Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı olan Karşılıklı boşanma davasında (TMK m.166/1) davalı-karşı davacı taraf; erkeğin kabul edilen davası, karşı davanın kabulü, kusur tespiti, davacı lehine hükmedilen tedbir nafakası miktarı, reddedilen yoksulluk nafakası talebi, erkek lehine hükmedilen tazminatlar yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur....

ın beyanları dikkate alındığında davalı erkeğin dava açıldığı tarihe kadar başka bir kadınla yaşamaya devam ettiği davacı tarafından dosyaya sunulan fotoğraflardan ve tanık anlatımlarıyla anlaşılmaktadır. Bu durumda davacı kadının zinaya dayalı boşanma davasını ispatladığının kabulü gerekir. O halde davacı kadının zinaya dayalı (TMK m.161) boşanma davasının kabul edilmesi gerekirken, yetersiz gerekçe ile reddine karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı ..., evlilik birliğinin temelinden sarsılması (TMK.md.166/1) ve terk (TMK.md.164) hukuki sebeplerine birlikte dayanarak boşanma isteğinde bulunmuştur. Mahkemece, davacının, evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine dayalı talebinin reddine karar verilmiş, terk hukuki sebebine dayalı talebiyle ilgili bir karar verilmemiş, davacıda bu yönden temyize gelmiştir....

      AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 10/03/2020 NUMARASI : 2019/415 ESAS 2020/235 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli) KARAR : Van 1.Aile Mahkemesinin 2019/415 Esas-2020/235 Karar sayılı dava dosyasında verilen evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma istemli davanın kabulüne dair karara karşı, davalı kadın vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, dosyanın yapılan incelemesi sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, tarafların 22/11/2012 tarihinden beri evli olup, bu evliliklerinden müşterek çocuklarının bulunmadığını, tarafların severek evlenmelerine rağmen, evlendikten kısa süre sonra aralarında fikren ve ruhen anlaşamamalarından dolayı geçimsizlik başladığını, bu duruma davalının kusurlu hareketleri eklenince evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını ve tarafların uzun süredir ayrı yaşadıklarını, evlilik birliğinin...

      Somut olayda; Gerekçeli kararda kadının yoksulluk nafakası hakkında kısa kararda hüküm kurulmadığı ancak gerekçeli kararda yoksulluk nafakası ile ilgili hüküm kurularak kısa kararla gerekçeli karar arasında çelişki yaratıldığı gibi, erkeğin terke, zinaya ve evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı karşı davaları bulunduğu ve gerekçeli kararda erkeğin terke ve zinaya dayalı davasının şartlarının oluşmadığı bildirildiği halde erkeğin terke ve zinaya dayalı boşanma taleplerine ilişkin hüküm kurulmadığı anlaşılmıştır. Kabule göre de, zina yapmak tek başına velayetin verilmesine engel olmayıp, dosya kapsamında çocuğun velayeti ve şahsi ilişki tesisine yönelik olarak alınan sosyal inceleme raporuna davacı-karşı davalı kadının itiraz ettiği ve 3 kişilik bilirkişi heyetinden rapor alınması talep ettiği halde mahkemece yeniden rapor alınmadan karar verilmiştir....

      Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı karşılıklı boşanma istemine ilişkin olup, uyuşmazlık, davanın kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olacak nitelikte davalı erkeğin kusurlu davranışlarının ispatlanıp ispatlanmadığı, kadın yararına tazminat koşullarının oluşup oluşmadığı, miktarının az olup olmadığı, ortak çocuğun velâyetinin anneye mi yoksa babaya mı verilmesi gerektiği noktalarında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk 4721 sayılı Kanun 'un 166 ncı, 174 üncü, 175 inci, 182 inci maddeleri; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri. 3....

        Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Yapılan yargılama neticesinde mahkemece, 18.06.2013 tarihinde, davacı-karşı davalı erkeğin evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda tamamen kusurlu olduğu gerekçesiyle davacı-karşı davalı erkeğin boşanma davasının reddine, davalı-karşı davacı kadının boşanma davasının kabulü ile kadın yararına maddi ve manevi tazminat ile tedbir nafakasına hükmedilmiştir. Tarafların temyizi üzerine, hüküm Dairemizce, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda davalı-karşı davacı kadının az da olsa kusurlu bulunduğu, davacı-karşı davalı erkeğin boşanma davası yönünden Türk Medeni Kanununun 166/2. maddesi koşullarının oluştuğu, bu durumda erkeğin davasının da kabulü gerektiğinden bahisle bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyulduğu halde, bozma ilamı ve hüküm sonucuna aykırı gerekçe oluşturulması (6100 sayılı HMK mad. 297/2.) usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından, boşanma davasının TMK m. 161'den kabul edilmemesi, kusur belirlemesi, manevi tazminatın miktarı, maddi tazminat ile tedbir ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddi, ortak çocuklar lehine hükmedilen tedbir ile iştirak nafakalarının miktarı ve vekalet ücreti yönünden; davalı erkek tarafından ise, manevi tazminat ve kişisel ilişki yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın öncelikle zina (TMK m. 161), kabul edilmediği takdirde evlilik birliğinin sarsılması sebeplerine (TMK m. 166/1) dayalı olarak boşanma talebinde bulunmuş, mahkemece erkeğin başka bir kadınla yaşadığı duygusal ilişkinin güven sarsıcı boyutta olduğu zina boyutuna varmadığı gerekçesiyle kadının zina hukuki sebebine dayalı olarak boşanma talebinin reddine...

            İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı erkeğin davacı kadına şiddet uyguladığı, kıskanç davranışları nedeniyle psikolojik baskı uyguladığı, taraflar arasında müşterek hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabit olduğu, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan hadiselerde davalı erkeğin tam kusurlu olduğu, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği anlaşılan davacı kadın yararına, tarafların sosyal ve ekonomik durumları göz önünde tutularak yoksulluk nafakasına, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda davacının ağır yada eşit kusurlu olmadığı, bu olayların davacı kadının kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği anlaşılmakla, tarafların sosyal ve ekonomik durumları , tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları dikkate alınarak davacı kadın yararına maddî ve manevî tazminata hükmedildiği...

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm kusur, nafaka ve tazminatlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı kocanın harcı ve kaydı bulunmayan, temyiz dilekçesinin incelenmesine yer olmadığına, 2-Toplanan delillerden, mahkemenin de kabulünde olduğu gibi evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebebiyet veren olaylarda, eşini ailesiyle birlikte oturmaya zorlayan, birlik görevlerini yerine getirmeyen davacı koca tamamen kusurludur. Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesine dayalı anlaşmalı boşanma davası bulunmadığı gibi; Türk Medeni Kanununun 166/1-2. maddesinde düzenlenen boşanma koşulları da gerçekleşmemiştir....

                UYAP Entegrasyonu