Terk sebebine dayanan boşanma davasının kabulü için usulüne uygun ve samimi ihtar tebliğine rağmen, ihtar edilen eşin haklı bir sebep olmaksızın ortak konuta dönmemesi gerekir. Bir başka ifade ile terk ihtarında samimiyet esastır. Somut olayda davacı erkeğin ihtarı, dava dilekçesinde hem evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine hem de terke dayandığı için samimi değildir. Bu nedenle davacının terke dayalı boşanma davasının reddi gerekmiştir. Evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı boşanma davası bakımından ise; Türk Medeni Kanununun 166/1- 2 maddesi uyarınca boşanma davasının açılmış olması halinde boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı karşılıklı boşanma istemine ilişkin olup, uyuşmazlık, davanın kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olacak nitelikte davalı erkeğin kusurlu davranışlarının ispatlanıp ispatlanmadığı, kadın yararına tazminat koşullarının oluşup oluşmadığı, miktarının az olup olmadığı, ortak çocuğun velâyetinin anneye mi yoksa babaya mı verilmesi gerektiği noktalarında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk 4721 sayılı Kanun 'un 166 ncı, 174 üncü, 175 inci, 182 inci maddeleri; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri. 3....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 10/03/2020 NUMARASI : 2019/415 ESAS 2020/235 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli) KARAR : Van 1.Aile Mahkemesinin 2019/415 Esas-2020/235 Karar sayılı dava dosyasında verilen evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma istemli davanın kabulüne dair karara karşı, davalı kadın vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, dosyanın yapılan incelemesi sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, tarafların 22/11/2012 tarihinden beri evli olup, bu evliliklerinden müşterek çocuklarının bulunmadığını, tarafların severek evlenmelerine rağmen, evlendikten kısa süre sonra aralarında fikren ve ruhen anlaşamamalarından dolayı geçimsizlik başladığını, bu duruma davalının kusurlu hareketleri eklenince evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını ve tarafların uzun süredir ayrı yaşadıklarını, evlilik birliğinin...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı erkeğin davacı kadına şiddet uyguladığı, kıskanç davranışları nedeniyle psikolojik baskı uyguladığı, taraflar arasında müşterek hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabit olduğu, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan hadiselerde davalı erkeğin tam kusurlu olduğu, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği anlaşılan davacı kadın yararına, tarafların sosyal ve ekonomik durumları göz önünde tutularak yoksulluk nafakasına, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda davacının ağır yada eşit kusurlu olmadığı, bu olayların davacı kadının kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği anlaşılmakla, tarafların sosyal ve ekonomik durumları , tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları dikkate alınarak davacı kadın yararına maddî ve manevî tazminata hükmedildiği...
ın beyanları dikkate alındığında davalı erkeğin dava açıldığı tarihe kadar başka bir kadınla yaşamaya devam ettiği davacı tarafından dosyaya sunulan fotoğraflardan ve tanık anlatımlarıyla anlaşılmaktadır. Bu durumda davacı kadının zinaya dayalı boşanma davasını ispatladığının kabulü gerekir. O halde davacı kadının zinaya dayalı (TMK m.161) boşanma davasının kabul edilmesi gerekirken, yetersiz gerekçe ile reddine karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm kusur, nafaka ve tazminatlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı kocanın harcı ve kaydı bulunmayan, temyiz dilekçesinin incelenmesine yer olmadığına, 2-Toplanan delillerden, mahkemenin de kabulünde olduğu gibi evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebebiyet veren olaylarda, eşini ailesiyle birlikte oturmaya zorlayan, birlik görevlerini yerine getirmeyen davacı koca tamamen kusurludur. Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesine dayalı anlaşmalı boşanma davası bulunmadığı gibi; Türk Medeni Kanununun 166/1-2. maddesinde düzenlenen boşanma koşulları da gerçekleşmemiştir....
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Yapılan yargılama neticesinde mahkemece, 18.06.2013 tarihinde, davacı-karşı davalı erkeğin evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda tamamen kusurlu olduğu gerekçesiyle davacı-karşı davalı erkeğin boşanma davasının reddine, davalı-karşı davacı kadının boşanma davasının kabulü ile kadın yararına maddi ve manevi tazminat ile tedbir nafakasına hükmedilmiştir. Tarafların temyizi üzerine, hüküm Dairemizce, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda davalı-karşı davacı kadının az da olsa kusurlu bulunduğu, davacı-karşı davalı erkeğin boşanma davası yönünden Türk Medeni Kanununun 166/2. maddesi koşullarının oluştuğu, bu durumda erkeğin davasının da kabulü gerektiğinden bahisle bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyulduğu halde, bozma ilamı ve hüküm sonucuna aykırı gerekçe oluşturulması (6100 sayılı HMK mad. 297/2.) usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir....
Boşanma davalarında yetkili mahkeme TMK'nın 168.maddesine göre eşlerden birinin yerleşim yeri veya davadan önce son defa altı aydan beri birlikte oturdukları yer mahkemesidir. Buna göre, mahkememizin davacının yerleşim yeri mahkemesi olmakla yetkili bulunduğu anlaşılmış ve davaya aile mahkemesi sıfatı ile bakılmıştır. TMK' nın 166/1 hükmü gereğince evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir. TMK'nın 166. Maddesine dayanan boşanma davasının kabulü için evliliğin tarafların ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olması, davalı eşin az da olsa kusurlu olması gerekmektedir. Evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni nispi bir boşanma nedeni olduğu için evlilik birliğinin temelinden sarsılıp sarsılmadığını her somut olaya göre hakim takdir eder....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı ..., evlilik birliğinin temelinden sarsılması (TMK.md.166/1) ve terk (TMK.md.164) hukuki sebeplerine birlikte dayanarak boşanma isteğinde bulunmuştur. Mahkemece, davacının, evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine dayalı talebinin reddine karar verilmiş, terk hukuki sebebine dayalı talebiyle ilgili bir karar verilmemiş, davacıda bu yönden temyize gelmiştir....
Bu husus gözetilmeden yanılgılı değerlendirme sonucu tarafların eşit kusurlu olduğunun kabulü doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir. 3-Yukarıda 2. bentte açıklandığı üzere evlilik birliğinin sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen davalı-karşı davacı kadının ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, bu olayların onun kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği ve boşanma sonucu bu eşin, en azından diğerinin maddi desteğini yitireceği anlaşılmaktadır. O halde, mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları (TMK m. 4, TBK m. 50, 51) dikkate alınarak davalı-karşı davacı kadın yararına uygun miktarda maddi ve manevi tazminata (TMK m. 174/1-2) hükmedilmesi gerekirken, hatalı kusur belirlemesinin sonucu olarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....