DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; HMK.nın 355. maddesindeki düzenleme uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda, Dava, ziynet eşyasının aynen iadesi olmadığı takdirde bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karara karşı davalı istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Evlilik sırasında kadına takılan ziynet eşyaları kim tarafından takılmış olursa olsun ona bağışlanmış sayılır ve artık onun kişisel malı niteliğini kazanır. Bu ziynetlerin iade edilmemek üzere kocaya verildiği kanıtlanmış olmadıkça, aynen veya bedelinin iadesi esastır. Davalı-davacı (kadın) tarafından iadesi talep edilen ziynet eşyalarının davacı-davalı (koca) tarafından evlilik birliği içinde davalı-davacı kadından alınıp bozdurulduğu, ancak iade edilmediği toplanan delillerle sabittir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki kişisel eşyanın iadesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın görev yönünden reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafça temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili; müvekkili ile davalılar arasında evlilik öncesinde 25.09.2003 tarihli sözleşmenin imzalandığını, sözleşmede yazılı olan çeyiz eşyalarının müşterek eve getirildiğini, ziynet eşyalarının ise kayınpederi ve kaynanası olan davalılar .... ve .... tarafından saklanmak amacıyla alındığını, ancak müvekkilinin eşi olan davalı ... tarafından evden kovulması nedeni ile çeyiz eşyalarını alma fırsatını bulamadığını, sözleşme uyarınca davalıların boşanma halinde belirtilen ziynet ve çeyiz eşyalarının o günkü rayiç değerlerinin ödenmesini taahhüt ettiklerini ileri sürerek; ziynet ve çeyiz eşyalarının...
Mahkemece; iddia edilen ziynet eşyalarının eş tarafından değil 3. kişilerce alındığı iddia edildiğinden Mahkemenin görevsizliğine, dosyanın kararın kesinleşmesi ve talep halinde görevli Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; ziynet eşyalarının aynen iadesi, bunun mümkün olmaması halinde bedellerinin davalı kocadan tahsili istemine ilişkindir. Somut olayda; davacı, ziynet eşyalarının davalının iki kızı ve annesi tarafından elinden alındığından bahisle, ziynet eşyalarının aynen iadesi, bunun mümkün olmaması halinde bedellerinin tahsili için sadece davalı koca aleyhine dava açılmıştır....
Sayılı dosyasında istinaf incelemesi devam etmekte olduğunu, Davalı tarafın ziynet eşyalarına ilişkin olarak, İstanbul 2. Aile Mahkemesi'nin 2019/517E. Sayılı dosyasında itirazı olmadığını, gerekçeli kararda da bu durumun belirtildiğini, gerekçeli karar sonrasında istinaf talebinin olmadığını, Müvekkiline ait ziynet eşyaların aynen iadesi aynen iadesinin mümkün olmaması halinde 92.090.20.TL nin dava tarihinden itibaren faiziyle ve ilamda belirtilen ziynet alacağından kaynaklanan 12.698.57.TL nisbi vekalet ücretinin ödenmesi hususunda, İstanbul 24. İcra Müdürlüğü'nün 2021/17948E. Sayılı dosyası ile 09.07.2021 tarihinde icra takibi başlatıldığını, Davacı borçlu taraf icra dosyasına 26.07.2021 tarihinde 137.630.00TL ve 3.837.79.TL ödeme yaptığını, ziynet eşyalarının aynen iadesine ilişkin olarak beyan sunmadığını, İstanbul 2. Aile Mahkemesi'nin 2019/517E. 2021/293K....
Ancak, ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere kocaya verildiğinin, kadının isteği ve onayı ile iade edilmemek üzere bozdurulup ihtiyaçlar için harcandığının erkek tarafından kanıtlanması halinde, erkek ziynet eşyalarını iadeden kurtulur. Her ne kadar ilk derece mahkemesince ziynet eşyasının iadesi davasının ispatlanamadığından bahisle reddine karar verilmiş ise de davalı - karşı davacı kadın tanıklarının erkeğin araba almak için kadının ziynetlerini aldığını, kadının tanığı Ummuhan Özer'in erkeğin 5 adet bilezik ve 5 adet Cumhuriyet altınını kadından aldığını ancak iade etmediğini beyan ettiği, 23/01/2019 tarihli bilirkişi raporu ile bileziklerin yaklaşık olarak 14'er gram olduğunun rapor edildiği anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Ziynet Eşyalarının İadesi-Alacak Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm ziynet eşyalarının iadesi, mümkün olmadığı takdirde bedelinin tahsiline ilişkin olup, boşanma davasından bağımsız olarak açılmıştır. İnceleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 21.01.2013 tarihli 2013/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 6. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 6. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi.07.10.2013(Pzt.)...
Kural olarak düğün sırasında takılan ve kadına özgü olan ziynet eşyaları kim tarafından takılırsa takılsın, aksine bir anlaşma bulunmadıkça kadına bağışlanmış sayılır ve artık onun kişisel malı niteliğini kazanır. Kadına ait ziynetler, koca tarafından bozdurulup, değişik amaçlarla harcanmış olabilir. Bu durumda, ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere kocaya verildiğinin, davacının isteği ve onayı ile bozdurulup harcandığının, davalı yanca kanıtlanması halinde, davalı koca ziynet eşyalarının iadesinden kurtulur. Ziynet eşyaları yönünden olağan olan, bu çeşit eşyanın kadının üzerinde olması ya da evde saklanması, muhafaza edilmesidir. Ziynet eşyalarının davalı kocanın zilyetlik ve korumasına terk edilmesi olağana ters düşer. Ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalardandır. Bu nedenle evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür....
Davacı tarafından bilirkişi raporu doğrultusunda 20.05.2015 tarihinde bedel ıslah edilmiş, buna rağmen mahkemece kadının ziynet davasının kısmen kabulüne karar verilerek , 6 adet 22 ayar bileziğin (her birinin ağırlığı 10 gr) aynen iadesi mümkün olmadığı taktirde ziynetlerin değerine tekabül eden 5.430 TL'nin dava tarihinden itibaren faiziyle davacı kadına verilmesine karar verilmiştir. Yapılan yargılama ve toplanan delillere göre kadının usulünce ıslah ettiği ve harcını da yatırdığı, bilirkişi raporunda belirtilen tüm ziynetlerin bedeli yönünden, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ye yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir....
Mahkemece, tarafların boşanmalarına, davalı lehine hüküm altına alınan tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamına, maddi ve manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulüne, ziynet eşyasının aynen iadesine, aynen iadesi mümkün olmadığında bedelinin teslim günündeki değeri ile ödenmesine dair verilen karar, davalı vekilinin temyizi üzerine Özel Daire tarafından yukarıda açıklanan gerekçelerle bozulmuş, mahkemece; bozma ilamının ziynet eşyalarına ilişkin kısmı yönünden ilk kararda kısmen direnilmesine karar verilmiştir. Kısmi direnme hükmünü davalı taraf temyiz etmiştir. Hukuk Genel Kurulundaki görüşmeler sırasında, işin esasının incelenmesinden önce, temyize konu kararın gerçekte yeni hüküm niteliğinde olup olmadığı hususu, ön sorun olarak tartışılmıştır....
Somut olayda dava, tarafların boşandıkları, nişan ve nikah sırasında takılan ziynet eşyaları, yapılan harcamalar, gönderildiği iddia edilen paralar ve hediyelerin, davacının boşanmada hiçbir kusuru bulunmadığı iddiasıyla davalıdan iadesi istemine ilişkindir. Taraflar arasında TMK uyarınca kurulmuş bir evlilik birliği bulunduğu, herne kadar taraflar boşanmış olsalar da iadesi istenen ziynet eşyaları, para, hediye ve masrafların nişan ve nikah için yapıldığı anlaşılmakla, TMK.'nun Aile ve mal rejimine ilişkin hükümlerinin tatbiki gerektiğinden, davada görevli mahkeme aile mahkemesidir. Bu durumda uyuşmazlığın Aile mahkemesince görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nun 21. ve 22. maddeleri gereğince ... 1.Aile Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 03.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....