Ancak, mahkemece davalılara; ''davacının ziynet eşyalarının tümünün düğün borçlarının ve diğer borçların ödenmesi için elinden alınıp alınmadığı'' hususunda yemin teklif edilmesi üzerine, davalılar tarafından davaya konu ziynet eşyalarının bozdurulduğu ve nerelerde kullanıldığına dair beyanda bulunularak yemin edilmiş, ancak; mahkemece davalılar tarafından eda edilen yemin beyanında bazı hususların açıklattırılmadığı gerekçesi ile sonraki celse davalılara; ''davacının ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere davalı kocaya verilip verilmediği, ziynet eşyaları konusunda bozdurulması bakımından kadın isteği ve onayı alınıp alınmadığı'' hususunda yemin teklif edilmiş, davalılar tarafından davaya konu ziynet eşyalarının davacı kadının rızası ile bozdurulduğu ve nerelerde kullanıldığına dair beyanda bulunularak yemin edilmiştir. Buna göre; davalılar tarafında eda edilen yemin, kendi içinde çelişkili olduğu gibi, yemin metnine de uygun değildir....
altın zincir, 4 adet cumhuriyet altını, 13 adet çeyrek altın ve 4.000,00TL para takıldığını, davalının ve ailesinin bu ziynet eşyalarının kendisinden zorla aldıklarını, bu nedenlerle ziynet eşyalarının ve çeyiz eşyalarının kendisine iade edilmesini talep ve dava etmiştir....
Davalı, davacının iddialarının doğru olmadığını, ziynet eşyalarını talep etmediğini, düğünden iki gün sonra 27/09/2017 tarihinde davacının düğün öncesinden gelen kredi kartı borçlarını ödemek için ziynet eşyalarını bozdurduğunu, altın miktarının talep edilen kadar olmadığını, ayrıca lojmandan altınların çalındığına dair şikayetinin bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece; davalı tarafından borçlarının ödenmesi için ziynet eşyalarının bozdurulduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile ziynet eşyalarının aynen iadesine mümkün olmadığı takdirde ziynet eşyaları bedeli 5.000,00TL'nin dava tarihi olan 02/06/2014 tarihinden Itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ziynet eşyası bedeli olan 22.320,00TL'nin ıslah tarihi olan 12/06/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davalı tarafça temyiz edilmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava;ziynet eşyalarının aynen olmadığı takdirde bedelinin ödenmesi istemine ilişkindir. Aile Mahkemesi ; davanın aile hukukundan doğmayan genel alacak hükümlerine tabi bir dava olduğu gerekçesiyle, Asliye Hukuk Mahkemesi ise;ziynet eşyalarının evlilik birliği içinde edinildiğini, bu davaların TMK. nun 2. kitabından kaynaklandığını gerekçe göstererek görevsizlik kararı vermişlerdir....
Mahkemece; aksi ispatlanmayan tanık beyanlarına göre dava konusu eşyaların her iki tarafın ailesi tarafından alındığı, davacı tarafın ziynet eşyalarının davalıda kaldığını ispat edemediği gerekçesiyle; davanın kısmen kabulüne, Köşe takımı, yemek masası, Tv ünitesi, oturma odası takımı, çamaşır makinası, buzdolabı, ocaklı fırın, 2 adet salon halısı, 1 adet oturma odası halısı, 2 adet koridor halısı, 1 adet yatak odası halısı, perde, tül, güneşlik, yatak odası takımı, Samsung marka LCD televizyonun tarafların ortak mülkiyetinde olduğunun tespitine ve ziynet eşyalarına ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Somut olayda, davacı tarafından, ziynet eşyalarının aynen iadesi veya bedelinin ödenmesi talebinin dışında evlilik birliği içerisinde alınan eşyaların bedelinin paylaştırılarak davacıya ait kısmının davalıdan tahsili talep edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki ziynet ve ev eşyası alacağı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde; taraflar arasında yaşanan tartışma sonucu müvekkilinin apar topar evden ayrılmak zorunda kaldığını ve bu tarihten sonra davalı tarafından eve girmesinin engellendiğini, müvekkiline düğün hediyesi olarak takılan ziynet eşyaları ile evlilik öncesinde müvekkiline ait olan ziynet eşyalarının ve taraflarca ortak alınan bir kısım ev eşyalarının davalıda kaldığını belirterek, cinsi ve nitelikleri itibari ile tek tek sayılan ziynet eşyaları ile ev eşyalarının davacıya aynen iadesine, aynen iade mümkün olmadığı takdirde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere bu eşyaların...
Dava; TMK 'nın 166/1. maddesi uyarınca boşanma ve boşanmanın eki niteliğindeki talepler ile ziynet alacağına ilişkindir. Davacı-davalı erkek tarafından, mahkeme hükmü, sadece ziynet eşyalarının iadesi davası yönünden istinaf edilmiş, boşanma ve ferîlerine ilişkin hükümler kesinleşmiştir....
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile dava konusu eşyaların tarafların ortak mülkiyetinde olduğunun tespitine, ziynet eşyalarına ilişkin talebin ise reddine karar verilmiş, hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine Dairemiz 03.06.2015 tarih ve 2014/16379 Esas, 2015/10168 Karar sayılı ilamı ile “...Somut olayda, davacı tarafından, ziynet eşyalarının aynen iadesi veya bedelinin ödenmesi talebinin dışında evlilik birliği içerisinde alınan eşyaların bedelinin paylaştırılarak davacıya ait kısmının davalıdan tahsili talep edilmiştir. Mahkemece yapılan yargılama neticesinde ise; dava konusu ev eşyalarının tarafların ortak mülkiyetinde olduğunun tespitine dair hüküm kurulmuştur....
Bununla birlikte, kural olarak evlilik sırasında kadına takılan ziynet eşyaları kim tarafından alınmış olursa olsun kadına bağışlanmış sayılır. Dava konusu kadına ait altınlar koca tarafından bozdurulup değişik amaçlarla kullanılmış olabilir. Çeşitli sebeplerle (evin ihtiyaçları, düğün borçları, balayı vs) koca tarafından bozdurulan bu altınların karşılığının hibe edilmediği müddetçe kadına iadesi zorunludur. Davalı koca tarafından dava konusu ziynet eşyalarının herhangi bir sebep ile bozdurulduğunun iddia edilmesi halinde, bu defa ispat yükü yer değiştirir ve davalı koca ziynet eşyalarının bir daha iade edilmemek üzere kendisine verildiğini eş söyleyiş ile kendisine bağışlandığını, davacının isteği ve onayı ile ziynet eşyalarının bozdurulup harcandığını kanıtlanması halinde, ancak bu ziynet eşyalarını iadeden kurtulur....
Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava; ziynet eşyalarının bedelinin ödenmesi istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesi; davanın T.M.Y.'nın 2. kitabından kaynaklandığı gerekçesiyle, Aile Mahkemesi ise; eşler arasındaki boşanma davasının T.M.Y.'nın yürürlüğe girmesinden önce açıldığını, bu nedenle davanın genel alacak hükümlerine tabi bir dava olduğunu gerekçe göstererek görevsizlik kararı vermişlerdir. Somut olayda; davacı tarafından 13.11.2001’de açılan boşanma davası sonucu verilen boşanma kararının 22.02.2007 tarihinde kesinleştiği, 14.09.2001’de açılan bu davayla da ziynet eşyalarının bedelinin istendiği anlaşılmaktadır. O halde eşler arasında evlilik birliği 2007 yılına kadar devam ettiğinden T.M.K.'...