Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu nedenle davacı tarafça davalı ...’a yemin teklif edildiğinden, bu davalıya da yemin yöneltilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir. Ayrıca, davalı ... savunmasında 3 adet bileziğin tarafların sosyal güvencesi olmaması nedeniyle davacının rızası ile doğum masrafları için bozdurulduğunu kabul etmiştir. Ancak bu ziynet eşyalarının davacının rızası ile bozdurulup geri verilmemek kaydı ile harcandığı hususu kanıtlamadığından davalı bu ziynetleri iade ve tazminle yükümlüdür.Bu nedenle üç adet bilezik yönünden de davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Kabule göre de; Mahkemece, 2.154 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir....

    O halde, çeyiz senedinde yazılı çeyiz ve ziynet eşyalarının davalıya teslim edildiği hususu tarafları bağlamakta olup, bu durumda davalı çeyiz ve ziynet eşyalarını davacıya geri verdiğini kanıtlaması gerekir. Oysa davalı, senette yazıldığı gibi, çeyiz ve ziynet eşyalarını davacıya teslim ettiğini yazılı bir belge ile kanıtlayamamıştır. Davalı taraf çeyiz senedinde yazılı eşyaların hiçbir zaman alınmadığını, müşterek haneye getirilmediğini belirtmiş, davacıya düğünde 8 adet bilezik, 1 yüzük, 1 adet saat takıldığını, bunlarıda davacının giderken götürdüğünü beyan etmiştir. Davalı senette yazılı ziynet eşyalarını davacıya teslim ettiğini ispatlayamamış, aksine bunların hiç alınmadığını, davacıya sadece düğünde takılan ziynetlerin neler olduğunu belirtmiştir....

      Bu durumda, ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere kocaya verildiğinin, davacının isteği ve onayı ile bozdurulup harcandığının, davalı yanca kanıtlanması halinde, davalı koca ziynet eşyalarının iadesinden kurtulur. Ziynet eşyaları yönünden olağan olan, bu çeşit eşyanın kadının üzerinde olması ya da evde saklanması, muhafaza edilmesidir. Ziynet eşyalarının davalı kocanın zilyetlik ve korumasına terk edilmesi olağana ters düşer. Ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalardandır. Bu nedenle evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür. Bu bağlamda davacı; dava konusu ettiği ziynet eşyasının varlığını, bunların zorla elinden alındığını ispatla yükümlüdür. Somut olayda; davacı kadın düğünde kadına takılan ziynet eşyalarının erkek tarafından bozdurularak kamyon alındığını ve iade edilmediğini ileri sürmüştür....

      Ancak, dava dilekçesinde bildirilen ziynet eşyaları, düğün fotoğrafları ve cd kayıtlarında yer alan ziynet eşyaları ile karşılaştırılmamıştır. Diğer bir anlatımla, davaya konu ziynet eşyalarından hangilerinin düğün fotoğrafları ile cd kayıtlarında yer aldığı belirlenmemiştir. Aldırılan kök ve ek bilirkişi raporlarının, bu haliyle hüküm vermeye yeterli olmadığı ortadadır. Diğer taraftan, yukarıda da açıklandığı üzere; davaya konu ziynet eşyalarının tamamının, aldırılan bilirkişi raporlarında yer almamasına rağmen, tüm ziynet eşyaları yönünden davanın kabulüne karar verilmesi, ayrıca ziynet eşyalarının bilirkişi tarafından belirlenen değerleri yerine dava dilekçesinde bildirilen değerlerinin hükümde esas alınmış olması da doğru görülmemiştir....

        GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı Nesimi'nin evlenirken mehir senedi düzenlendiğini, bir kısım ziynet eşyalarının mehir olarak verilmesinin vadedildiğini, mehirden ayrı olarak müvekkiline 6 adet 22 ayar kilitsiz bilezik ile 1 adet yüzük takıldığını, düğünde takılan bu ziynet eşyalarının evlilik birliği içinde davalı eş tarafından harcandığını, mehir senedinin ise hiç ifa edilmediğini belirterek mehir senedinde belirtilen ziynet eşyalarının aynen iadesi, aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, düğün sırasında takılan ziynet eşyalarının ise aynen iadesi, olmadığı takdirde faiziyle birlikte davalı Nesimi'den tahsilini talep etmiş, 21/06/2022 tarihli ıslah dilekçesi ile de, mehirde belirtilen ziynet eşyaları ve düğünde takılan ziynet eşyalarının aynen iadesine karar verilmesini talep etmek suretiyle harç ikmalini yapmıştır....

        KARŞI OY Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık ziynet eşyalarının davalı kocada kalıp kalmadığı,davacının bu hususu kanıtlayıp kanıtlayamadığı,bunun sonucuna göre davacıya yemin delilinin hatırlatılıp hatırlatılamayacağıdır. Mahkeme ziynet eşyalarının davalı tarafta kaldığını kabul ederek davanın kabulüne karar vermiştir. Özel Daire ziynetlerin davalıda kaldığının ispatlanamadığını belirtip kararı bozmuştur....

          Aile Mahkemesinin boşanma ve mal paylaşımına ilişkin ilamının takibe konduğu,ilamda tarafların boşanmalarına,ziynet alacağı davası yönünden davanın kısmen kabulü ile ilamda miktar ve bedeli belirtilen ziynet eşyalarının mümkün ise davalı tarafından aynen davacıya iadesine mümkün değil ise bedellerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,eşya alacağına dayalı davanın kısmen kabulü ile ilamda niteliği ve değeri belirtilen ev ve çeyiz eşyalarının mümkün ise aynen mümkün değil ise bedellerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine fazlaya ilişkin talebin reddine hükmedildiği, takipte ise ziynet in ve eşyanın değerlerinin istendiği aynen teslime yönelik bir talebin olmadığı görülmüştür. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulü ile 16.637.22 Tl alacak yönünden icranın geri bırakılmasına karar verilmiştir. Kararı davacı istinaf etmektedir....

          Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, “davacı-davalı kadın eşin davasının da kabulü ile boşanmaya (TMK.md. 166/) karar verilecek yerde, yetersiz gerekçe ile davasının reddi doğru bulunmamıştır. 2- Davacı-davalı kadın eş, elinden zorla alınan 230 gram takı ile 12 adet çeyrek altının bedeli olarak fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile 15.000 TL bedel talep etmiş, davalı-davacı erkek eş ise dava konusu ziynet eşyalarının davacı-davalı kadın eş tarafından götürüldüğünü savunmuştur. Toplanan delillerle ziynet eşyalarının, kadına fiziksel şiddet uygulanarak elinden alındığı ispatlanmıştır. O halde davacı-davalı kadın eşin talep ettiği ziynet eşyalarının değerinin bilirkişi marifetiyle tespit edilip sonucu uyarınca karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde reddi doğru görülmemiştir....

            Mahkemece davanın kısmen kabulü ile bir kısım ziynet eşyalarının aynen iadesine, aynen iadesinin mümkün olmaması halinde ise toplam 32.914, 70 TL bedele hükmedilmiştir. Hüküm altına alınan ziynet eşyalarının her birinin değerinin karar yerinde ayrı ayrı gösterilmesi zorunludur. Bu husus gözetilmeden, infazda tereddüt yaratacak şekilde ziynetlerin toplam bedeline hükmedilmesi doğru görülmemiştir. 3- Davacı-karşı davalı kadın düğünde takılan 7.000 TL paranın tahsilini talep etmiştir. Düğünde takılan takı paraları ve ziynet eşyaları, taraflar arasında aksine bir anlaşma yoksa kadına ait sayılır....

              Davalı; tarafların düğünlerinde takılan tüm ziynet eşyalarının davacıya teslim edildiğini, davalının hiçbir tasarrufunun olmadığını ileri sürerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece; davacı kadının ziynet eşyalarının götürülmesini engel olunduğunu ve zorla elinden alındığını, daha önceden de götürme fırsatını elde edemediği ya da evden ayrılışının olağan bir biçimde olmayıp, kavga, kovulma gibi olağan dışı biçimde olduğunu iddia ve ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava; ziynet eşyalarının aynen iadesi, bunun mümkün olmaması halinde bedellerinin tahsili istemine ilişkindir. Dairemizin yerleşik uygulamasına göre kural olarak, düğün sırasında takılan ziynet eşyaları, kim tarafından, kime takılırsa takılsın, aksine bir anlaşma bulunmadıkça kadına bağışlanmış sayılır ve artık kadının kişisel malı sayılır....

                UYAP Entegrasyonu