WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Aile Mahkemesinin 2017/476 esas, 2018/1601 karar sayılı dosyasında devam ettiğini, davalının davaya konu altınları müvekkilinden geri iade etmek üzere aldığını, ancak geri ödeme yapmadığını belirterek ziynet eşyalarının müvekkiline iadesine, olmadığı takdirde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere bedelinin ödenmesine, yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

Davalı ise verdiği cevap dilekçesinde, çeyrek altınların 47 değil, 30 adet olduğunu, diğer ziynet miktarlarının doğru olduğunu ve ziynet eşyalarının kadının hastalığının tedavisi için harcandığını belirtmiştir. Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden, düğünde takılan ziynet eşyalarının kocanın işsiz kaldığı bir dönemde koca tarafından bozdurularak harcandığı; kadının, ziynetlerinin bozdurulmasını gerektirecek bir tedavi sürecinin kanıtlanamadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda ziynetlere yönelik iade koşulları oluşmuştur. O halde, dava dilekçesinde talep edilen ziynet eşyalarından, davalı-karşı davacı tarafından varlığı kabul edilen 6 adet burma bilezik, 2 adet raylı bilezik, 1 adet künye ve 30 adet çeyrek altın yönünden talebin kabulü gerekirken; yazılı gerekçeyle reddine karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir....

    'nun 17/07/2012 tarihinde vefat ettiğini, davalıların kardeşinin yasal mirasçıları olduğunu, ölmeden önce kardeşine banka kasasında saklanmak üzere kendisine ait ziynet eşyalarını verdiğini, ayrıca kendisine ve annesine ait pasaportları da saklamak üzere ölen kardeşine teslim ettiğini, kardeşinin vefatından sonra ziynet eşyalarının ve pasaportların iadesinin istenmesine rağmen davalı eş tarafından teslim edilmediğini belirterek, davaya konu ziynet eşyalarının aynen teslimini, bunun mümkün olmaması halinde bedelinin tazmini talep etmiş, ayrıca pasaportların da kendisine iadesini istemiştir. Davalılar ise, davacı iddialarının yerinde olmadığını, kasada bulunan ziynet eşyalarının kendilerine ait olduğunu belirterek, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davacı tarafın kasada bulunan ziynet eşyalarının kendisine ait olduğu iddiasını ispatlayamadığı, pasaportların da dava açılmadan önce davacı tarafa teslim edildiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir....

      Aile Mahkemesinin 2020/470 Esas, 2021/519 Karar sayılı ilamı ile ziynet eşyalarının aynen iadesine, aynen iadenin mümkün olmaması halinde ziynet eşyalarının bedeli olan 39.840,00 TL nin davalıdan tahsiline karar verildiğini, mahkemenin asıl kararının ziynet eşyalarının aynen iadesi olduğunu, ziynet eşyasının davacının elinde bulunması gerekmediğini, ziynet eşyalarının piyasadan aynen temininin mümkün olduğunu, bu nedenle aynen iadenin zorunlu olduğunu, bu nedenle ilamın örnek 2 olarak takibe konulduğunu, davacı borçluya 4- 5 örnek ödeme emri gönderilmediğini, haitta bedel talebinde bulunulmadığını, icra emrinde teslim edilen malın yedinizde bulunmaması halinde ilamda yazılı değerin alınacağı kısmının matbu olduğunu, ayrıca ilamda ziynet eşyalarının nitelikleri, cinsleri ayrı ayrı belirtilmesine rağmen her bir ziynet eşyası yönünden ayrı ayrı değer belirlemesi yapılmadığını, tüm ziynet eşyaları yönünden tek bir değer belirlenmiş olup bunun da yargılama içerisinde alınan harca ilişkin olduğunu...

      Evlilik ve nişan sırasında kadına takılan ziynet eşyaları kim tarafından alınmış olursa olsun ona bağışlanmış sayılır. Ancak, ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere kocaya verildiğinin, kadının isteği ve onayı ile iade edilmemek üzere bozdurulup ihtiyaçlar için harcandığının davalı yanca kanıtlanması halinde, koca ziynet eşyalarını iadeden kurtulur. Davada, davacıya ait olduğu anlaşılan dava konusu ziynet eşyalarının bir kısmının evliliğin devamı sırasında bozdurularak ortak ihtiyaçlar için harcandığı davalı tarafından ileri sürülmüştür. Davalı koca, davalı kadının iade edilmemek üzere kendi rızası ile ziynet eşyalarını verdiğini kanıtlayamadığından, dava konusu ziynet eşyalarının davacıya iadesi gerekir. Mahkemenin buna ilişkin kabulünde yasaya aykırı bir yön yoktur....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı kadın dava dilekçesinde belirttiği ziynet eşyalarının iadesini talep etmiş, davalı erkek ise ziynet eşyalarının kadında olduğunu savunmuştur. Davacı kadın ziynet eşyasının erkek tarafından zorla alındığını ispatla yükümlüdür. Ziynet eşyalarının niteliği gereği kadının ortak konuttan ayrılırken yanında götürmesi hayatın olağan akışına uygun düşer....

          ın sözlü açıklamaları dinlendikten sonra eksikliğin giderilmesi bakımından mahkemesine geri çevrilen dosya yeniden gelmekle; belli günde dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, asıl ve birleşen davada; düğünde kendisine takılan ziynet eşyalarının 3-4 gün sonra eşi olan davalı ile ailesi tarafından zorla alınarak kasaya konulduğunu, ziynet eşyalarının bir daha kendisine verilmediğini, davalı tarafından dövülerek müşterek evden kovulduğunu, ayrıca evlenirken götürmüş olduğu çeyiz eşyalarınında müşterek evde kaldığını ileri sürerek; ziynet ve çeyiz eşyalarının aynen iadesini, olmadığı takdirde bedellerinin davalıdan tahsilini talep etmiştir....

            (TMK m. 227) Davacı kadın, taşınmazın alımına ziynet eşyaları ile yaptığı katkı nedeniyle, Türk Medeni Kanununun 227. maddesi gereğince değer artış payı talebinde bulunmamış, katılım alacağı talep etmiş, temyize konu dava da ise ziynet eşyası alacağı talep etmiştir. O halde, davacı kadının sebepsiz zenginleştiğinden söz edilemez. Mahkemece, ziynet eşyalarının taşınmazın alımında kullanıldığı sabit bulunduğuna göre, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, katılım alacağına hükmedilmiş olması gerekçesiyle, ziynet eşyası isteğinin reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, duruşma için taktir olunan 1.350,00 TL. vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 17.03.2016 (Perş.)...

              Davalı, taraflar arasında dört defa boşanma davası açıldığını, daha önce açılan davalarda davacının ziynet eşyalarının evde kaldığını iddia etmediğini, davacının takıların bir kısmını bozdurarak vadeli hesaba yatırdığını,.... 3. Aile Mahkemesinde açılan davada tanık olarak dinlenen davacının ağabeyinin beyanına göre davadan sonra davacı ile birlikte müşterek haneye gittiklerinin belirtildiğini, ziynet eşyalarının müşterek hanede bırakılmasının söz konusu olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir....

                Mahkemece, davacı-davalı kadın, davaya konu edilen ziynetlerin davalı-davacı erkek yedinde kaldığını ispat etmek durumunda olduğu, kadının dosyaya herhangi bir delil sunmadığı ve dinlenen tanık beyanlarından da ziynet eşyalarının davalı-davacı erkekte olduğunun ispatlanamamış olduğu, bu haliyle davacı-davalı tarafın ziynet bedeline ilişkin talebini kanıtlayıcı delilinin bulunmaması sonucu davacı-davalı tarafın ziynet bedeline ilişkin talebin reddine karar verilmesi gerektiğinden bahisle dava reddedilmiştir. Davacı-davalı kadın, dava dilekçesinde tanık deliline ve erkeğin mal bildirimi belgesine dayanmıştır. Davalı-davacı erkeğin davaya konu ziynet eşyalarının miktarına itiraz ettiği, buna karşılık miktar olarak ihtilaflı olmayan ziynet eşyalarının ise bir kısmının gidilen düğünlerde takıldığı bir kısmının ise bozdurularak sağlık giderlerine harcındığını ileri sürmüş, ancak bunların davacı-davalı kadının açık rızası ile iade edilmemek üzere kendisine verildiğini ispatlayamamıştır....

                  UYAP Entegrasyonu