Asıl dava; evlilik birliği sırasında davacının ailesi tarafından yapılan katkı ile ziynet eşyalarının bozdurulmasından kaynaklanan değer artış payı, katılma ve eşya alacağına, birleşen karşı dava ise; eşyadan kaynaklanan alacak isteğine ilişkindir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, açılan davanın kısmen kabulüne, kuyumcu bilirkişi Türker Mankal tarafından düzenlenen 16/12/2021 tarihli raporun A ve B bendinde belirtildiği şekilde ve taleple bağlılık ilkesi gereği, yerel mahkeme hükmünün 1 nolu bendinde geçen toplam 101.795 TL bedelli ziynet eşyalarının davalı tarafından davacıya aynen iadesine, aynen iadesi mümkün olmaması halinde ziynet eşyalarının bedeli olan 101.795 TL'nin dava tarihi olan 17/09/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK'nın 355. maddesi uyarınca, re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmıştır. Dava, ziynet alacağı davası niteliğindedir. İlk derece mahkemesi kararına karşı davacı kadın tarafından istinaf kanun yoluna başvurularak, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesi talep edilmiştir. Yapılan yargılamaya ve toplanan delillere göre; davacı tarafça "ziynet eşyalarının kendisinden alındığı ve iade edilmediği" iddia edilerek aynen iadesine, mümkün olmazsa bedeline hükmedilmesinin talep edildiği, davalı tarafça ise "talep edilen ziynet eşyası miktarının gerçeği yansıtmadığının ve ziynet eşyalarının evlilik birliği içinde ortak giderlere harcandığının" iddia edildiği, dosya kapsamında bulunan bilirkişi raporu ve bilirkişi ek raporu dava konusu ziynet eşyalarının değerlerinin tespit edildiği ve taraf tanıklarının dinlendiği anlaşılmıştır....
Ziynet eşyaları yönünden davacının iddiasını ispatladığı, bu nedenle kabule karar verilmesinde isabetsizlik olmamakla davalının ziynet eşyaları yönünden istinaf talebinin reddine dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....
Davacı karşı davalı erkek vekili cevaba cevap dilekçesinde özetle; karşı davdaki iddiaları kabul etmediklerini belirterek, ziynet eşyalarının bir kısmının kadın tarafından özel ihtiyaçları için harcandığını, kalanları da giderken yanında götürdüğünü, düğünde takılan ziynet ve paraları kadından hiç alınmadığını belirterek ziynete ilişkin davanın da reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda 20.09.2017 tarihli karar ile; boşanma ve ferileri yanında "davalı karşı davacı kadının ziynet eşyasına ilişkin talebinin ispatlanamadığından reddine," şeklinde karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma ve Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki "boşanma" ve "karşı boşanma" davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı (kadın) tarafından, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafaka ve ziynet yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-karşı davacı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalı-karşı davacı kadına ait ziynet eşyalarının bozdurularak ev alındığı ve geri verilmediği yapılan soruşturma ve toplanan delillerden anlaşılmaktadır. Bunları geri istenmemek üzere verildiği iddia ve ispat edilmediğine göre, koca iade etmekle yükümlüdür....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından, boşanma ve ziynet alacağı davaları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davalı erkeğin mahkemece sadakatsizlik olarak kabul edilen eyleminin güven sarsıcı hareket niteliğinde olduğunun ve şiddet eyleminden sonra evlilik birliği devam ettiğinden bu vakıanın kendisine kusur olarak yüklenemeyeceğinin anlaşılmasına göre davalı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Toplanan delillerden davacı kadının ziynet eşyalarının bozdurularak kadın adına ev alındığı, bu evin satım bedelinden kendisine 36.000 TL ödendiği anlaşılmaktadır....
Davalı vekili dilekçesi ile; tarafların evlenme aşamasında davacıya alınan ziynet eşyalarına ilişkin borcun, düğünde takılacak para ve altınlar ile kapatmak üzere anlaştıklarını ancak, davacının ailesi tarafından bir kısım takılara el konulduğundan bu borcun ödenemediğini, bu nedenle davacının da rızası ile davaya konu ziynet eşyalarının kuyumcuya olan borç nedeniyle bozdurulduğunu savunarak asıl davanın reddini dilemiş, karşı davada da; davalı-karşı davacı kocanın evlenmeden önce aldığı, ancak davacı-karşı davalı kadının evi boşaltarak el koyduğunu iddia ettiği ev ve davalı kocanın kişisel eşyalarının aynen iadesini, olmadığı taktirde bedeli olan 12.100 TL'nin tahsilini talep ve dava etmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 03/02/2015 NUMARASI : 2014/396-2015/63 Taraflar arasındaki eşya alacağı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesinde; tarafların 2001 yılında evlendiğini, davacının şiddet görmesi nedeniyle davalıdan ayrı yaşadığını, ev eşyaları ve ziynetlerin davalıda kaldığını ileri sürerek, ziynet ve ev eşyalarının aynen iade edilmesini, olmadığı takdirde ziynet eşya bedeli 10.000 TL, ev eşyası bedeli 5.500 TL olmak üzere toplam 15.500 TL nin dava tarihinden itibaren faiziyle birlikte tahsilini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı kadının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı kadın, dava dilekçesi ile boşanmanın yanı sıra ziynet eşyaları ve ev eşyalarının iadesini talep etmiştir. Davacı kadının bu talepleri, boşanmanın eki niteliğinde bulunmayıp, ayrıca nispi harca tabidir. Dava kadının adli yardım talebinin mahkemece kabul edildiği gerekçeli kararın hüküm fıkrasından anlaşılmaktadır....