(AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili, davasında ... adet ... gram bilezik, ... adet 27 gram bilezik, ... adet yüzük, bir çift küpe ve bir set takımından oluşan, ziynet eşyalarının aynen iadesini, mümkün olmadığı takdirde fazlaya ilişkin hakkı saklı kalmak kaydıyla ....000 TL'nin faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ..., davacının ziynet eşyalarını evden ayrılırken üzerinde götürdüğünü belirterek davanın reddini savunmuştur....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesince; "evlilik birliği içerisinde davacıya takılan ziynet eşyalarının davacının rızası olmadan alınıp paraya çevrildiği ve daha sonrada davalının babasının hesabına bu paranın havale edildiği, daha sonradan ziynet eşyasının ya da bedelinin davacıya ödenmediği, kuyumcu bilirkişiden alınan rapora göre davaya konu ziynet eşyalarının toplam bedelinin dava tarihi itibari ile 43.247,76 TL olduğu görülmüş, davacı tarafın ziynet eşyasının aynına yönelik bir talebinin olmadığı, ziynet eşyası bedelinin talep edildiği ve ıslah ile birlikte toplam talep miktarının 31.850 TL olduğu görülmüş, davacının davasının kabulü ile kısa hükümde dökümü yapılan ziynet eşyalarının bedellirinin karşılığı olan 31.850 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, alacak miktarının 1.000 TL'si için dava tarihinden itibaren geriye kalan kısım için ise ıslah tarihinden itibaren işyelecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine" karar verilmiştir...
Bu durumda, öncelikle, mahkemenin HMK'nın 31 ve 194.maddeleri uyarınca davacı/ k.davalı tarafa süre verilerek ziynet eşyası alacağına ilişkin davanın aydınlatılması, dava konusunun ne olduğunun belirlenmesi, delillerin ve sübutun buna göre değerlendirilmesi gerekir. b-Mahkemece, alacak davasının kabulüne karar verildiği, yasal karinenin aksinin hangi deliller ile ne şekilde ispatlandığına ilişkin sübutun gerekçede açıklanmadığı, yerel mahkemenin kararının yeterli gerekçeden yoksun bulunduğu anlaşılmıştır. c-Davacı/k.davalı kadın dava dilekçesinde, ziynet eşya alacağı yönünden "yemin” deliline de dayanmıştır. Uyuşmazlık konusu vakıanın ispatı için yeminden başka delili olduğunu beyan etmiş olan taraf dahi yemin teklif edebilir....
Somut olay irdelendiğinde; davacı düğünde takılan ziynet eşyalarının evlilik sırasında eve hırsız girebileceği ve evde muhafaza etmenin zor olacağı bahanesiyle alındığını ve iade edilmediğini iddia etmiş, dinlenen davacı tanıklarından davacının abisi ..., özetle; düğün gecesinden sonra hırsızlık olabileceği ve tarafların da çalıştıkları için davalının ailesinin evinde bulunan kasaya ziynet eşyalarının konulduğunu, daha sonra araç alımında tarafların ziynet eşyalarının bir kısmının bozdurduğunu, kız kardeşinin eşyalarını almaya gittiklerinde davalının babasının ziynet eşyalarının bozdurulduğunu ve kendi borçları için harcandığını söylediğini, ziynet eşyaları daha önce elinden alındığından evden ayrılırken yanında getirmesinin söz konusu olmadığını; davacının annesi ... özetle; ziynet eşyalarının bir kısmının araba alırken kullanıldığını, kalanının da davalının anne ve babasının borçlarını ödemek için bozdurulduğunu bildiğini; davacının kardeşi ... özetle; düğünden sonra ziynet eşyalarının...
Yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler gereğince ziynet eşyalarının aynen iadesine karar verilmişse, hüküm fıkrası açık olmalı, duraksama yaratmamalı, hükümde aynen iadesine karar verilen ziynetlerin gram ve ayarları açık olarak yazılmalıdır. Hükümde yer alan ziynet eşyalarının özelliklerinin yazılı olmadığı, ziynet eşyalarının değeri yönünden talep aşılarak hüküm kurulduğu belirlenmektedir. O halde, mahkemece yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular dikkate alınarak, davacının talebine ilişkin hüküm kurulması, hüküm altına alınan ziynet eşyalarının cins, nitelik, miktar ve değerlerinin hükümde ayrı ayrı gösterilmesi ve taraflara yüklenen borç ile tanınan hakkın infazda güçlük çıkarmayacak biçimde belirtilmesi gerekirken, taleple bağlılık kuralına aykırı olarak ve karar verilen ziynet eşyalarının özelliklerinin yazılmayarak infazda tereddüt yaratacak nitelikte HMK'nın 297. maddesine aykırı hüküm tesisi doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline düğünde takılan ziynet eşyalarının davalı ve ailesi tarafından zorla alındığından bahisle aynen iadesi, mümkün olmadığı takdirde fiili ödeme tarihindeki bedellerinin faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş, cevaba cevap dilekçesi ile de, ziynet eşyalarının davalının babası tarafından ev satın alınırken müvekkilinden alındığını belirtmiştir. Cevap dilekçesi: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; iddia edildiği cins ve miktarda ziynet eşyası takılmadığını, davacının daha önce müşterek haneden ayrılırken ziynet eşyalarını beraberinde götürdüğünü, yeniden müşterek haneye gelirken de ziynet eşyalarının yanında olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : İlk Derece Mahkemesi tarafından taleple bağlı kalınarak 1.000,00 TL ziynet alacağına hükmedilmiş ise de, hangi ziynetler yönünden davacının alacak hakkının olduğu gerekçeli kararda ayrıntılı olarak belirtilmediği, ayrıca davalının, davacıya takılan 26 adet çeyrek altın, 2 adet yarım altın ve 1.600,00 TL paranın davacının annesi tarafından alındığını iddia ettiği, bu iddiasını tanık beyanıyla ispatlayamadığı, ancak yemin delili olmasına rağmen yemin delilinin hatırlatılmadan karar verildiği, yine davacının Konya 1.Aile Mahkemesinin 2023/90 Esas sayılı dosyasında ek dava açtığı, hal böyle olunca İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinin ayrıntılı olmaması, görülecek ek davada hangi ziynetler yönünden bakiye alacağa hükmedileceğinin belirsiz olması nedeni ile davaların birlikte görülerek sonuçlandırılmasının gerektiği, davacının ayrıca dava dilekçesinde aynen iade, olmadığı takdirde bedel talep ettiği, dava dilekçesinde talep edilen ziynet...
Cevap dilekçesi: Davalı cevap dilekçesinde özetle; davacının tüm ziynet eşyalarını giderken yanında götürdüğünü, ziynet eşyalarının evin tadilatı için bozdurulduğu yönündeki iddiasının doğru olmadığını belirterek, davanın reddini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Afyonkarahisar Aile Mahkemesinin 2017/366 esas sayılı dosyasında boşanma davası ile birlikte açılan ziynet alacağı davasının bu dosyadan tefrikine karar verilmiş ve tefrik kararı üzerine ziynet alacağı davası Afyonkahisar Aile Mahkemesinin 2018/408 esasına kaydedilmiştir....
Diğer taraftan ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalardandır. Bu nedenle evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece icra dosyasında alınan hatalı rapor üzerinden değerlendirme yapılarak devam edilmesinin hatalı olduğunu, takibin açılmasının ardından takibe konu mahkeme kararının Yargıtay tarafından kısmen bozulduğunu ve takibin ziynet eşyaları, harç, vekalet ücreti ve yargılama giderleri açısından durdurulduğunu, manevi tazminat ve nafaka konusunda kısmi ödeme yapılmış olan diğer kalemler yönünden ise kararın kesinleşmesinin beklenildiğini, buna rağmen ziynet alacaklarından kaynaklı nakdi tutarın diğer alacak kalemleri ile aynı hesap tablosuna dahil edilerek sebepsiz zenginleşmeye neden olunduğunu, ziynet eşyalarından kaynaklı alacakların ayrı bir hesap tablosuna konu edilmesi gerektiğini, bilirkişi raporunda alacak miktarının 7.488,05 TL olarak belirlendiğini, mahkeme kararının gerekçe kısmında alacak miktarının aynı tutarda olduğunun belirtildiğini, ancak hüküm kısmında alacak miktarının 7.448,05 TL olarak yazıldığını...