Mahkemece bileziklerin bedelinin olayların gelişim şekline göre davacıya alınan araç için harcandığının anlaşıldığı ve davacının altınların iadesini talep edemeyeceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Evlilik sırasında kadına takılan ziynet eşyaları kim tarafından alınmış olursa olsun ona bağışlanmış sayılır ve artık onun kişisel malı niteliğini kazanır. Bu durumda ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere kocaya verildiğinin, kadının isteği ve onayı ile bozdurulup ev ihtiyaçları için harcandığının davalı tarafça kanıtlanması halinde koca almış olduğu ziynet eşyalarını iadeden kurtulur. Nitekim aynı ilkeler HGK 10/11/2010 tarih ve 2010/6- 533E-578K sayılı kararında da benimsenmiştir....
Biçim koşullarının getiriliş amacı, hükmün açıklığı ve anlaşılırlığı kadar infaz kabiliyetini de sağlamaktır. Aksi hâl, yeni tereddüt ve ihtilaflar yaratır ve dava içinden yeni davaların doğmasına neden olur. Yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler gereğince ev eşyalarının aynen iadesine karar verilmişse, hüküm fıkrası açık olmalı, duraksama yaratmamalı, hükümde aynen iadesine karar verilen ev eşyalarının ayrı ayrı değerleri açık olarak yazılmalıdır. Somut olayda; hüküm kısmında aynen iadesi olmadığı taktirde bedelinin tahsiline karar verilen ev eşyalarının değerleri ayrı ayrı belirtilmeksizin infazda tereddüt oluşturacak şekilde hüküm tesis edilmiştir....
Mahkemece bozma ilamı sonucu yapılan yargılama neticesinde, çeyiz eşyaları ile ilgili talep yönünden, bu kısım Yargıtay 6.Hukuk Dairesi'nin 06.03.2013 tarih ve 2012/11689 E.- 2013/3883 K. sayılı ilamı ile onanmış olmakla bu hususlarda yeniden değerlendirme yapılmasına yer olmadığına; ziynet eşyası talebi yönünden, davanın kısmen kabulü ile; 22 ayar 25'er gramdan 3 adet (toplam 75 gr.) altının mehir senedinde hibe edenler olarak imzaları bulunan davalılardan müşterek müteselsilen tahsili ile davacıya teslimine, aynen teslimi mümkün olmadığı takdirde 75 gr. altının toplam bedeli olan 5.703,75 TL'nin davalılardan müşterek müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiş, hüküm, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; çeyiz ve ziynet eşyası alacağına ilişkindir. Kural olarak bozma kararına uyan mahkeme, artık bozma kararı gereğince işlem yapmak ve hüküm vermek zorundadır....
Olayımıza gelince; dava kişisel malların iadesi veya bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Kişisel eşyaların iadesine ilişkin davaların Türk Medeni Kanununun yürürlüğe girmesinden önce veya sonra açılmasına bakılmaksızın Aile Mahkemesinde görülmesi zorunludur. Bu nedenle bağımsız Aile Mahkemesi bulunan yerlerde bağımsız Aile Mahkemesinde, bağımsız Aile Mahkemesi bulunmayan yerlerde ise Hakim ve Savcılar Yüksek Kurulunca belirlenen Asliye Hukuk Mahkemelerinde davanın Aile Mahkemesi sıfatıyla görülüp karara bağlanması gerekmektedir. Kişisel malların iadesi Türk Medeni Kanunun 226. maddesinde düzenlenmiş olup, davanın bu madde hükümlerine göre çözümlenmesi icap eder. Söz konusu maddenin Türk Medeni Kanununun 2. kitabında yer aldığı ve Aile Mahkemesi sıfatıyla görülüp sonuçlandırılması gerekirken bu husus düşünülmeden Asliye Hukuk Mahkemesi sıfatıyla yargılamaya devam edilip sonuçlandırılması doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir....
Ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalardan olduğu için evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür. Bunun sonucu olarak normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir. Hayat deneyimlerine göre olağan olan bu çeşit eşyanın kadının üzerinde olması ya da evde saklanması, muhafaza edilmesidir. Bunların davalı tarafın zilyetlik ve korumasına terk edilmesi olağan durumla bağdaşmaz. Bu bağlamda davacı kadın, dava konusu ziynet eşyasının varlığını ve evlilik birliği içinde elinden zorla alınıp, bozdurulduğunu ispat yükü altındadır. Diğer taraftan, düğün sırasında takılan ziynet eşyaları kim tarafından takılırsa takılsın, aksine bir anlaşma bulunmadıkça kadına bağışlanmış sayılır ve artık onun kişisel malı niteliğini kazanır....
İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı hükmün red edilen kısımları yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı vekili hükmün kabul edilen kısımları yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; ziynet eşyalarının iadesine ilişkindir. Davacı taraf dava dilekçesi ile; 36 çeyrek altın, hediye bilezik, set, yüzük, bileklik şeklinde ki kişisel nitelikteki ziynet eşyalarından çeyrek ve hediyelik bileziğin davacı kadına düğünde takıldığını düğünden sonra erkek tarafından bozdurulduğu, diğer ziynet ve kişisel eşyaların kadın ikametinde ayrılırken erkeğin müşterek konutun kilidini değiştirmesi nedeniyle kadının konuta giremeyerek müşterek konutta kaldığını iddia etmiştir....
İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı hükmün red edilen kısımları yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı vekili hükmün kabul edilen kısımları yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; ziynet eşyalarının iadesine ilişkindir. Davacı taraf dava dilekçesi ile; 36 çeyrek altın, hediye bilezik, set, yüzük, bileklik şeklinde ki kişisel nitelikteki ziynet eşyalarından çeyrek ve hediyelik bileziğin davacı kadına düğünde takıldığını düğünden sonra erkek tarafından bozdurulduğu, diğer ziynet ve kişisel eşyaların kadın ikametinde ayrılırken erkeğin müşterek konutun kilidini değiştirmesi nedeniyle kadının konuta giremeyerek müşterek konutta kaldığını iddia etmiştir....
EDA DAVASIZİYNET VE EV EŞYASININ İADESİ"İçtihat Metni" Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı eşyadan alacak davasına dair karar davacı-davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava ziynet ve ev eşyalarının iadesi istemine ilişkindir.Mahkemece bir kısım ziynet eşyalarına ilişkin talebin reddine,bir kısım altınlar ile ev eşyalarının tarafların mülkiyetinde olduğunun tespitine karar verilmesine üzerine hüküm davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir....
359/4.maddesi gereği taraflara tebliğe çıkarılmasına, Dair, dosya üzerinde istinafa konu kişisel ziynet eşyası alacak davası yönünden yapılan inceleme sonucunda, 7.500,00.TL değerli kişisel ziynet eşyasına ilişkin alacak davası yönünden, 6100 sayılı HMK.'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Oltu Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi TARİHİ : 29/06/2015 NUMARASI : 2015/172-2015/1335 Taraflar arasındaki "boşanma" ve "ziynet alacağı" davalarının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarahi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından, yararına hükemedilen tazminatların miktarı, reddedilen ziynet ve çeyiz eşyası talebi ve vekalet ücreti yönünden, davalı erkek tarafından ise; kusur belirlemesi, davacı kadın yararına hükmedilen tazminatlar ve çeyiz eşyası yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Dosyadaki yazılara bozmaya uygun işlem ve araştırma yapılmış olmasına, delillerin takdirinde bir yanlışlık bulunmamasına ve bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün bulunmamasına göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Dava...