davacı ve davalının birlikte yaşamaya devam ettikleri şeklendeki ifade nazara alındığında affedilen bu olgunun zina nedeniyle boşanmaya delil olamayacağı ifadede bahsedilen diğer hususların soyut yer zaman mefhumu olmaksızın beyan edildiği ayrıca dava dışı Şadiye isimli bayanın hamile olduğuna ilişkin dosyada bir delil olmadığı gibi dosya kapsamına göre de davacının süreklilik arzeden bu şekilde yaşam sürdüğünün de ispatlanamadığı anlaşılmakla haysiyetsiz hayat sürme olgusunun da oluşmadığı, davacı tarafından zina olgusuna ilişkin olarak dosyaya fotoğraf sunulmuşsa da, bu kanıt zina iddiasını kanıtlamak için yeterli görülmediği, ne var ki davacının sadakatsizlik davranışları zina ve haysiyetsiz hayat sürme boyutuna ulaşmadığı, kadının erkeğe hakaret ettiği, bardak...

      Davalı-karşı davacı kadın tarafından, terditli olarak özel boşanma sebeplerinden zina (TMK m. 161), bu talep yerinde görülmez ise evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle (TMK md.166/1,2) boşanma isteminde bulunulmuştur. Yapılan incelemede; davacı-karşı davalı kocanın halen, başka bir kadınla birlikte yaşamaya devam ettiği ve bu kadından çocuğu olduğu anlaşılmıştır. Türk Medeni Kanunu’nun 161. maddesi koşulları oluşmuştur. Davalı-karşı davacı kadın tarafından boşanma davası terditli olarak açıldığından ve öncelikle zina nedeniyle boşanma talep edildiğinden yerel mahkemece zina sebebine dayalı olarak açılan boşanma davasının kabul edilmesinde bir yanlışlık bulunmamaktadır. Bununla birlikte; zina eylemi, mutlak boşanma sebebi olduğundan, boşanmaya neden olan olaylarda davacı-karşı davalı kocanın tamamen kusurlu olduğu yönündeki karar da usul ve yasaya uygundur. Bu sebeple, davacı-karşı davalı kocanın, karşı davanın kabulü ve kusur tespitine yönelik istinaf talebi yerinde görülmemiştir....

      Davacı kadın vekili tarafından yerel mahkeme kararına karşı zina nedeniyle TMK 161 maddesi kapsamında boşanmaya karar verilmesi gerekirken TMK 166/1 maddesi gereğince boşanma kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, zinanın reddi konusunda gerekçe bulunmadığı ayrıca, müvekkilinin yoksulluk nafakası talebinin reddinin usul ve yasaya aykırı olduğu yönünde istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmakla, dosya üzerinde yapılan incelemede; her ne kadar yerel mahkemece yapılan yargılama ve toplanan deliller neticesinde, erkek eşin kadın eşe fiziksel şiddet uyguladığı, sadakat yükümlülüğüne uymadığı ve kadın eşe hakaret ettiği böylece erkek eşin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile tarafların TMK 166/1 maddesi gereğince boşanmalarına karar verilmiş ise de, davacı kadının TMK 166/1 maddesi gereğince zina nedeniyle özel boşanmaya dayalı talepte bulunmasına rağmen yerel mahkemece davacının zina nedeniyle boşanma talebi konusunda olumlu veya olumsuz bir karar verilmediği...

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ; "...davalı karşı davacı kadının başka bir erkek şahısla gönül ilişkinin bulunduğu, geceleyin geç saatlerde de olacak şekilde sıralı mesajlaşma ve arama yoğunluğuna yönelik telefon kayıtları ile uyumlu tanık anlatımlarından anlaşılmış, ayrıca tanık Ufuk Keser'in beyanına göre karşı davacı kadının Üzeyir isimli erkek şahısla aynı evde kaldıklarının anlaşılmış olmasına göre zina kusurunu işlediği; tanık Yağmur Hanım Tekin ile tanık Yeter Öz'ün beyanlarına göre davacı erkeğin karşı davacı kadına şiddet uyguladığı sabit görülmüştür. Karşı davacının güven sarsıcı davranışı nedeniyle TMK'nın 166/1 maddesi gereğince davacı erkeğin evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı davasının, zina eylemi nedeniyle de TMK'nın 161/1 maddesi gereğince zina nedenine dayalı davası kabul edilmiştir. Davacı erkeğin şiddet eylemi nedeniyle de karşı davacı kadının evlilik birliğinin sarsıması nedenine dayalı davası kabul edilmiştir....

      Gerçekleşen bu durum karşısında davacı-karşı davalı kadının zina (TMK m. 161) hukuksal sebebine dayalı boşanma davasının kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kadının zina hukuki sebebine dayalı davasının reddine hükmedilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatıranlara geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi. 15.11.2022 (Salı)...

        UYAP Entegrasyonu