Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ziynet eşyası davasının kabulüne yönelik davalı karşı davcının istinaf talebi incelendiğinde ziynet eşyası davasının harç alınmadan görüldüğü anlaşılmakla, ziynet eşyası davasının bu davadan tefriki ile dairemizin ayrı bir esasına kaydına, istinaf incelemesinin tefrik edilen dosya üzerinden incelenmesine karar verilmiştir. Özetle mahkemece boşanma davaları yönünden dosyadaki delilere, yukarıda belirtilen yasal düzenlemelere ve yargıtay içtihatlarına uygun olarak karar verildiğinden davacı karşı davalı erkeğin boşanma davaları ve ferilerine yönelik istinaf talebinin esastan reddine, ziynet eşyası davası yönündeki istinaf talebinin ise; tefrik edilen dosya üzerinden incelenmesine karar vermek gerekmekle, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

Aile Mahkemesinin 2020/1331 Esas sayılı dosyasında açılan boşanma ve ziynet-mehir alacağı davasında, ziynet ve mehir alacağı davasının işbu dosyadan tefriki ile aynı mahkemenin 2021/689 esasına kaydedildiği, tefrik edilen bu dosyada verilen kesin sürede harç ve gider avansı yatmadığından bahisle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirken sehven bu kararın 2020/1331 esasa kayıtlı boşanma dosyası üzerinden verildiğinden bahisle dosya ilk derece mahkemesi tarafından resen istinaf incelemesi için Dairemize gönderilmiş ise de, Mahkemelerin dosyalarını re'sen istinaf incelemesine gönderebileceğine dair yasal bir düzenlemenin mevcut olmadığı, istinaf incelemesinin ancak davanın taraflarınca usulüne uygun olarak verilen ve harçlandırılan dilekçe ile yapılması mümkün olduğundan, İlk Derece Mahkemesince işbu dosyada 16/08/2021 tarihinde verilen "Davanın AÇILMAMIŞ SAYILMASINA" ilişkin gerekçeli kararın taraflara tebliğe çıkarılması ve istinaf süresinin sonuna kadar beklenilmesi, taraflarca...

ziynet eşyalarının davalı tarafta olduğunun anlaşıldığı, hal böyle olunca davacı tarafından süresinde dosyaya sunulan CD üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmak ve davacının talep ettiği ziynet eşyaları yönünden aynen iade talebinin de olduğu gözetilerek aynen iade talebinin eşyanın gerçek değerini de kapsaması sebebi ile dava dilekçesinde talep edilen ziynet eşyalarının dava tarihindeki belirlenen değerleri üzerinden harcın Harçlar Kanunu 30- 32.maddesi uyarınca tamamlattırıldıktan sonra mevcut dosya kapsamı ile karar verilmesi gerektiği anlaşılmakla davacının istinafının kabulü ile HMK 353/1- a-4- 6 maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak dosyanın mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; taraflarca açılan boşanma davasından tefrik edilerek görülen davacı kadının ziynet ve maddi tazminat istemine ilişkin dava olup, dairemizin 2021/2432 esas sırasında kayıtlı iken dairemizce yapılan inceleme sonucunda adı geçen dosyadan TEFRİK edilmesine karar verilen davacı tarafından açılan nakit paradan kaynaklı tazminat istemine ilişkindir. Dava dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre ilk derece mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava dosyası içinde bulunduğu, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davalı erkeğin 5000- TL tazminat alacağına yönelik görevsizlik kararına karşı istinaf isteminin HMK. 353/1- b-1 maddesi gereğince esastan reddi gerektiği kanaatiyle aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

in velâyeti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle ziynet alacağı davasının bölge adliye mahkemesi tarafından tefrik edildiği ve ziynet alacağı davasına yönelik bu dosyada istinaf incelemesi yapılmamış olduğunun anlaşılmasına göre davacı kadının tüm, davalı erkeğin ise aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, davacı kadın yararına hükmolunan maddî tazminat çoktur. Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51. maddesi hükmü nazara alınarak, daha uygun miktarda maddî tazminat (TMK m. 174/1) takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Evliliğin İptali-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından, erkeğin boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, tedbir nafakasının miktarı, yoksulluk nafakasının reddi, tazminatların miktarı, ziynet alacağı ve vekalet ücreti yönünden, davalı-karşı davacı erkek tarafından ise; evliliğin iptali talebinin reddi, kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen tazminatlar, tedbir nafakası ve araçla ilgili tefrik karar verilmesi yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 09.11.2015 günü duruşmalı temyiz eden davacı-davalı ... vekili Av. ... ve karşı taraf duruşmalı temyiz eden davalı-davacı ... ile vekili Av. ... geldiler....

      HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1- 6100 sayılı HMK'nun 353/1- a-6. maddesi gereğince, Davacının istinaf talebinin kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının "ziynet eşyalarına yönelik dava hususunda" başlıklı hükümlerinin tümden KALDIRILMASINA, 2- Gerekçede açıklandığı şekilde işlem yapılmak üzere dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 3- İstinaf harçlarının tefrik edilen Dairemizin 2022/1480 E.sayılı dosyasında alınmış olması nedeni ile istinaf harçları hakkında yeniden karar verilmesine yer olmadığına, 4- Ziynet eşyalarına yönelik ayrıca istinaf gideri yapılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, 5- Hukuk Muhakemeleri Kanununun 27 ve 359/3 maddeleri gereğince kararın ilk derece mahkemesince tebliğe çıkartılmasına, Dair, dosya üzerinden, 6100 sayılı HMK'nun 353/1- a-6 bendi gereğince kesin olmak üzere OY BİRLİĞİ ile karar verildi....

      Davacı davalı kadın vekili tarafından boşanma ve ziynet eşyası alacağına yönelik dava açılmış, dava açılırken ziynet alacağı davası ile ilgili harç yatırılmamış, ilk derece mahkemesince boşanma davasından tefrik edilen ziynet eşyası alacağı davasında harcın yatırılması için 28/02/2018 tarihli ara karar ile davacı -davalı kadın vekiline kesin süre verilmiş, davacı- davalı kadın vekilinin kesin süre sonrasında başvuru harcını yatırdığı, ancak ara kararda yatırılması gereken harç miktarlarının açıkça yazılmaması ve harcın yatırılmaması halinde hukuki sonuçlarının ne olacağının belirtilmemesi nedeniyle verilen kesin sürenin usulüne uygun olmadığı anlaşılmıştır. Davacı- davalı kadına eksik harçları yatırması için usulüne uygun olarak süre verilmesi (Harçlar K.md.30- 32), eksik harcın tamamlanması halinde kadının açmış olduğu ziynet alacağı davasının esası ile ilgili bir karar verilmesi gerekir....

      Mahkemece verilen ilk hüküm Dairemizin Dairemizin 09.09.2014 tarih ve 2014/446 esas ve 2014/16827 karar sayılı ilamı ile ziynet alacağı davasında kabul edilen “Ziynet eşyalarının cins, nitelik, miktar ve değerlerinin ayrı ayrı gösterilmesi ve taraflara yüklenen borç ile tanınan hakkın infazda güçlük çıkarmayacak biçimde belirtilmesi” gerekçesiyle bozulmuş, ziynet alacağına yönelik diğer temyiz itirazları ise incelenmemiştir....

        Bu durumda tanık beyanları ile iddiasını ispatlayamayan kadının yemin deliline de dayanmadığı, ilk derece mahkemesince verilen ret kararının yerinde olduğu anlaşılmakla davacı kadının ziynet alacağına ilişkin istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiştir. Davacı kadının ziynet alacağı davası reddedildiğine göre reddedilen ziynet alacağı bedeli üzerinden davalı erkek lehine nispi vekalet ücreti takdiri gerekirken maktu vekalet ücreti takdiri de doğru görülmemiştir. Bu sebeple davalı erkeğin vekalet ücretine yönelik istinaf başvurusunun kabulüne, Dairemizce HMK'nın 353/1.b.2. maddesi uyarınca hükmün bu yönden düzeltilmesine karar vermek gerekmiştir. Davacı kadının eşya alacağı davası yönünden de kararı istinaf ettiği, yargılamanın uzamasına sebebiyet vermemek ve yargılamanın iyi bir şekilde yürütülmesini sağlamak için bu talep yönünden tefrik kararı verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır....

        UYAP Entegrasyonu