Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı kadın dava dilekçesinde belirttiği ziynet eşyalarının iadesini talep etmiş, davalı erkek ise ziynet eşyalarının kadında olduğunu savunmuştur. Davacı kadın ziynet eşyasının erkek tarafından zorla alındığını ispatla yükümlüdür. Ziynet eşyalarının niteliği gereği kadının ortak konuttan ayrılırken yanında götürmesi hayatın olağan akışına uygun düşer....

    ın sözlü açıklamaları dinlendikten sonra eksikliğin giderilmesi bakımından mahkemesine geri çevrilen dosya yeniden gelmekle; belli günde dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, asıl ve birleşen davada; düğünde kendisine takılan ziynet eşyalarının 3-4 gün sonra eşi olan davalı ile ailesi tarafından zorla alınarak kasaya konulduğunu, ziynet eşyalarının bir daha kendisine verilmediğini, davalı tarafından dövülerek müşterek evden kovulduğunu, ayrıca evlenirken götürmüş olduğu çeyiz eşyalarınında müşterek evde kaldığını ileri sürerek; ziynet ve çeyiz eşyalarının aynen iadesini, olmadığı takdirde bedellerinin davalıdan tahsilini talep etmiştir....

      (TMK m. 227) Davacı kadın, taşınmazın alımına ziynet eşyaları ile yaptığı katkı nedeniyle, Türk Medeni Kanununun 227. maddesi gereğince değer artış payı talebinde bulunmamış, katılım alacağı talep etmiş, temyize konu dava da ise ziynet eşyası alacağı talep etmiştir. O halde, davacı kadının sebepsiz zenginleştiğinden söz edilemez. Mahkemece, ziynet eşyalarının taşınmazın alımında kullanıldığı sabit bulunduğuna göre, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, katılım alacağına hükmedilmiş olması gerekçesiyle, ziynet eşyası isteğinin reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, duruşma için taktir olunan 1.350,00 TL. vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 17.03.2016 (Perş.)...

        Davalı, taraflar arasında dört defa boşanma davası açıldığını, daha önce açılan davalarda davacının ziynet eşyalarının evde kaldığını iddia etmediğini, davacının takıların bir kısmını bozdurarak vadeli hesaba yatırdığını,.... 3. Aile Mahkemesinde açılan davada tanık olarak dinlenen davacının ağabeyinin beyanına göre davadan sonra davacı ile birlikte müşterek haneye gittiklerinin belirtildiğini, ziynet eşyalarının müşterek hanede bırakılmasının söz konusu olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir....

          Mahkemece, davacı-davalı kadın, davaya konu edilen ziynetlerin davalı-davacı erkek yedinde kaldığını ispat etmek durumunda olduğu, kadının dosyaya herhangi bir delil sunmadığı ve dinlenen tanık beyanlarından da ziynet eşyalarının davalı-davacı erkekte olduğunun ispatlanamamış olduğu, bu haliyle davacı-davalı tarafın ziynet bedeline ilişkin talebini kanıtlayıcı delilinin bulunmaması sonucu davacı-davalı tarafın ziynet bedeline ilişkin talebin reddine karar verilmesi gerektiğinden bahisle dava reddedilmiştir. Davacı-davalı kadın, dava dilekçesinde tanık deliline ve erkeğin mal bildirimi belgesine dayanmıştır. Davalı-davacı erkeğin davaya konu ziynet eşyalarının miktarına itiraz ettiği, buna karşılık miktar olarak ihtilaflı olmayan ziynet eşyalarının ise bir kısmının gidilen düğünlerde takıldığı bir kısmının ise bozdurularak sağlık giderlerine harcındığını ileri sürmüş, ancak bunların davacı-davalı kadının açık rızası ile iade edilmemek üzere kendisine verildiğini ispatlayamamıştır....

            Mahkemece ziynet eşyalarının bozdurulması sırasında davacı kadının rızasının bulunmadığı hususunun ispat edilmediği gerekçesi ile ziynet alacağı davasının reddine karar verilmiştir. Düğünde kadına takılan ziynetler bağış hükmündedir ve kadının kişisel malıdır. Ziynetlerin geri istenmemek üzere verildiği ispat edilmedikçe, bunları alan iade etmekle yükümlüdür. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden, talep edilen ziynetlerin varlığı sabit olup, ziynet eşyaların erkek tarafından alınarak bozdurulduğu ispatlanmıştır. Davalı erkek bu ziynet eşyalarının kadın tarafından geri istenmemek üzere verildiğini ise kanıtlayamamıştır. O halde, kadının ziynet alacağı davasının kabulüne karar vermek gerekirken, reddine karar verilmesi isabetsiz olmuş ve bozmayı gerektirmiştir....

              Dava dilekçesi ile alınan başvurma harcı dilekçedeki tüm bağımsız talepleri kapsadığından; 12.02.2013 tarihinde kadının usulünce açılmış bir ziynet eşyası alacağı davası mevcuttur. Bu bakımdan ziynet eşyalarının dava tarihi olan 12.02.2013 tarihindeki değerine göre karar verilmesi gerekirken nispi harcın tamamlandığı 16.09.2013 tarihindeki değerine göre karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir....

                Dosyanın incelenmesinde; davacı taraf, dava dilekçesinde dava konusu ziynet eşyalarının öncelikle aynen iadesini, bunun mümkün olmaması halinde bedelini talep etmiş olmasına karşın, aşamalardaki (22.01.2013 tarihli celsede) beyanında ise dava konusu ziynet eşyalarının aynen iadesini değil bedelini talep etmiş, eş söyleyiş ile talebini bedel iadesi olarak açıklamıştır. Buna karşın mahkemece, ziynet eşyalarının aynen iadesi yönünde de hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Ziynet Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı ziynet davasına dair karar, davalı ve davacı tarafından süresi içinde duruşmalı olarak temyiz edilmiş ancak davanın değeri itibari ile duruşmaya tabi olmadığından duruşma isteğinin reddine karar verildikten sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava ziynet eşyalarının iadesi olmadığı takdirde bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir. Çeyiz ve ziynet eşyalarının iadesine yönelik olarak açılan davada, davacı vekili müvekkilinin çıkan kavga sonucu evden ayrıldığını, müşterek konuttaki ziynet ve eşyaları alma fırsatı bulamadığını, tamamının davalıda kaldığını belirterek aynen iadesi olmadığı takdirde bedelinin tahsiline karar verilmesini istemiştir....

                    Ancak, ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere kocaya verildiğinin, kadının isteği ve onayı ile ziynet eşyalarının bozdurulup ev ihtiyaçları için harcandığının davalı yanca kanıtlanması halinde koca ziynet eşyalarını iadeden kurtulur. Davada, davacıya ait olduğu anlaşılan dava konusu ziynet eşyalarının evliliğin devamı sırasında davalı tarafından bozdurularak bir kısmı ile araba alındığı, bir kısmının da borçların ödenmesi için harcandığı mahkemenin de kabulündedir. Buna göre; ziynet eşyalarının davacı tarafından iade edilmemek üzere verildiğini savunan davalı, bu iddiasını kanıtlamakla yükümlüdür....

                      UYAP Entegrasyonu