Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece; davacının eşya alacağı davasının kabulüne,davacının müşterek evden kimseye haber vermeden ayrıldığı ve evden ayrılış biçimi dikkate alındığında ziynet eşyalarının varlığını, evi terk ederken zorla elinden alındığını veya götürülmesine engel olunduğunu, evde kaldığını ispatlayamadığı nedeni ile davacının ziynet eşyası alacak talebinin reddine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. -2- I- Dava; ziynet ve çeyiz eşyalarının aynen, bunun mümkün olmaması halinde bedelinin davalıdan tahsili istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanunu’nun 6.maddesi hükmü uyarınca; kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını kanıtlamakla yükümlüdür. Gerek doktrinde, gerek Yargıtay içtihatlarında kabul edildiği üzere ispat yükü hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden ya da savunmada bulunan kimseye düşer....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yerel Mahkemece, davanın kabulü ile; tarafların boşanmalarına, davalının yoksulluk nafakası talebinin kabulü ile; kararın kesinleştiği tarihten itibaren geçerli olmak üzere aylık 1.000,00- TL. yoksulluk nafakasının davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, davalı kendisi için davacıdan herhangi bir maddi ve manevi tazminat ile mal rejiminden kaynaklı alacak, ziynet eşyaları, çeyiz eşyaları ve kişisel eşyalar yönünden alacak talep etmediğinden bu konularda karar verilmesine yer bulunmadığına, davacı kendisi için davalıdan herhangi bir nafaka, maddi ve manevi tazminat ile mal rejiminden kaynaklı alacak, ziynet eşyaları, çeyiz eşyaları ve kişisel eşyalar yönünden alacak talep etmediğinden bu konularda karar verilmesine yer bulunmadığına karar verilmiştir....

    Davacı karşı davalı erkek vekili istinaf dilekçesi ile; ziynetlerin erkekte kaldığının ispatlanamadığını, kabul kararının yanlış olduğunu, eksik ve objektif olmaktan uzak bilirkişi raporunun karara dayanak yapıldığını belirterek, ziynet alacağı davasının kabulüne dair kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı karşı davacı kadın vekili istinafa cevap dilekçesi ile; kararın onanmasına karar verilmesini talep etmiştir. Dava, kişisel eşya niteliğinde ziynet eşyası davasıdır. Yargılamanın başında tarafların karşılıklı boşanma davaları hakkında verilen kararlar kesinleşmiş, ziynet eşyası ve kadının alacak davası yönünden Dairemizce verilen kaldırma kararından sonra kadının alacak talebinin tefrikine karar verilmiş, incelemeye konu dosyada ziynet eşyası yönünden kadın tarafından açılan davanın kabulüne karar verilmiş, erkek tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

    GEREKÇE : Davanın konusu, ziynet eşyası alacak talebine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı kadın vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. HMK'nun 355.maddesine göre resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Tüm dosya kapsamı ve istinaf başvurusu birlikte değerlendirildiğinde; evlilik sırasında kadına takılan ziynet eşyaları kim tarafından alınmış olursa olsun ona bağışlanmış sayılır, ona iadesi gerekir. Ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalardandır. Bu nedenle, evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkün olup, bunun sonucu olarak normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir. (6.Hukuk Dairesi 09.05.2011 tarih ve 2011/1701- 6067, 6....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; davacı kadının altın bedelinden alacak davasının reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı kadın vekili kararı, kabul edilmesi gereken ziynet alacağı davasının reddinin hatalı olduğundan bahisle istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava ziynet alacağına ilişkindir. Davacı fazlaya dair hakkı saklı kalmak kaydı ile 1.200,00 TL üzerinden açmış olduğu ziynet alacağı davası ile, altı adet altın bilezik, (30 gram 22 ayar birisi çerçeveli Cumhuriyet birisi normal iki altın kolye, yüzük, bileklik, tektaş, alyans, bir çift küpe)'in aynen iadesi olmadığı taktirde bedelini talep etmiş ve davacı ziynet alacağı davası yönünden 35,90 TL peşin harç yatırmıştır. Yerel mahkemece alınan 20/03/2019 tarihli bilirkişi raporunda davaya konu edilen altınların toplam bedeli 36.852,00 TL olarak tespit edilmiştir....

    Ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalardandır. Bu nedenle, evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür. Bunun sonucu olarak normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir. (6.Hukuk Dairesi 09.05.2011 tarih ve 2011/1701- 6067, 6. HD . 06.03.2012 tarih ve 2012/333- 3494, 3. HD. 13.03.2013 tarih ve 2013/3318- 4289) Bu halde, kural olarak, davacı kadın ziynet eşyalarının varlığını ve evden ayrılırken davalıda kaldığını ispatlamak zorundadır. Ancak, bu karinenin aksinin ispatı mümkündür. Somut dosyada, kadına ait ziynet ve çeyiz eşyalarına ilişkin iddia, savunma ve deliller değerlendirildiğinde; öncelikle, dava ve cevaba cevap dilekçesinde ileri sürülmeyen maddi vakıalar ile deliller yargılamanın diğer aşamalarında ve de istinaf yoluyla ileri sürülemez (HMK.m.141)....

    Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının sahip olduğu ziynet eşyalarını sırf Eskişehir'e taşınabilmek ve ailesine yakın olabilmek adına kendi hür isteği ve iradesiyle geri ödenmemek kaydıyla müvekkiline verdiğini ve ortak konuta yeni eşyalar almak istediğini, tarafların ziynet eşyalarını beraber bozdurduklarını, bu süreçte davacıya müvekkili tarafından herhangi bir baskı olmadığını, satılan ziynet eşyalarının ilerleyen dönemde tekrar alınıp davacıya verileceğinin teklif dahi edilmediğini belirterek, talebin reddine karar verilmesini talep etmiştir....

    , mümkün olmadığı takdirde ziynet eşyalarının bedelinin ödenmesini ve müvekkili ait kişisel eşyaların iadesini talep ederek karşı dava açmıştır....

    Dava, ziynet eşyalarının bedeli istemine ilişkindir. Davacı tarafın, düğünde kendisine takılan ziynet eşyalarının davalı tarafça elinden alındığı yönündeki iddiasına karşılık, davalının, doysa arasında delil olarak bulunan boşanma davasındaki dosyasındaki beyanında, ziynet eşyalarının düğünden sonra davacının rızası ile düğün borçlarının ödenmesi için bozdurulduğunu belirtmesi karşısında, ziynet eşyaları bedelinin davalı tarafça iade edilmesi gerektiğinin kabulü hususunda bir isabetsizlik yoktur....

      Davacı erkek tarafından davalı kadın aleyhine açılan boşanma davasında davalı kadın yasal sürede verdiği cevap dilekçesi ile boşanma ve ferilere ilişkin talepleri yanında ziynet eşyası talebinde de bulunmuştur. Davalı kadın tarafından usulüne uygun olarak harçlandırılmak suretiyle açılmış bir dava ya da karşı dava bulunmamaktadır. Ziynet eşyası talebi boşanmanın feri niteliğinde talep de değildir. Davalı kadın tarafından açılmış usulüne uygun bir dava bulunmadığı halde mahkemece açıklama dilekçesi vermesi, harç yatırmasına ilişkin ara kararlar doğrultusunda harçların yatırılmış olması da davalı kadının talebini tek başına dava haline getirmez. Bu durum karşısında kadının cevap dilekçesinde talep ettiği ziynet eşyası yönünden esası çözümler nitelikte karar verilmesi doğru görülmemiştir....

      UYAP Entegrasyonu