Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Taraflar arasındaki ziynet alacağı ve mal rejiminden kaynaklanan alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, ziynet alacağı davasının kısmen kabulüne, mal rejiminden kaynaklanan alacak davasının reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafça temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 752.65 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 6100 sayılı HMK'nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10.10.2018 gününde oy birliğiyle karar verildi. ...........

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal Rejiminden Kaynaklanan Alacak, Ziynet Alacağı ... ile ... aralarındaki mal rejiminden kaynaklanan alacak, ziynet alacağı davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair ....1. Aile Mahkemesi'nden verilen 26.06.2014 gün ve 565/435 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili ile davalı tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Davacı ... vekili, dava dilekçesinde belirtilen mallar nedeniyle mal rejiminin tasfiyesi ile alacak isteğinde bulunmuş, ayrıca dava dilekçesinde belirtilen ziynet eşyalarının mümkünse aynen iadesine, değilse mislen karşılanmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı ..., davanın reddini savunmuştur....

      Mahkemece, davacıdan ziynet alacağı ile ilgili olarak Hukuk Muhakemeleri Kanununun 31. maddesi çerçevesinde talep miktarını açıklamasının istenilmesi, açıklandığında ziynet ve para alacağı talepleri yönünden Harçlar Kanununun 30-32. maddeleri uyarınca nispi peşin harcın tamamlanması için süre verilmesi, tamamlanması halinde, para alacağı davası ile ilgili olarak görev hususu da değerlendirilerek sonucu uyarınca bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olduğu gerekçesiyle bozulmuştur. Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda davacı kadının ziynet alacağına yönelik beyanı alınmış, bilirkişi incelemesi yaptırılmış, belirlenen ziynet alacağı bedeli ve 4.000 TL alacak miktarı üzerinden eksik kalan nispi harç (15/02/2016 tarihinde) ikmal ettirilmiştir....

        Dava, ziynet alacağına ilişkindir. Dava dilekçesi içeriği ve tüm dosya kapsamından; tarafların 1999 yılı Temmuz ayında imam nihahıyla birliktelik yaşamaya başladığı ve kendi aralarında düğün yaptığı, taraflar arasındaki resmi nikahın 02/08/2007 tarihinde kıyıldığı, dava konusu ziynetlerin ise resmi nikahtan önce ilk imam nikahlı birliktelik sırasında takıldığı ve yine davalı tarafça resmi nikahtan önce davacıdan alındığı iddia edilmiş olup, talep bu haliyle haksız fiil neticesinde oluşan alacak talebine ilişkindir. Bu sebeple, uyuşmazlık, aile hukukundan kaynaklanan ziynet alacağı niteliğinde olmayıp, genel hükümlere dayalı alacak istemi niteliğindedir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilir. Taraflar da yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler. Görev itirazı yapılmamış olsa bile re'sen mahkeme, ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip karara bağlamalıdır....

        Ancak; Sanığın 09.10.2009 tarihinde çalınan bilgisayar, cep telefonu, fotoğraf makinesi ve ziynet eşyasından bir kısmı ile birlikte şüphe üzerine polis tarafından yakalanıp el konulan bir kısım çalıntı eşyanın müştekilere kolluk tarafından iade edilmesinden sonra, müştekilerin 12.11.2009 tarihli oturumda, evden çalınan bütün eşyanın eksiksiz teslim edildiğini, zararın tamamen karşılandığını, sanık ...’in yakınlarının evde meydana gelen zararın tamamını karşıladığını, çalınan eşyanın tamamının geri verildiğini beyan ettiklerinin anlaşılması karşısında; sanığın yakalandığında ele geçmeyen çalıntı eşyanın iadesinin ve mala zarar verme suçu nedeniyle evde oluşan zararın tazmininin ne zaman gerçekleştiğinin; hırsızlık suçu yönünden ise, kısmi iade nedeniyle muvafakatinin bulunup bulunmadığının mağdurdan sorulmadan ve 5237 sayılı TCK'nın 168. maddesinde öngörülen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanma koşulları değerlendirilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ......

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal rejiminden kaynaklanan alacak, ziynet eşyası alacağı ... ile ... aralarındaki mal rejiminden kaynaklanan alacak, ziynet eşyası alacağına dair ... Aile Mahkemesi'nden verilen 21.01.2014 gün ve 282/23 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili ile davalı vekili taraflarından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: ... A R A R Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre yerinde olmayan tarafların temyiz itirazlarının reddi ile Usul ve Kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal Rejiminden Kaynaklanan Alacak, Ziynet Alacağı Davacı-karşı davalı ... ile davalı-karşı davacı ... aralarındaki mal rejiminden kaynaklanan alacak ve ziynet alacağı davasında davanın ve karşı davanın reddine dair ... 9....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal Rejiminden Kaynaklanan Alacak, Ziynet ve Eşya Alacağı Davacı-karşı davalı ... ile davalı-karşı davacı ... aralarındaki mal rejiminden kaynaklanan alacak, ziynet ve eşya alacağı davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair ,,,,Aile Mahkemesi'nden verilen 27.01.2014 gün ve 467/62 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı-karşı davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile Usul ve Kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, taraflarca HUMK'nun 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve aşağıda dökümü yazılı 101,40 TL peşin harcın onama...

                Somut olayda davacı vekili tarafından bölge adliye mahkemesi kararı yalnızca ziynet alacağı yönünden temyiz edilmiş, davacı vekili dava dilekçesinde ziynet alacağı davası için dava değerini 5.000TL olarak bildirmiş, yargılama sırasında talebini 26.764,92TL olarak artırmış, ilk derece mahkemesi tarafından ziynet alacağına yönelik davası reddedilmiş, davacı vekilinin bu alacak kalemine ilişkin istinaf başvurusu da esastan reddedilmiştir. Bu nedenle reddedilen alacak karar tarihindeki temyiz inceleme kesinlik sınırını aşmadığından, bölge adliye mahkemesinin kararı 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun madde 362/1-a bendine göre kesin niteliktedir. Açıklanan nedenle, davacı kadın yönünden temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Davacının temyiz dilekçesinin yukarıda (2.) bentte gösterilen sebeple, davalının temyiz dilekçesinin ise yukarıda (1.)...

                  (HUMK. md. 74) Davacı; davalının ortak hayatın kendisine yüklediği görevleri yerine getirmekten kaçındığını, kendisini evden uzaklaştırdığını, ortak konuta anne ve babasını getirdiğini onlarla birlikte yaşayamaya başladığını, ortak konuta dönme girişimlerinin de davalının uzlaşmaz tavrı nedeniyle sonuçsuz kaldığını ileri sürerek, Türk Medeni Kanununun 197/2. maddesi gereğince, ortak konuttan ve ev eşyasından yararlanmasının sağlanması için gerekli önlemlerin alınmasını ve davalının yapması gereken parasal katkının belirlenmesini istemiştir. Toplanan delillerden davalının, bir süre ayrı yaşayalım diyerek davacıyı evden uzaklaştırdığı, daha sonra ortak konuta kendi anne ve babasını getirerek onlarla birlikte yaşamaya başladığı anlaşılmaktadır. Davalı, davaya verdiği cevap dilekçesinde, evliliğin devamında hiçbir fayda kalmadığını, boşanma davası açmak üzere olduğunu bildirmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu