Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İşin işverene ait işyerinde görülmesi, malzemenin işveren tarafından sağlanması, iş görenin işin görülme tarzı bakımından iş sahibinden talimat alması, işin iş sahibi veya bir yardımcısı tarafından kontrol edilmesi, bir sermaye koymadan ve kendine ait bir organizasyonu olmadan faaliyet göstermesi, ücretin ödenme şekli kişisel bağımlılığın tespitinde dikkate alınacak yardımcı olgulardır. Sayılan bu belirtilerin hiçbiri tek başına kesin bir ölçü teşkil etmez. İşçinin, işverenin belirlediği koşullarda çalışırken, kendi yaratıcı gücünü kullanması, işverenin isteği doğrultusunda işin yapılması için serbest hareket etmesi, bu bağımlılık ilişkisini ortadan kaldırmaz. Çalışanın işyerinde kullanılan üretim araçlarına sahip olup olmaması, kâr ve zarara katılıp katılmaması, karar verme özgürlüğüne sahip olup olmaması bağımlılık unsuru açısından önemlidir....

    Mahkemece bu durum dikkate alınmadan ve taraf teşkili sağlanmadan, 567 parsel yönünden açılan sözleşmenin ileriye etkili feshi isteminin ve bunun sonucu olan menfi zararın tazmini isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, bu konularda yazılı şekilde hüküm kurulması da hatalı olmuştur. Kararın bu nedenlerle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle tarafların inşaat yapılan üç adet parsel yönünden eksiklerin giderilme bedelinin tahsiline yönelik temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca sözleşmenin ileriye etkili feshi ve menfi zararın tazmini istemleri yönünden kararın taraflar yararına BOZULMASINA, diğer temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada yer olmadığına, fazla alınan temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz eden davacılar ..., ..., ..., ...'a geri verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 37,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 28.05.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Aynı şekilde anılan yasanın görev ve yetkiye ilişkin 11/01/2011 tarihinde değişikliğe uğrayan 110. maddesinde "işleteni veya sahibi Devlet ve diğer kamu kuruluşları olan araçların sebebiyet verdiği zararlara ilişkin olanları dahil, bu kanundan doğan sorumluluk davaları, adli yargıda görülür." şeklinde ifade edilmiştir. Yasanın anılan bu hükümleri karşısında, kamu araçlarının verdikleri zararlardan dolayı idare, kamu hukuku kurallarına göre değil, “işleten” sıfatıyla özel hukuk kurallarına göre sorumlu tutulabilecektir. Bu durumda, davalı ... 'nün işleteni olduğu aracın neden olduğu zararın tazmini isteği ile açılan davanın, bu kuralları uygulamakla görevli adli yargı yerinde görülmesi gerekmektedir. Yerel mahkemece, açıklanan yasal düzenlemeler gözetilmeksizin davalı ... yönünden yargı yolu bakımından görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmemiştir....

        Davacı çalışanın zimmetine geçirdiği kanaatine varılan 105 TL’nin banka için zarara neden olmadığının teftiş raporunda da ikrar edilmesi, davacı çalışanın görevini yaparken oluşan küçük miktarlardaki kasa noksanı ve fazlasının gişe çalışanlarının görev tanımları gereği hayatın olağan akışına uygun olarak kabul edilmesi, davacı çalışanın banka uygulamalarına karşı günlük olarak hatalı, eksik kural ihlali olarak belirtilen görevlerin teftiş kurulu raporunda “ davacı çalışanın bağlı olduğu yöneticinin kontrol zafiyeti” olarak belirtilmesi, ancak davacı çalışanın hata olduğunu bilerek beyanlarında önce inkar daha sonra ikrar ettiği şube müşterisi olan kişisel yakınlığı bulunan kişinin hesabını kendi cep telefonuna davalı bankanın uygulamasını yükleyerek erişim sağlaması, aynı üçüncü kişi müşterinin şans oyunları siteleri hesabından 2015 yılında yapılan uyarı nedeniyle banka tarafından alışkanlığın devam ettiğinin anlaşılmaması için alışkanlık izlenimi uyandıracak nitelik ve sayıda şans oyunu...

        edeceği; yetkililerin verdiği iş güvenliğine ilişkin talimatları yerine getireceği, çalıştığı makine, tezgah ve cihazı öğretilenden başka türlü çalıştırmayacağı, imal amacı dışında bir imalat için kullanmayacağı, üretim personeli tarafından elektrik, mekanik bakım onarım veya kontrol ile ilgili hiçbir işe müdahale edilmeyeceği, bu gibi işlerin yetkili ve görevli elemanlara bırakılacağı, makine çalışırken yağlanmayacağı, tamirat yapmayacağı, bakım için yerlerinden çıkarılan muhafazalar yerlerine takılmadan makinenin çalıştırılmayacağı ve böyle bir durumda makinede çalışılmayacağı ile ilgili kurallara yer verildiği; dosya içeriğine göre, katılan tarafından kendisine imza karşılığı tebliğ edilen bu kurallara uyulmadığı, makine durdurulmadan ve gerekli önlemler alınmadan makineye müdahale edildiği, bu suretle katılanın makine durdurulmadan ve tedbir alınmadan makineye müdahale edilmemesi gerektiği konusunda yeterli bilinç sahibi olmadığı, bu konuda işveren tarafından yeterince bilinçlendirilmediği...

          Borçlar Kanunun 44 üncü maddesinde, “Mutazarrır olan taraf zarara razı olduğu yahut kendisinin fiili zararın ihdasına veya zararın tezayüdüne yardım ettiği ve zararı yapan şahsın hal ve mevkiini ağırlaştırdığı takdirde hakim, zarar ve ziyan miktarını tenkis yahut zarar ve ziyan hükmünden sarfınazar edebilir. Eğer zarar kasden veya ağır bir ihmal veya tedbirsizlikle yapılmamış olduğu ve tazmini de borçluyu müzayakaya maruz bıraktığı takdirde hakim, hakkaniyete tevfikan zarar ve ziyanı tenkis edebilir” şeklinde düzenlemeye yer verilmiş olmakla, Dairemiz anılan hüküm paralelinde günlük yüzde beş fazla ödemelerden indirime gitmektedir....

            Zaman unsuru, çalışanın iş gücünü belirli veya belirsiz bir süre içinde işveren veya vekilinin buyruğunda bulundurmasını kapsamaktadır ve anılan sürede buyruk ve denetim altında (bağımlılık) edim yerine getirilmektedir. Bağımlılık ise, her an ve durumda çalışanı denetleme veya buyruğuna göre edimini yaptırma olanağını işverene tanıyan, çalışanın edimi ile ilgili buyruklar dışında çalışma olanağı bulamayacağı nitelikte bir bağımlılıktır. Hizmet akdi, çoğu kez 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 470. (818 sayılı mülga Borçlar Kanunu'nun 355.) maddesinde tanımlanan istisna akdi (eser sözleşmesi) ile karıştırılabilmekte, ikisinin ayırt edilebilmesi bazı durumlarda güçleşmektedir. Çalışan, iş gücünü belirli veya belirsiz bir zaman için çalıştıranın buyruğunda bulundurmakla yükümlü olmayarak, işveren buyruğuna bağlı olmadan sözleşmedeki amaçları gerçekleştirecek biçimde edimini görüyorsa, sözleşmenin amacı bir eser meydana getirmekse, çalışma ilişkisi istisna akdine dayanıyor demektir....

              İşin işverene ait işyerinde görülmesi, malzemenin işveren tarafından sağlanması, iş görenin işin görülme tarzı bakımından iş sahibinden talimat alması, işin iş sahibi veya bir yardımcısı tarafından kontrol edilmesi, bir sermaye koymadan ve kendine ait bir organizasyonu olmadan faaliyet göstermesi, ücretin ödenme şekli kişisel bağımlılığın tespitinde dikkate alınacak yardımcı olgulardır. Sayılan bu belirtilerin hiçbiri tek başına kesin bir ölçü teşkil etmez. İşçinin, işverenin belirlediği koşullarda çalışırken, kendi yaratıcı gücünü kullanması, işverenin isteği doğrultusunda işin yapılması için serbest hareket etmesi, bu bağımlılık ilişkisini ortadan kaldırmaz. Çalışanın işyerinde kullanılan üretim araçlarına sahip olup olmaması, kâr ve zarara katılıp katılmaması, karar verme özgürlüğüne sahip olup olmaması bağımlılık unsuru açısından önemlidir....

                "İçtihat Metni" Taraflar arasında görülen davada verilen 03/11/2015 tarih ve 2013/8-2015/513 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, müvekkilinin iş kazaları ihtimallerine karşı davalı tarafından sigortalandığını, bir süre sonra iş kazası sonucunda çalışanlardan birinin el parmaklarından yaralandığını, tedaviye rağmen kalıcı maluliyetin meydana geldiğini, çalışan tarafından müvekkili aleyhine tazminat davası açıldığını, icra takibine konu miktarın müvekkili tarafından ödendiğini, zararın tazmini için davalı nezdinde bir sonuç alınamadığını belirterek, 33.240,00 TL ile banka teminat mektubuna komisyon bedeli olarak ödenen 918,00 TL'nin 12.07.2012...

                  Özellikle celbedilecek kimselerden, iş yerinde fiilen çalışanın davacı olup olmadığı açıkça sorulup tespit edilmelidir....

                  UYAP Entegrasyonu