Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Aile Mahkemesi'nin incelediği dosyası ile zina ve evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebeplerine dayalı olarak boşanma davası açmış olup davalı-karşı davacı kadın ise; 26.01.2018 tarihli karşı dava dilekçesi ile evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebe dayalı boşanma davası açmıştır. İlk Derece Mahkemesince; tarafların eşit kusurlu olduğu belirtilerek her iki davanın evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine, asıl davada erkeğin zina hukuki sebebine dayalı talebinin ise reddine ilişkin hüküm kurulmuş, İlk Derece Mahkemesinin bu kararı; kadın vekili tarafından erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar ve velâyet yönünden; erkek vekili tarafından ise zina hukuki sebebine dayalı açılan davanın reddi, kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar, yoksulluk nafakası yönünden istinaf edilmiştir....

    Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık; kadının boşanma davalarının kabulü için gerekli şartların mevcut olup olmadığı, kusur belirlemesi, kadın yararına maddî ve manevî tazminat ile tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesi için gerekli şartların gerçekleşip gerçekleşmediği, tazminatların ve nafakaların miktarları, erkeğin tazminat taleplerinin reddinin yerine olup olmadığı, asıl boşanma davası ile karşı ziynet alacağı davasındaki vekâlet ücretleri noktasında toplanmaktadır. 2....

      nin erkekten ayrılmak istediği fakat erkek tarafından kabul edilmemesi ve erkek tarafından tehdit edilmesi üzerine davacı kadından yardım istediği, kadının bu birlikteliği 2014 yılının Aralık ayında bu şekilde öğrendiği ve 20.02.2015 tarihinde boşanma davasını açtığı yapılan yargılama ve dinlenen tanık beyanlarından anlaşılmaktadır. Kadının zina eylemini 2014 Aralık ayında öğrendiği ve dava dilekçesini 20.02.2015 tarihinde verdiği anlaşıldığına göre, hak düşürücü süre geçmiş sayılmaz. Toplanan delillerden, davalı erkeğin zina yaptığı anlaşılmaktadır. O halde, davacı kadının Türk Medeni Kanunu'nun 161. maddesi uyarınca zina hukuksal nedenine dayalı olarak açılan boşanma davası ve Türk Medeni Kanunu'nun 166/1. maddesi uyarınca evlilik birliğinin sarsılması hukuksal nedenine dayalı olarak açılan boşanma davası uyarınca boşanmaya karar verilmesi gerekirken zina hukuksal nedenine dayalı olarak açılan boşanma talebinin reddi doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir....

        İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili 06.06.2022 tarihli istinaf başvuru dilekçesinde özetle;ilk derece mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu zira birleştirilmesine karar verilen dosyaların aynı yargı çevresinde bulunmadığı gibi birleştirme talebinde de bulunulmadığını ,davacının yerleşim yeri evlenmeden önce de evlendikten sonra da İzmir olup açılan boşanma davasının yetki kuralına göre açılmış bir dava olduğundan kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : Dava zina olmadığı takdirde evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma istemine ilişkindir. Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmakla, inceleme HMK'nun 355. maddesi gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; 6100 sayılı HMK'nun 166....

        GEREKÇE : Asıl ve birleşen davanın konusu, zina ve geçimsizlik sebebiyle açılan boşanma davasıdır. Mahkemece, asıl davanın zina ve geçimsizlik, birleşen davanın ise geçimsizlik sebebiyle kabulüne karar verilmiş, hükme karşı taraflarca istinaf başvurusunda bulunulmuştur. HMK.nun 355.maddesine göre; inceleme istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırı gördüğü takdirde bunu re'sen gözetir. Tarafların istinaf başvurusu ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; öncelikle, af/hoşgörü kapsamında kalan eylemler ile boşanma davasından sonra meydana gelen olaylar kusur tespitine esas alınamaz....

        Davalı-davacı koca vekili; kadının boşanma davasının kabulü, kendi davasının reddi, kusur tespiti, tazminat ve nafakalara yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava; hayasız hayat sürme, pek kötü muamele, onur kırıcı davranış, zina ve evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanma, birleşen dava ise; evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanma talebine ilişkindir. Dairemizin, 20/03/2020 tarih, 2019/548 esas ve 2020/486 karar sayılı ilamı ile "Davacı-davalı kadının, kusura ilişkin istinafının kabulüne. Antalya 8. Aile Mahkemesinin 16.01.2019 tarih, 2017/1116 Esas ve 2019/35 Karar sayılı kararının kusura ilişkin gerekçesinin “Boşanmaya sebep olan olaylarda güven sarsıcı davranışlarda bulunan, alkol alışkanlığı sebebiyle birlik görevlerini yerine getirmeyen davalı-davacı kocanın tamamen kusurlu olduğu” şeklinde düzeltilmesine, Davacı-davalı kadının; maddi ve manevi tazminata yönelik istinaf talebinin kabulüne. Antalya 8....

        Bu durumda tarafların kocanın zinası (TMK. md. 161) sebebiyle boşanmalarına karar verilmesi gerekirken, boşanma kararının Türk Medeni Kanununu 166/1-2. maddesine dayandırılması usul ve yasaya aykırıdır. Ne varki, tarafların sonuçta boşanmalarına karar verilmiş olduğuna göre, gösterilen hukuki sebep doğru değil ise de, hüküm sonucu bakımından usul ve yasaya uygun olduğundan boşanma sebebinin "zina" (TMK. md. 161) olarak değiştirilmesi suretiyle hükmün gerekçesinin düzeltilerek onanması yönüne gidilmiştir (HUMK. md. 438/son)....

          Temyiz Sebepleri 1.Davacı-davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesinin kısmen kabul kararının hatalı olduğu, erkeğin zina eyleminin sabit olduğu, asıl davanın zina ve evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle kabulüne karar verilmesi gerektiği belirterek istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle birleşen davada zina hukuki sebebiyle verilen boşanma kararı, kusur belirlemesi, tazminatlar ve istinaf taleplerinin kısmen kabulüne karar verilmesine rağmen vekâlet ücreti takdir edilmemesi yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir. 2.Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesince hükmedilen tazminatların miktarlarının, kusur durumu ve tarafların ekonomik, sosyal durumu bir arada değerlendirildiğinde az olduğu belirtilerek tazminatların miktarları yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir. C. Gerekçe 1....

            Maddesi gereğince BOŞANMALARINA, 2- Erkek eşin maddi ve manevi tazminat taleplerinin ayrı ayrı REDDİNE, B-Karşı Davada zina nedeniyle açılmış boşanma davasının REDDİNE, TMK'nın 166/1.maddesi gereğince açılmış boşanma davasının KABULÜ ile tarafların TMK'nın 166/1....

            , davacı kadının erkeğin açtığı davaya sunduğu dilekçelerinden 2017 yılı itibariyle kocasının zina eylemini öğrendiği, birleşen davayı kadın 27.05.2019 tarihinde açtığı, birleşen zina dava dosyasında toplanan delillerden , dinlenen davacı tanıklarının beyanlarından davalı kocanın Selver Yılmaz isimli kadın ile veya başka birisi ile zina eylemi olarak nitelendirilecek ilişkisinin 16.10.2017 tarihinden sonra da devam ettiği hususu kanıtlanamadığı, eşlerden biri zina ederse, diğer eşin dava hakkı boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak 6 ay geçmekle düşeceği, temadi eden eylemlerde ise temadinin bittiği tarihte hak düşürücü süre işlemeye başlayacağı, davacı öğrendiği zina eyleminin de temadi ettiğini kanıtlayamadığı, davacı kadının, erkeğin zina eylemini öğrendikten sonra 6 ay içerisinde dava açmamakla dava hakkı düştüğü gerekçesi ile asıl ve birleşen davanın reddine, anne yanında bulunan müşterek çocuk Ayaz yararına aylık 450,00 TL tedbir nafakasına, kadın yararına ise tedbir nafakasına...

              UYAP Entegrasyonu