Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tespit davası, bir hukuki ilişkinin var olup olmadığının tespitine ilişkin davadır. Eda davası ise aynı konudaki tespit davasını da içeren daha geniş kapsamlı bir dava olması nedeniyle tespit davası eda davasının öncüsüdür. Somut olayda;davacı,çeyiz senedinden kaynaklı eşya ve ziynetlerinin davalı tarafta kaldığını belirterek,eşyaların bir kısmının aynen teslimini,olmaz ise bedelini;ziynet eşyalarının ise bedelini talep etmekte olup,bu kapsamda söz konusu uyuşmazlığın çeyiz senedinden kaynaklı alacak davası olduğu,uyuşmazlığın çözümünde yukarıda ifade edilen yasa hükmü de gözetildiğinde Aile Mahkemelerinin görevli olduğu kuşkusuzdur.Yine,taraflar arasındaki uyuşmazlığın niteliği nazara alındığında uyuşmazlığın esasını çözümlemeye yönelik inceleme ve değerlendirme yapılarak eda hükmü kurulması gerekmektedir....

    Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre boşanma kararı verilmesi gerekirken yetersiz ve yasal olmayan gerekçeyle davanın reddi doğru bulunmamıştır. 2-Davacı kadın tarafından boşanma davası (TMK md. 166/1) ve bununla birlikte ziynet eşyalarına yönelik alacak davası açılmıştır. Mahkemece boşanma davasına yönelik karar verilmiş ise de ziynet alacağı hakkında bir hüküm kurulmamıştır. Mahkemece ziynet alacağı hakkında olumlu yada olumsuz hüküm kurulmamış olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 1. ve 2. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 20.03.2017(Pzt.)...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal Rejiminden Kaynaklanan Alacak, Ziynet Alacağı ... ile ... aralarındaki mal rejiminden kaynaklanan alacak, ziynet alacağı davasının kısmen kabulüne fazlaya ilişkin talebin reddine dair ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen ... sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Davacı ... vekili, dava dilekçesinde belirtilen taşınmaz nedeniyle mal rejiminin tasfiyesi ile alacak isteğinde bulunmuş, ayrıca dava dilekçesinde yazılı ziynet eşyalarının aynen iadesine, mümkün olmadığı takdirde bedelinin tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı ... vekili, davanın reddini savunmuştur....

        Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle ; öncelikle mahkemenin yetkisiz olduğunu, Bor mahkemelerinin yetkili olduğunu, yetki yönünden davanın reddini talep ettiklerini, davanın, dava dilekçesinde iddia edilen iddiaların kesinlikle kabulü anlamına gelmemekle birlikte davaya ve davalının ziynet eşyası davası dahil tüm alacak iddialarına karşı ayrıca açıkça zamanaşımı def'i ve hak düşürücü süre itirazında bulunduklarını, davanın hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığı gibi dava konusu sözde alacağın zaman aşımına uğradığını, bu sebeple de davanın reddinin gerektiğini, davanın niteliği itibarıyla belirsiz / kısmi alacak davası şeklinde açılamayacak bir dava olduğundan usulden reddinin gerektiğini, davacının davasını her ne kadar belirsiz / kısmi alacak şeklinde açtığını belirtsede değer artış payı talebini ve katılma alacağı talebini tek kalemde talep ettiğini, bu hususunda usule aykırı olduğunu ve davanın reddi gerektiğini, katılma alacağının bağımsız bir dava olduğunu, ziynet alacağı ile...

        Dairemize verilecek bir dilekçe ile Yargıtay nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere, ziynet eşyası alacak davası yönünden HMK'nın 362/1- a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi....

        Dairemize verilecek bir dilekçe ile Yargıtay nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere, ziynet eşyası alacak davası yönünden HMK'nın 362/1- a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak hukukuna ilişkin davada Adana 5. Asliye Hukuk ile Adana 1. Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava; ziynet eşyalarının bedelinin ödenmesi istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesi; davanın T.M.Y.'nın 2. kitabından kaynaklandığı gerekçesiyle, Aile Mahkemesi ise; eşler arasındaki boşanma davasının T.M.Y.'nın yürürlüğe girmesinden önce açıldığını, bu nedenle davanın genel alacak hükümlerine tabi bir dava olduğunu gerekçe göstererek görevsizlik kararı vermişlerdir. Somut olayda; davacı tarafından 13.11.2001’de açılan boşanma davası sonucu verilen boşanma kararının 22.02.2007 tarihinde kesinleştiği, 14.09.2001’de açılan bu davayla da ziynet eşyalarının bedelinin istendiği anlaşılmaktadır....

          Aile mahkemesinin 08.04.2014 tarihli ilamı ile lehine ziynet eşyalarının iadesi yönünde karar verildiğini, verilen karar ile önceki eşinin kendisine dava dilekçesinde sayılı olan ziynet eşyalarını aynen teslim ettiğini, davalı-karşı davacı erkeğin kadının elinde toplu şekilde ziynet olduğunu bildiğini, zor durumda olduğundan bahisle bu ziynetleri kadından borç olarak istediğini ve kadının da aile içinde huzursuzluk çıkmaması için bu ziynetleri davalı-karşı davacı erkeğe verdiğini ve geri alamadığını iddia ederek, harcını yatırmak suretiyle alacak talebinde bulunmuştur. Bu talep, aile hukukundan kaynaklanmayıp, genel hükümlere tabi olup, görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir. Bu nedenle, bu talep yönünden Asliye Hukuk Mahkemesine görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, aile mahkemesinin davanın esasına girip yazılı şekilde karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir....

            Davacı dava dilekçesinde dava konusu taşınmazdan kaynaklanan katılma alacağı ve davalı eşe verilen para ve ziynet eşyalarından kaynaklanan alacak talebine ilişkin olarak taşınmazın tapusunun iptali ile 1/2'sinin adına tesciline karar verilmesini istemiş, yargılamanın devamında talebini ıslah ederek katılma alacağı olarak 89.916,5 TL ve para ile eşyadan kaynaklanan alacak olarak 11.160 TL olmak üzere toplam 101.076,5 TL istemişse de; mahkemece, 106.436,05 TL'si katılma alacağı ve 13.144,00 TL'si ziynet ve paradan kaynaklanan alacak miktarı olmak üzere toplam 119,580,05 TL'ye hükmedilmiştir. 6100 sayılı ...nun 26 (1086 sayılı HUMK. 74.) maddesi ''...hakim tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez..''...

              Tefrik sonrasında mahkemece verilen ara kararlar doğrultusunda davalı kadın vekili 27.04.2020 tarihli dilekçesi ile talep ettikleri ziynetlerin niteliklerini bildirmiş, şimdilik 1.000,00 TL belirsiz alacak davası demek suretiyle 59,30 TL harç yatırmıştır. Yine 07.10.2020 tarihli dilekçesi ile davanın belirsiz alacak davası olduğu, şimdilik dava değeri 10.000,00 TL'dir demek suretiyle 54,40 TL başvurma harcı 175,00 TL peşin harç yatırmış, 18.10.2022 tarihli ıslah dilekçesi ile 46.049,26 TL nin dava tarihinden işleyecek en yüksek mevduat faizi birlikte alınmasına karar verilmesini talep etmiştir....

              UYAP Entegrasyonu