Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İlk derece mahkemesince karşı dava, öncelikle zina, mümkün olmadığı taktirde evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı boşanma davası olarak nitelendirilerek, karşı davanın kabulü ile tarafların zina sebebine dayalı olarak boşanmalarına karar verilmiştir. Zina hukuki sebebine dayalı boşanma davalarında, dava hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her halde zina eyleminin üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer (TMK m. 161/2). Zina (TMK md. 161) sebebine dayanan boşanma davalarında, yasada öngörülen hak düşürücü süre, süre gelen eylemlerde, son eylemin bittiği tarihten itibaren başlar....

Davacı-davalı, birleşen dava dilekçesinde özetle; davalı-davacı erkeğin 12/11/2019- 15/11/2019 tarihleri arasında Kapadokya Göreme'de Kelebek Special Cave Hotel'de bir kadın arkadaşıyla kaldığını, zina yaptığını, bu kadınla yurt içi ve yurt dışı pek çok yerde tatile gittiğini beyanla, tarafların TMK'nın 161. maddesi uyarınca zina nedeniyle boşanmalarına, davacı-davalı lehine yasal faiziyle birlikte 2.500.000,00 TL maddî 2.500.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir. Davalı-davacı vekili, birleşen dava dilekçesinde özetle; davacı-davalı kadının boşanma davası devam ederken dava dışı Yasin Şahin isimli kişi ile zina fiilini işlediğini, bu kişiye ayrı ev tuttuğunu beyanla, tarafların TMK'nın 161. maddesi uyarınca zina nedeniyle boşanmalarına, müşterek çocukların velâyetlerinin babalarına verilmesine ve davalı-davacı lehine yasal faiziyle birlikte 100 milyon TL maddî 25 milyon TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir....

AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 10/12/2019 NUMARASI : 2018/571 ESAS - 2019/859 KARAR DAVA KONUSU : Zina Nedeniyle Boşanma KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda; İzmir 6....

Birleşen davada, davacı kadın davasını zina ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma olarak göstermiş mahkemece zina nedeniyle açılan davanın kabulüne karar verilmesine rağmen evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılan boşanma davası hakkında olumlu-olumsuz herhangi bir hüküm verilmemesi hatalı ise de taraflarca bu konuda istinaf başvurusunda bulunulmaması nedeniyle bu hataya değinilmekle yetinilmiştir....

Davalı karşı davacı kadın vekili istinaf dilekçesi ile; sadece zina nedeni ile boşanma davasının reddini istinaf ettiklerini, erkeğin halen başka bir kadınla yaşadığını, zina davasının hak düşürücü süreden reddinin doğru olmadığını, kararın diğer kısımlarının usul ve yasaya uygun olduğunu belirterek kararın sadece zina sebebine dayalı boşanma davasının reddi kısmının kaldırılmasına, zina hukuki sebebine dayalı boşanma davasının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....

hem de evliliğin temelinden sarsılması sebebiyle boşanmayı istediğinden, zina nedenine dayalı boşanma davalarında dava açma süresi devam eden zina eyleminde bu eylemin sona erdiği tarihten başlayacağından ve erkeğin gayri resmi ilişkisinin halen devam ettiği, zina eyleminin sübut bulması ile zina nedeniyle açılan özel boşanma davası ve erkeğin sadakatsiz eylemleri ile evliliğin temelinden sarsılmasında davalı erkeğin tam kusurluğu olduğu, davacının her iki boşanma sebebine dayalı birlikte dava açtığı, özel boşanma sebebi zina nedeniyle ve genel boşanma sebebi evlilik birliğinin ortak yaşamı sürdürmesi kendisinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığından, davanın kabulü ile tarafların TMK'nın 161 (zina) nedeniyle ve TMK'nın 166/1 (Evliliğin temelinden sarsılması) nedeniyle boşanmalarına, dava açılış tarihi itibariyle davacı için aylık 300 TL tedbir nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar tarihi itibariyle nafakanın aylık 500 TL'ye artırılmasına, boşanma kararı...

Bölge Adliye Mahkemesince, ilk derece mahkemesi kararında kadının kabul edilen boşanma davası (TMK m. 166/1) kaldırılarak, kadının zina hukuki sebebine dayalı boşanma talebi kabul edilmiş, tarafların zina hukuki sebebine dayalı olarak (TMK m. 161) boşanmalarına karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesince boşanma konusunda yeniden karar verildiği halde boşanmanın eki niteliğinde olan velayet ve kişisel ilişki konusunda bir karar verilmemesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir....

    Maddesinde düzenlenen zina nedenine dayalı boşanma, bu talebi kabul edilmediği takdirde Türk Medeni Kanunu'nun 166/1 maddesinde düzenlenen evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı boşanma istemiştir. Bu tür davalarda; tek dava ancak iki ayrı talep mevcuttur. Zina, mutlak boşanma sebebidir. Zina vakıasının gerçekleşmesi halinde boşanma sebebi gerçekleşmiş sayılır. Zina, olmadığı takdirde evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine kademeli olarak dayanılmış ise, zinanın ispatlanması halinde, bu sebeple boşanma kararı verilmesi gerekir. Böyle bir durumda artık genel boşanma sebebinin şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğine bakılmaz ve bununla ilgili ayrıca bir hüküm oluşturulması da gerekmez. Tüm bu açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında, ilk derece mahkemesi hükmünün gerekçe kısmında "......

      Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, erkek tarafından zina hukuki nedenine (TMK m. 161) dayalı boşanma davası; karşı dava ise kadın tarafından açılan evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma davası olup yapılan yargılaması sonunda, ilk derece mahkemesince "Boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu belirtilerek erkeğin zina hukuki sebebine dayalı davasının reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların TMK’nun 166/1. maddesi uyarınca boşanmalarına ve boşanmanın ferilerine karar verilmiştir. İlk derece mahkemesi hükmüne karşı, davalı-karşı davacı kadın tarafından "Kişisel ilişki süresi, çocuğun yurtdışına çıkmasının yasaklanmasına dair tedbir kararı" yönünden, davacı-karşı davalı erkek tarafından ise; "Kendisinin zina sebebine dayalı olarak açtığı davanın reddi, kadının kabul edilen davası, kusur belirlemesi, velayet" yönünden istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

        Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-davacı erkeğin mal rejimi tasfiyesine ilişkin davasına yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalı-davacı erkeğin zina davasına yönelik temyiz itirazlarının hasren yapılan incelenmesine gelince; Davacı-davalı kadın zina, hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış ile evlilik birliğinin sarsılması sebeplerine ( TMK m. 161, 162 ve 166/1), davalı-davacı erkek ise birleşen davasında zina hukuki sebebine dayanmış sonra ıslah ile davasını mahkemece zina hukuki sebebi kabul edilmediği takdirde evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle (TMK 166/1) karar verilmesi yönünden ıslah etmiş ve boşanma talebinde bulunmuş, mahkemece her iki tarafta eşit kusurlu bulunarak, davaların 166/1-2. maddesi uyarınca kabulüne karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir....

          UYAP Entegrasyonu