Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet ve Kişisel Eşya Alacağı-Kişisel İlişki Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından, tazminatlar, nafakalar, ziynet ve kişisel eşyaların iadesi yönünden; davalı-davacı erkek tarafından ise asıl davanın kabulü ve ziynet eşyalarının iadesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Boşanma ve fer'ilerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların boşanma ve fer'ilerine yönelik yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Tarafların ziynet alacağı istemine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; İlk derece mahkemesince hükmolunan ziynet alacağının miktarı 15.940,00 TL, reddedilen ziynet alacağı...

    Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının düğünden sonra ziynet eşyalarını aldığını, müvekkilinin bir daha ziynet eşyalarını görmediğini, davacıya sorduğunda ailesine verdiğini söylediğini, altınların müvekkiline kaldığına ilişkin somut delil bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece; tanık beyanları ve yemin dikkate alınarak davanın ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Temyize konu uyuşmazlık; düğünde takılan ziynet eşyalarının aynen iadesi; mümkün olmaması halinde değerinin nakden tahsili istemine ilişkindir. Kural olarak, düğün sırasında takılan ziynet eşyaları, kim tarafından, kime takılırsa takılsın, kadına bağışlanmış sayılır ve artık kadının kişisel malı sayılır. Türk Medeni Kanunu'nun 6.maddesi hükmü uyarınca; Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatlamakla yükümlüdür....

      Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile; 26 adet 22 ayar 650 gr. 56.843 TL. değerinde bilezik, 1 adet set takımı 14 ayar 60 gram ağırlığında 3.283 TL değerinde, 1 adet bileklik 14 ayar 8 gram 438 TL değerinde toplam 60.564,00 TL değerinde ziynet eşyasının davalılardan müteselsilen alınarak davacıya iadesine, iadesi mümkün olmadığı taktirde tahsil tarihindeki altının alış kuru üzerinden Türk Lirası olarak davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, 5 adet tam altının, 32 adet yarım altının, 136 adet çeyrek altının, 1 adet gremse altının Türkiye'deki kuyumculuk sektörünün ulaştığı sanat ve süsleme seviyesi nedeniyle kadınlar tarafından bu altınların ziynet olarak kullanılmaması, ekonomik gelişmeye paralel olarak yatırım aracına dönüşmeleri nedeniyle ziynet sayılamayacağından bu altınlarla ilgili davanın reddine, karar verilmiş; hükmü, taraf vekilleri temyiz etmiştir....

        GEREKÇE: Dava, kişisel mal niteliğinde bulunan ziynet eşyalarının aynen ya da bedelinin iadesi istemine (TMK m. 220,226) ilişkin olup, ilk derece mahkemesi kararı taraflarca istinaf edilmiştir. Kadına özgü ziynet eşyaları; eşler arasında aksine bir anlaşma veya bu konuda yerel bir âdet bulunmadıkça evlilik sırasında kim tarafından hangi eşe takılmış olursa olsun kadın eşe bağışlanmış sayılır ve artık onun kişisel malı niteliğini kazanır. Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür (TMK.m. 6). Kural olarak ispat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkarak tarafa aittir (HMK m.190/1)....

        Çeşitli sebeplerle (evin ihtiyaçları, düğün borçları, balayı vs) koca tarafından bozdurulan bu altınların karşılığının hibe edilmediği müddetçe kadına iadesi zorunludur. Davalı koca tarafından dava konusu ziynet eşyalarının herhangi bir sebep ile bozdurulduğunun iddia edilmesi halinde, bu defa ispat yükü yer değiştirir ve davalı koca ziynet eşyalarının bir daha iade edilmemek üzere kendisine verildiğini; eş söyleyiş ile kendisine bağışlandığını, davacının isteği ve onayı ile ziynet eşyalarının bozdurulup harcandığını kanıtlanması halinde, ancak bu ziynet eşyalarını iadeden kurtulur. Ziynet; altın, gümüş gibi kıymetli madenlerden yapılmış olup; insanlar tarafından takılan süs eşyası olarak tanımlanmaktadır (Yılmaz, E.: Hukuk Sözlüğü, Ankara 2011, s. 1529). Ziynet eşyasını evlilik münasebetiyle gelin ve damada verilen hediyeler olarak tanımlamak mümkündür....

        Somut olayda, davacı kadın ziynet eşyasının varlığını ispat etmek için delil olarak düğün DVD'sini dosyaya sunmuştur....

          -TL manevi tazminatın ve ziynet eşyalarının tarafına verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalıya usulüne uygun olarak davetiye tebliğ edilmiş olup, davalı yasal süresi içinde davaya karşı yazılı beyanda bulunmamıştır....

          Davalı, iadesi talep edilen ev eşyalarının babası tarafından alındığını, çeyiz eşyalarının iade edildiğini, ziynet eşyalarının bir kısmını davacının götürdüğünü, bir kısmının ortak ihtiyaçlar için harcandığını savunarak davanın reddini istemiştir....

            DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Davacı dava dilekçesi ile ziynet ve eşyalar için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile ziynet ve eşyaların aynen iadesini, mümkün olmadığı takdirde ziynet alacağı için 2.000,00TL, eşya alacağı için 1.000,00TL talep etmiş, 14/03/2022 tarihli dilekçesi ile de ziynet alacağı yönünden dava değerinin 27.515,20TL olarak olarak ıslah etmiş, mahkemece eşya alacağı yönünden davanın reddine, ziynet eşyası alacağı yönünden davanın kısmen kabulü ile ziynetlerin aynen iadesine, mümkün olmadığı takdirde bedelleri toplamı olan 20.445,00 TL nin 2.000TL sine dava tarihi, 18.445,00 TL sine ise ıslah tarihi olan 14/03/2022 tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar verilmiş, 2022 yılı itibarı ile ziynet alacağı ve eşya alacağı yönünden reddedilen miktarlar yönüyle 8.000,00 TL yi geçmeyen kararların kesin olduğu anlaşılmakla, davacının istinaf talebinin HMK 352 maddesi gereğince reddine dair karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir...

            DAVA YASAL SÜRESİİSTİRDAT DAVASIZİYNET EŞYALARININ İADESİ"İçtihat Metni" Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı istirdat davasına dair karar davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, ziynet eşyalarının iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmesi üzerine hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı Fatih tarafından davalı Hanife aleyhine açılan boşanma davası sırasında, davalı Hanife tarafından cevap dilekçesi ile birlikte açılan karşılık dava ile davalı (karşılık davacı) Hanife'nin eşinde kalan ziynet eşyalarının aynen iadesi istendiği, yapılan yargılamalar sonunda mahkemece boşanma davasının reddine, ziynet eşyaları ile ilgili açılan karşılık davanın tefrikine karar verilerek ziynet eşyalarına ilişkin davanın mahkemenin ayrı bir esasına kaydedildiği anlaşılmıştır....

              UYAP Entegrasyonu