Aile Mahkemesi'nden verilen 31.10.2013 gün ve ... sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Tarafların evliliğinin TMK 166/1 maddesi gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle sona erdiğinin zina (TMK.m. 161) hukuki sebebiyle gerçekleşmiş bir boşanma olmadığının anlaşılmasına göre, Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına, göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile Usul ve Kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4....
Hüküm, davacı-birleşen davada davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davacı-davalı ... vekilinin asıl davaya yönelik temyiz itirazlarının reddi ile asıl davaya ilişkin hükmün ONANMASINA, 2- Davacı-davalı ... vekilinin birleştirilen 2012/111 Esas sayılı dava dosyasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; a)-Dosyaya getirtilen taraflara ilişkin aynı mahkemenin 2010/111 Esas-2011/22 Karar sayılı boşanma dava dosyasının incelenmesinde; boşanmaya yanlardan ...'ın zina davranışı nedeniyle TMK'nun 161.maddesi gereğince zina sebebiyle karar verildiği ve bu halde kesinleştiği görülmektedir....
Hükme karşı davalı karşı davacı erkek vekili tarafından katılma yoluyla istinaf yoluna başvurulmuş olup, istinaf dilekçesinin incelenmesinde özetle; kadın tarafından açılan zinaya ilişkin davanın hak düşürücü- zaman aşımı süresinin geçmiş olması nedeniyle reddinin gerektiğini, asıl zina yapanın kadın olduğunu, erkeğin kusurunun ispat edilemediğini, TMK 166/1 e dayalı davanın da reddinin gerektiğini, kararın gerekçesinde kadının zinası kabul edilmesine rağmen, erkeğin davasının TMK 166/1 maddesi gereğince kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek istinaf yoluna başvurmuştur. GEREKÇE; Asıl dava; zina, olmadığı takdirde evlilik birliğinin sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma istemine ilişkindir. Karşı dava ise; evlilik birliğinin sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma istemine ilişkindir. HMK.nun 355.maddesine göre; inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın öncelikle zina (TMK m.161) kabul edilmediği takdirde evlilik birliğinin sarsılması sebeplerine (TMK m.166/1) dayalı olarak boşanma talebinde bulunmuş mahkemece kadının zina hukuki sebebine dayalı olarak boşanma talebinin reddine, TMK 166/1. maddesi uyarınca ise davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden, mahkemenin de kabulünde olduğu üzere; davalı erkeğin, evlilik devam ederken yabancı uyruklu bir kadın ile ilişkisinin olduğunu, eşine karşı sadakatsiz davrandığını ancak zinanın dava tarihinde devam ettiğinin ve halen sürdüğüne ilişkin kesin kanıtlar bulunmadığı belirtilerek, kadının zina davasını ispatlayamadığı kabul edilmiş ise de, gerek tanık olarak dinlenen ortak çocuk ..., gerek ise diğer tanık ...'...
İstinaf Sebepleri 1.Davacı - birleşen davalı kadın vekili ;erkeğin boşanma davasının kabulü, kusur tespiti, yoksulluk nafakası talebi, maddî ve manevî tazminatların miktarları, çocuklar için hükmedilen iştirak nafakası miktarları yönünden istinaf yoluna başvurmuştur. 2.Davalı - birleşen davacı erkek vekili ; kusur belirlemesi, asıl davanın zina hukuki nedenine dayalı olmasına rağmen Mahkemenin 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrasına dayalı olarak da hüküm kurulması, kabul edilen zina sebebiyle boşanma davası, reddedilen tazminat talepleri, velâyet, aleyhine tazminatlar, çocuklar için hükmedilen nafakalar yönünden istinaf yoluna başvurmuştur. C....
in davalı kadın ile ilişki içerisinde olduğu belirtildiğinden ve bunun yanında diğer tanıkların beyanları ile soybağının reddi dava dosyası nazara alınarak tanık İsmal'in beyanlarına itibar edilmediği, birleşen dosyada; zina nedenine dayalı boşanma talebinin kanıtlanmadığı, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı boşanma talebinin ise davalı-davacı kadının tam kusurlu olduğu gerekçeleri ile davacı-davalı erkeğin zina nedenine dayalı boşanma talebinin hak düşürücü süre nedeni ile reddine, haysiyetsiz hayat sürme nedenine dayalı boşanma talebinin şartlar oluşmadığından reddine, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı boşanma talebinin kabulü ile 4721 sayılı Kanun`un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, birleşen dosyada davalı-davacı kadının zina nedenine dayalı boşanma davası ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı boşanma davasının reddine, çocuğun soybağının reddine ilişkin karar kesinleşmiş olduğundan...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davanın zina hukuki sebebine dayalı (TMK. Mad.161) olup, isnat edilen zina eyleminin ispat edilememesi sebebiyle sonucu itibariyle doğru olan ret hükmünün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 103.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.31.01.2013 (Prş.)...
S. ile ve hem de Y.A. ile aynı zamanda cinsel ilişki içinde olduğunu ve zina fiili işlediğinin kanıtlandığını beyan ederek talebini öncelikle zina hukuki nedenine dayalı boşanma, olmadığı takdirde evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanma şeklinde ıslah etmiştir. 3.Davacı-karşı davalı erkek kadının zina fiilini işlediğini 19.09.2018 tarihli duruşmada tanık Y.A.'nın dinlenmesi esnasında öğrendiğini iddia etmişse de, erkeğin kadının taksi şoförü B.S.ile aralarında gönül ilişkisi olduğu iddiasını ilk olarak kadının açtığı birleşen tedbir nafakası dava dosyasında 24.11.2017 tarihli cevap dilekçesi ile ileri sürdüğü, yine kadının Y.A. isimli şahıs ile ilişkisinin bulunduğu iddiasını kadının açtığı birleşen tedbir nafakası dosyasına sunduğu 12.03.2018 tarihli beyan dilekçesinde iddia ettiği ve dilekçe ekinde tanık Y.A.'...
Başka bir ifade ile zina, hayata kast, pek kötü davranma veya ağır derecede onur kırıcı davranışla karşılaşan eş, dilerse bu özel sebeplerden birine ya da bir kaçına, dilerse genel boşanma sebebine dayanarak boşanma davası açabileceği gibi, özel ve genel nitelikte sebeplerinden ikisine birlikte dayanarak da boşanma talep edebilir. Bu son halde, kanundaki özel boşanma sebebi ispatlanmış ise, af veya dava hakkının düşmesi gibi bir durum da söz konusu değilse, özel sebebe dayanılarak boşanma kararı verilmek gerekir. Davacı-karşı davalı (koca)'nın; birden fazla kadınla cinsel ilişkide bulunduğu, bu kadınlarla yatlarda ve barlarda sık sık birlikte olduğu; yapılan soruşturma ve toplanan delillerden anlaşılmaktadır. Mahkemece de bu hususlar sabit kabul edilmiştir. Gerçekleşen bu eylemler “zina” niteliğindedir....
Somut olayda davalının eyleminin Türk Medeni Kanununun 161. maddesinde yer alan boşanma sebebini oluşturduğunda duraksama yoktur. Özel boşanma sebebi ispatlanmıştır. Bu bakımdan davalının, dayanılan boşanma sebebini çürütmek amacıyla değil de, “davacının da kusurlu olduğunu" ispat etmeye yönelik gösterdiği deliller ve davacının kusuru dikkate alınmaz. Diğer bir ifade ile özel boşanma sebebine dayalı boşanma davalarında; evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle açılan boşanma davalarında olduğu gibi davacının kusurlu davranışlarının dikkate alınması suretiyle kusur kıyaslaması yapılamaz....