Zina hem özel ve mutlak boşanma sebebi, hem de evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanma sebebi oluşturur. Böyle bir olguyla karşılaşan eş dilerse bu sebeplerden yalnızca birisine, dilerse her ikisine birlikte dayanmak suretiyle boşanma talep edebileceği gibi, aralarında kademe oluşturmak suretiyle de davada olduğu gibi öncelikle özel sebeple, olmadığı takdirde evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanma talep edebilir. Bu son halde özel boşanma sebebi gerçekleşmiş ve ispatlanmış ise, artık ikinci sebebe gidilemez. Bu nedenle, mahkemece zina sebebiyle boşanma davasının kabulüne karar vermekle yetinilmesi gerekirken geçimsizlik sebebine dayalı talebin de kabulüne karar verilmesi hatalı ise de, bu yanlışlık sonuca etkili olmadığından eleştirilmekle yetinilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Asıl dava evlilik birlikteliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanma, birleşen dava evlilik birlikteliğinin temelinden sarsılması ve zina sebebiyle boşanmaya ilişkindir. İlk derece mahkemesince asıl boşanma davasının ve davalı birleşen davacının evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma talebinin kabulüne karar verilmiş, evlilik birlikteliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma kararı verilmiş olduğundan zina nedeniyle açılan boşanma davasında karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm tesis edilmiştir. Davalı birleşen davacı erkek, birleşen dava dilekçesinde hem evlilik birlikteliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma sebebine, hem de zina nedeniyle boşanma sebebine dayanmış, talebini kademelendirmemiştir....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin birleşen boşanma davası yönünden Mahkeme istenen yerlerden mobese ve kamera kayıtlarının istendiği ancak kayıt bulunamadığı bildirildiği, GSM operatöründen konuşma HTS kayıtları getirtildiği, erkeğin eksik araştırma iddiaları yerinde olmadığı erkeğin sunduğu CD kayıtlarındaki görüntülerden kim olduğu anlaşılmayan bir erkeğin binaya giriş yapıldığı görünse de kime geldiği belli olmadığı, erkeğin dosyaya sunduğu WhatsApp kayıtlarının kim tarafından kime gönderildiği belli olmadığı gibi kadın tarafından yazışmaların da kabul edilmediği, kim tarafından yazıldığı anlaşılmayan bu mesajların tek başına zinanın varlığına daha doğrusu kadının zina yaptığını ispata elverişli olmadığı, gece geç saatlerde telefon ile konuşma ve mesajlaşmaların zinayı ispata elverişli olmadığı, bu hususun güven sarsıcı davranış olarak kabul edilebileceği ancak erkeğin, kadının açtığı davada bu vakıaya cevap dilekçesi ile...
GEREKÇE : Dava, zinaya dayalı boşanma ve ferileri talebinden ibarettir. HMK'nun 355. maddesi gereğince; istinaf dilekçesinde sayılan sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarakinceleme yapılmıştır. Tüm dosya kapsamı ile; Mahkemece zina eyleminin sürekliliği sebebiyle hakdüşürücü sürenin geçmediği kabul edilerek ve davalının bir başka kadından çocuklarının da bulunması sebebiyle belirtilen şekilde karar verilmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 161.md.ne göre "Eşlerden biri zina ederse, diğer eş boşanma davası açabilir. Davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her hâlde zina eyleminin üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer. Affeden tarafın dava hakkı yoktur. "....
davacı kadın "karşı boşanma" davasında birden çok hukuki sebebe dayanarak öncelikle Türk Medeni Kanunu m.161 (zina hukuksal sebebine dayalı) olmadığı takdirde, Türk Medeni Kanunu m. 166/1 (evlilik birliğinin temelden sarsılması hukuki sebebine dayalı) boşanma isteminde bulunmuştur....
KARŞI OY YAZISI Davacı temyiz dilekçesinde zina sebebiyle boşanma istediği halde Türk Medeni Kanununun m. 166/3 hükmüne göre boşanma kararı verilmesinin doğru olmadığı için hükmün bozulmasını bu sebeple istemektedir. Davacının açıkladığı ifadesi en azından anlaşmalı boşanmadan feragat niteliği taşır. Bu yön gözetilmeden anlaşmalı boşanma hükmünün kesinleşmesini sağlar şekilde hükmün onanması görüşüne katılabilmem mümkün değildir....
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle ... kocanın boşanma davası zina (TMK m. 161) hukuksal nedenine dayalı olarak açıldığı ve zina sebebiyle boşanmaya karar verildiği halde; hüküm kısmında Türk Medeni Kanunun 166/1. maddesi yazılmasının maddi yazım hatasından kaynaklandığı ve mahallinde her zaman düzeltme imkanının bulunduğunun; davalı-karşı davacı kadının Türk Medeni Kanunu 166/1. maddesine dayanan karşı boşanma davasının da reddedilmiş olduğunun anlaşılmasına göre; yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna ve 73.90 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.05.12.2011 (Pzt.)...
Dava, davacı kadın tarafından açılan zina nedeniyle, olmadığı takdirde evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı olarak açılan boşanma davasına ilişkindir. TMK'nun 161 maddesi gereğince "Eşlerden biri zina ederse, diğer eş boşanma davası açabilir. Davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her halde zina eyleminin üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer. Affeden tarafın dava hakkı yoktur." hükmü düzenlenmiştir. TMK.'nun 166/1- 2 maddesi gereğince "Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir. Yukarıdaki fıkrada belirtilen hallerde, davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır. Bununla beraber bu itiraz, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ise ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamışsa boşanmaya karar verilebilir." hükmü düzenlenmiştir....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık; erkek tarafından öncelikle zina, olmadığı takdirde evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı açılan boşanma davasında davalı kadının zinasının ve kusurunun ispatlanıp ispatlanamadığı, davanın reddi kararının doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı, 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 161 inci ve 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası. 3. Değerlendirme 1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2....
Davacı-davalı kadın vekili, zina sebebiyle boşanma davasının reddi, maddi-manevi tazminat miktarları, yoksulluk nafakasının miktarı ve yıllık artırım oranı belirlenmesi yönünden katılma yoluyla istinaf kanun yoluna başvurmuştur. C....