Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2010/532 E. 2011/276 K. sayılı dosyasıyla evlilik birliğinin temelinden sarsılması (TMK. md. 166/1- 2) hukuksal nedenine dayalı olarak açtığı boşanma davasının yargılaması sonucu, davacının beyanlarından evlilik birliğinin temelinden sarsıldığının kabul edilmesinin mümkün olmadığından davanın reddine ilişkin kararın 08.02.2012 tarihinde kesinleştiği ve bu tarihten sonra iş bu davanın açıldığı, 25.02.2020 tarihine kadar evlilik birliğinin yeniden kurulamadığı anlaşılmıştır. Türk Medeni Kanununun 166/son maddesindeki boşanma koşulları oluşmuş olduğundan,Türk Medeni Kanununun 166/son maddesi uyarınca fiili ayrılık nedeniyle boşanma kararı verilebilmesi için, daha önce eşlerden biri tarafından açılmış ve retle sonuçlanıp kesinleşmiş bir boşanma davasının mevcudiyeti ile bu kesinleşme tarihinden itibaren en az üç yıl süreyle evlilik birliğinin yeniden kurulamamış olması gerekli ve yeterlidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı tarafından, her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Taraflarca karşılıklı olarak açılan ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması (TMK m. 166/1) hukuki sebebine dayalı boşanma davalarının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda; kocanın, bağımsız konut temin etmediği, birlik görevlerini yerine getirmediği, ailesinin eşini aşağılamasına sessiz kaldığı ve babası ile birlikte davranarak eşine fiziksel şiddet uygulamaya çalıştığı, kadının ise eşine hakaretler ettiği ve bir miktar parasını cebinden habersizce aldığı, meydana gelen ve evlilik birliğini temelinden sarsan bu olaylarda kocanın ağır kusurlu olduğu gerekçesiyle kocanın boşanma davasının reddine, kadının karşı boşanma davasının ise kabulüne karar verilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı olan boşanma davasında (TMK m.166/1) davalı vekili, kararın tamamı yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur. Evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve ferilerine ilişkin (TMK m.166/1) eldeki davada, resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak (HMK md. 355) mahkememizce yapılan inceleme sonucunda; Davalının Niğde Sulh Hukuk Mahkemesinin 2021/1980 Esas ve 2022/345 Karar sayılı 25/03/2022 tarihinde kesinleşen ilamı ile kısıtlanarak kendisine Yılmaz Şen'in vasi olarak atandığı, gerekçeli kararın 05/08/2022 tarihinde davalı vasisine, 31/07/2022 tarihinde davalı vekiline tebliğ edildiği, vasinin süresi içinde istinaf başvuru talebinde bulunmadığı ancak davalı vekilinin 26/07/2022 tarihinde kararı istinaf ettiği anlaşılmaktadır....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel mahkemece hükmedilen maddi ve manevi tazminatların yüksek olduğunu, çalışmadığını, hiç bir gelirinin olmadığını adli yardım talebinin kabulü ile kararın tazminatlar yönünden kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı olan boşanma davasında (TMK m.166/1) davalı taraf; kadın lehine hükmedilen maddi ve manevi tazminatlar yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı olan Boşanma ve Ziynet alacağı davasında (TMK m.166/1) davacı taraf katılma yoluyla, kusur tespiti, nafaka ve tazminat miktarları ile reddedilen ziynetler ile davalı vekiline hükmedilen vekalet ücreti yönünden, davalı taraf, kararın tamamı yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur. Evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve Ziynet alacağına ilişkin (TMK m.166/1) eldeki davada, resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak (HMK md. 355) mahkememizce yapılan inceleme sonucunda; Somut olayda;Dava konusu ziynetlerin Ziraat Bankası Erciyes Şubesinde bulunduğu iddia edilmiştir. Mahkemece bu husus araştırılmamıştır....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından kusur belirlemesi ve reddedilen tazminat talepleri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı kadın tarafından evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı olarak boşanma davası ikame edilmiş, ilk derece mahkemesince boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin ağır kusurlu olduğu kabul edilerek, kadının boşanma davası kabul edilerek tarafların boşanmalarına ve fer'ilerine ilişkin hüküm kurulmuş, ilk derece mahkemesinin bu kararı; davalı erkek tarafından, kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen nafakalar ve tazminatlara yönelik istinaf edilmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 17/04/2019 NUMARASI : 2018/500 2019/299 DAVA KONUSU : Boşanma KARAR : Taraflar arasında görülen boşanma davasının yapılan yargılaması neticesinde ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davacı erkek süresinde istinaf başvurusunda bulunmuştur. GEREKÇE: Dava evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı boşanma davasıdır. Davacı dava dilekçesinde özet ile ;davalı kadının birlik görevlerini ve kişisel bakımını ihmal ettiği ,cinsel beraberlikten kaçındığı,kayınvalidesini eve almadığı " gerekçeleri ile boşanma isteğinde bulunmuştur. Davalı davanın reddini istemiştir. Mahkemenin "davanın ispat yokluğundan reddine " ilişkin kararı ,davacı tarafından davanın kabulü isteği ile istinaf edilmiştir....
Bu husus gözetilmeden yanılgılı değerlendirme sonucu tarafların eşit kusurlu olduklarının kabulü doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir. 2-Yukarıda 2. bentte açıklandığı üzere; evlilik birliğinin sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen davacı-karşı davalı erkeğin ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, bu olayların, erkeğin kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği ve boşanma sonucu bu eşin, en azından diğerinin maddi desteğini yitirdiği anlaşılmıştır. O halde mahkemece, tarafların, sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları (TMK m. 4, TBK m. 50. 51) dikkate alınarak erkek yararına uygun miktarda maddi (TMK 174/1) ve manevi (TMK 174/2) tazminata hükmedilmesi gerekirken, hatalı kusur belirlemesinin sonucu olarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava ve karşı dava; evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı boşanma ve fer'ileri istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, yukarıda açıklanan şekilde karar verildiği, karara ilişkin davacı-karşı davalının istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşılmıştır. Dosya kapsamı, mahkeme gerekçesi ve yapılan değerlendirmeye göre; Kusur belirlenmesi ve Asıl boşanma davasının Reddi yönünden davacı-karşı davalı kadın vekilinin kararı istinaf ettiği anlaşılmakla, Türk Medeni Kanununun 166. maddesine göre boşanmayı isteyebilmek için tamamen kusursuz ya da az kusurlu olmaya gerek olmayıp, daha fazla kusurlu bulunan tarafın dahi dava hakkı bulunmakla beraber, boşanmaya karar verilebilmesi için davalının az da olsa kusurunun varlığı ve bunun belirlenmesi kaçınılmazdır. Az kusurlu eş boşanmaya karşı çıkarsa bu halin tespiti dahi tek başına boşanma kararı verilebilmesi için yeterli olamaz....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı olan boşanma davasında (TMK m.166/1) davalı taraf; kusur tespiti, davacı lehine hükmedilen nafakalar ve tazminatlar yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur....