İlk Derece Mahkemesinin davacı tarafın cevaba cevap dilekçesinde değer artış payı ve katılma alacağı talebiyle mal rejiminin tasfiyesini istemesi üzerine, talebin dosyadan tefrik ederek ayrı bir esasa kaydedildiği ve bu esastan yürütülen yargılama sırasında, davacı tarafın ziynet alacağı dışında mal rejimine ilişkin talebi bulunmadığını açıkça beyan etmesi üzerine karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm kurulduğu, davalı lehine vekalet ücretine hükmedildiği ve harç ikmaline karar verildiği görülmüştür. Davacının dava dilekçesinde mal rejiminin tasfiyesi konusunda bir davası bulunmamaktadır. Bu durumda davacı tarafından cevaba cevap dilekçesi ile mal rejiminin tasfiyesi talebinde bulunulup, bu istek için harç yatırılması isteği dava haline getirmez....
-TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, davacının ziynet alacağı davasının kabulüne karar verilmiş, davalı vekili, ilk derece mahkemesi kararının gerek boşanma gerekse ziynet alacağı yönünden lehlerine bozulması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuş, dosya dairemizin 2021/353 esas numarasına kaydedilmiş, söz konusu dosyada tarafların boşanma davasına yönelik istinaf istemleri incelenerek boşanmanın fer'isi niteliğinde olmayan ziynet alacağı davasının tefrikine karar karar verilmiş ve tefrik edilen dosya dairemizin 2021/368 esas sırasına kaydedildiği anlaşılmıştır....
Hüküm, ziynet eşyası yönünden de istinaf edilmiş olup, boşanma davasında yargılamanın uzamasına sebebiyet vermemek ve yargılamanın daha sağlıklı yürümesi için ziynet alacağı yönünden tefrik kararı verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. Açıklanan sebeplerle, ziynet alacağına ilişkin davanın HMK'nın 167 ve 360. maddesi gereğince tefrik edilerek Dairemizin ayrı bir esasına kaydedilmesine, davalı kocanın boşanma davası ve ferilerine yönelik istinaf taleplerinin ise HMK'nın 353/1.b.1 maddesi gereği esastan reddine karar vermek gerekmiştir....
D-HUKUKİ SEBEP, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, ziynet alacağı istemine ilişkindir. Davacı vekilinin ziynet alacağı talebi, usul ekonomisi uyarınca Dairemizin 2020/102 Esas sayılı dosyasından tefrik edilerek yukarıda belirtilen esasa kaydedilmiş ve bu dosya üzerinden sadece yerel mahkemenin ziynet alacağının reddine yönelik davacı kadının istinaf talebi değerlendirilmiştir. HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ile kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı gözetilerek ve HMK'nın 353. maddesi gereğince duruşmasız olarak yapılan inceleme sonunda; Evlilik sırasında kadına takılan ziynet eşyaları kim tarafından takılmış olursa olsun ona bağışlanmış sayılır. Hayat deneyimlerine göre olağan olan bu çeşit eşyanın kadın üzerinde olması yada evde saklanmış, muhafaza edilmiş bulunmasıdır. Diğer bir deyimle bunların davalı tarafın zilyetlik ve siyanetine terk edilmiş olması olağana ters düşer....
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; her ne kadar bağımsız olarak açılan ziynet alacağı davalarında HMK md. 9'da düzenlenen genel yetki kuralları gereği yetkili mahkeme davalının yerleşim yeri mahkemesi ise de bunun kesin yetki kuralı olmayıp ziynet eşyası davasının boşanma ile birlikte açılması halinde boşanma davasında yetkili olarak belirlenen mahkemelerin ziynet eşyası davasında da yetkili sayıldıklarını, eldeki ziynet alacağı davasının da boşanma davası ile birlikte açılmış olup daha sonra yerel mahkemenin boşanma hususunda karar vererek ziynete ilişkin taleplerini boşanma dosyasından tefrik edip ayrı bir esas kaydedildiğini, eldeki davanın boşanma davası ile birlikte açılmış bir dava olduğundan, boşanma davasında yetkili mahkemenin işbu ziynet alacağı dosyasında yetkili olduğunu, yerel mahkemenin tefrik kararı vermesinin mahkemenin yetkisini kaldırmayacağını, boşanma davasında ise yetkili mahkemelerden birinin de eşlerden birinin yerleşim yeri mahkemesi olduğunu,...
sonucu taraflar arasındaki evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, boşanmaya yol açan olaylarda davalı-karşı davacının kusurunun daha ağır olduğu, gerekçesiyle taraflarca açılan boşanma davasının ve yine kadın tarafından açılan ziynet alacağı davasının "Kadına ait ziynet eşyalarının davalı-karşı davacı tarafça alıkonulduğu, davacı-karşı davalı kadına verilmediği" gerekçesiyle kabulüne karar verilmiş, karar, davalı-karşı davacı erkek tarafından kusur, tazminatlar, nafaka ve ziynet alacağı davası yönünden temyiz edilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ Her iki boşanma davası ve ziynet alacağı davasının reddine, geri alınan çeyiz davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı-k.davalı kadın istinaf dilekçesinde özetle; boşanma ve ziynet alacağı davasının reddinin ve eşya davasında hükmedilen vekalet ücreti takdirinin hatalı olduğunu, ayrıca davalının da ev eşyası talebi olduğunu, reddedilen talep yönünden de vekalet ücreti takdiri gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir. Davalı-k.davacı erkek istinaf dilekçesinde özetle; kendi boşanma davasının kabulü gerektiğini beyanla kararın kaldırılmasını istemiştir. İlk derece mahkemesi kararının taraflarca istinafı üzerine, Dairemizin 17/02/2022 tarih ve 2021/997 E., 2022/208K. sayılı dosyasında boşanma ve ferileri ile ziynet alacağı yönünden istinaf incelemesi yapıldığı; eşya alacağı yönünden ise tefrik kararı verilerek eldeki dosyanın esasına kaydedildiği anlaşılmıştır....
İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı erkek vekili ziynet eşyasının kabulü yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; davacı kadın tarafından açılmış dairemizin 2019/2051 esas sırasında kayıtlı; boşanmadan sonra açılan maddi ve manevi tazminat ile ziynet alacağına ilişkin dosya olarak kayıtlı iken, Dairemizce yapılan inceleme sonucunda adı geçen dosyadan TEFRİK edilmesine karar verilen davacı kadının ziynet alacağı istemine ilişkindir. Toplanan tüm deliller ve tanık beyanları dikkate alındığında; her ne kadar mahkemesince ziynet alacağı davasının kabulüne karar verilmiş ise de; davacı kadın ziynet eşyalarına ilişkin davasının dinlenen tanık beyanları ile ispat edememiştir. Davacının dinlenen iki tanığı, duyuma dayalı anlatımda bulunmuş olup, görgüye dayalı bilgileri olmadığından bu tanık beyanları ile davanın kabulü mümkün değildir....
Ziynet eşyası alacağı davasının tefrik edilmeksizin boşanma davası ile birlikte görülmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön olmamakla davalı davacı erkeğin bu yöndeki istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. Davalı davacı erkek dilekçelerinde, bileziklerin bir kısmının bozdurulduğunu beyan etmiş, set ile ilgili ise beyanda bulunmamış, takıların miktarına itiraz etmemiş, istinaf dilekçesinde evi terk eden kadının ziynet eşyalarını ne yaptığının bilinmediğini belirtmiş, bilirkişi tarafından talep edilen ziynet eşyasının varlığı tespit edilmiştir. Davacı davalı tarafın takıların bozdurulduğunu ileri sürmesi, yani bilezikler ve set takımının bozdurulup her ne amaç ile olursa olsun kullanılması karşısında bunların aynen veya olmadığı takdirde bedelinin iadesi kararının yerinde olduğu anlaşılmakla, davalı davacının davanın kabulü yönündeki istinaf talebinin reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Ziynet ve çeyiz eşyası alacağı Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı ziynet ve çeyiz eşyası alacağı davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, ziynet ve çeyiz eşyalarının aynen teslimine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....