aylık 1.500,00TL, Muhammet Rıfat için aylık 1.500,00TL iştirak nafakasına hükmedilmesine davadan sonra da aynen devamına, takdir edilecek nafakanın her yti TÜİK tarafından yayınlanan ÜFE oranında artırılmasına, evlilik birliği içerisinde eşinin tutum ve davranışları sonucu ekonomik gelir düzeyinden mahrum kalması nedeniyle 150.000,00 TL maddi, davacıyı darp etmek, zina ilişkisi içerisine girerek aldatmak, hakaret etmek onurunu ve de gururunu incitecek derecede ağır hakaretlerde bulunmak suretiyle kişilik haklarına saldırıda bulunması nedeniyle 150.000,00TL manevi tazminata hükmedilmesini, hükmedilecek tazminatlara dava tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesi talebiyle dava açmıştır....
Mahkemece; " davacı tarafından davalı aleyhine zina nedeni ile boşanma davası açıldığı, dinlenen davacı tanıkları olan müşterek çocukların beyanlarından ve davalı vekilinin 03/11/2020 tarihli celsedeki beyanındaki ikrarından zina eyleminin sabit olduğu, yine dava dilekçesi içeriği ve davacı tanığı olan tarafların müşterek çocuğu Bahtiyar Kutlu'nun beyanları ile davacı yanının zina nedenlerine müteaddit kereler devamı sonrasında davacının evlilik birliğine devam iradesi gösterdiği ve davalıyı affettiğinin kabul edildiği ve TMK.nun 161/3 maddesine göre affeden tarafın dava hakkı bulunmadığı" gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; taraflar arasında davalıdan kaynaklı geçimsizlik bulunduğu, davalının evlilik birliği içerisinde birden fazla kadın ile sadakate aykırı davranışlarda bulunduğu, bu kişilerle telefonda konuştuğu ve mesajlaştığı, cinsel birliktelikte bulunduğu, celp edilen arama ve mesaj kayıtları ile dosyaya delil olarak sunulan Whatsapp ekran görüntülerinden zinanın olduğunun anlaşıldığı, konuşma ve mesajlaşmaların gece de yapıldığı, evli bir erkeğin başka kadınlarla bu sıklıkta görüşmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu, bu denli sık ve gündüz-gece fark etmeksizin her saatte yapılmış olan telefon görüşmelerinin zinanın varlığına işaret ettiği, dolayısıyla davalının evlilik birliğinde zina yaptığı, eşini aldattığı ve bu nedenle ağır kusurlu olduğu, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı gerekçesiyle davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 161 inci maddesi uyarınca zina nedeniyle boşanmalarına...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "Yapılan yargılama ve toplanan deliller neticesinde; Dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 166/1 maddesinde düzenlenen evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine ve 161 maddesinde düzenlenen zina sebebine dayalı boşanma, müşterek çocuğun velayeti, iştirak nafakası, yoksulluk nafakası, boşanma nedeniyle maddi-manevi tazminat taleplerine ilişkin olarak açılmıştır. Boşanma ( 4721 s. TMK m. 161 ) talebi bakımdan: Eşlerden biri zina ederse, diğer eş boşanma davası açabilir (TMK md.161/1). Zinanın objektif unsuru evli kadının kocasından başka bir erkekle ya da evli erkeğin karısından başka bir kadınla cinsel ilişkide bulunmasıdır. Davacı kadın tarafından özel boşanma sebeplerinden zina nedenine dayanılarak (TMK m. 161) boşanma isteminde bulunulmuştur. Zina olayının mevcut sayılabilmesi için en önemli koşul, "cinsel ilişkinin" varlığının kesin veya güçlü karineyle kanıtlanmış olmasıdır....
a verilmesine, aşağıda yazılı harcın temyiz edenlere yüklenmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 67.20'şer TL. temyiz başvuru harçları peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oyçokluğuyla karar verildi.19.10.2010(Salı) KARŞI OY YAZISI Eşlerden herbiri ayrı ayrı zina sebebiyle boşanma davası açmış olup davaların "birleştirilmesine" karar verilerek her iki dava da kabul edilmiştir. Yerel mahkeme ayrı ayrı açılan zina sebebiyle açılan boşanma davalarının kabulü sebebiyle tarafları "eşit kusurlu" kabul etmiştir. Zina boşanma sebebine dayalı davalarda zina eylemlerinin takası sonucunu doğuracak şekilde tarafların "eşit kusurlu" olarak mahkemece kabulü isabetli değildir. Boşanma davalarında kusur belirmesi; birleşen davalardaki "her bir dava için ayrı ayrı" yapılır....
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın, zina (TMK m. 161), haysiyetsiz hayat sürme (TMK m. 163) ve evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1) hukuki sebeplerine dayanarak boşanmalarına karar verilmesini istemiştir. Davacı, davalının zinası ve haysiyetsiz hayat sürmesi nedenleriyle hem özel hem de genel sebebe dayanarak boşanma talep edebilir. Evlilik birliğinin sarsılması sebebine dayalı dava kabul edilmiş, zina ve haysiyetsiz hayat sürme sebeplerine dayalı boşanma davası konusunda ise bir karar verilmemiştir. Zina ve haysiyetsiz hayat sürme hukuki sebeplerine dayalı taleple ilgili olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi usul ve kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir....
Gerçekleşen bu durum karşısında tarafların zina hukuki (TMK m. 161) sebebiyle boşanmalarına karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davalı-davacının zina (TMK. m. 161) hukuksal sebebine dayalı boşanma davasının reddine karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre yeniden hüküm kurulması zorunlu hale gelen kabul edilen boşanma davası ve fer'ilerine yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, duruşma için takdir olunan 2.037 TL. vekalet ücretinin Hasan'dan alınıp Niyaz'a verilmesine, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 16.09.2019 (Pzt.)...
Davacı vekili cevaba cevap dilekçesiyle, dava dilekçesindeki taleplerini yinelemiş, davalı kadının nafaka ve tazminat taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir. 20.10.2016 tarihli ön inceleme duruşmasına davalı taraf katılmamış, davacı vekili duruşmada, tarafların zina nedeniyle boşanmalarına bu talebin kabul edilmemesi halinde evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı erkek, zina (TMK. m. 161), ve evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1) hukuki sebeplerine dayanarak boşanmalarına karar verilmesini istemiştir. Davacı, davalının zinası sebebiyle hem özel hem de genel sebebe dayanarak boşanma talep edebilir. Evlilik birliğinin sarsılması sebebine dayalı dava kabul edilmiş, zina sebebine dayalı boşanma davası konusunda ise bir karar verilmemiştir. Toplanan deliller değerlendirilerek davacı erkeğin her iki talebi de incelenmek suretiyle hüküm kurulması gerekirken, zina hukuki sebebine dayalı taleple ilgili olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi usul ve kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir....
Bu durumda, zina için öngörülen altı aylık sürenin son eylem tarihinden başlayacağı düşünülmeden, olayın tek eylem gibi değerlendirilip, zina (TMK m.161) hukuki sebebine dayanan boşanma davasının kabulü koşulları oluşmuş olmasına rağmen davanın hak düşürücü süreden reddedilmesi doğru bulunmamış ve bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 29.05.2018(Salı)...