Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Zina eylemi devam ettiğine göre, hak düşürücü süre geçmiş sayılmaz. Toplanan delillerden, davacı-karşı davalı erkeğin zinasının temadi ettiği anlaşılmaktadır. O halde, kadının davasının da kabulü gerekirken reddi doğru olmamıştır. Ne var ki davalı-karşı davacı kadının evlilik birliğinin sarsılması sebebine (TMK m. 166) dayanan karşı boşanma davasında verilen boşanma kararı temyizin kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş, davalı-davacı kadının zina sebebine dayalı boşanma davası konusuz kalmıştır....

    DAVA Davacı erkek vekili dava ve cevaba cevap dilekçelerinde özetle; tarafların 2013 yılında evlendiğini, bu evliliklerinden ortak çocuklarının olduğunu, kadının, erkeğin ailesini istemediğini, birlik görevlerini ihmâl ettiğini, ortak konutu terk ettiğini, sadakat yükümlülüğünü ihlâl ettiğini, iddia ederek davanın kabulü ile öncelikle zina hukuki sebebiyle tarafların boşanmalarına olmadığı takdirde evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, ortak çocuk yararına aylık 300,00 TL tedbir, 300,00 TL iştirak nafakası, erkek yararına 10.000,00 TL maddî tazminat, 30.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Asıl dava, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle, birleşen dava zina olmadığı takdirde evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma istemine ilişkindir. Taraf vekilleri tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmakla inceleme, HMK'nun 355. maddesi gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır....

      Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından reddedilen zina nedenine dayalı boşanma talebi ile velâyet, tazminat miktarları yönünden; davalı-davacı kadın tarafından ise erkeğin kabul edilen davası ile rededilen kendi davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Davacı-davalı erkeğin istinaf başvuru dilekçesinin incelenmesinde, aralarında geçimsizlik olduğu belirtilerek davasının kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesinin hatalı olduğu itirazında bulunduğu, T.M.K’nun 161. maddesine dayalı boşanma talebinin kabulü gerektiği yönünden bir itirazının olmadığı görülmektedir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından; kusur belirlemesi, tazminatlar, yoksulluk nafakası, zina hukuki sebebine dayalı olarak davanın kabul edilmemesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır, ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez (HMK m.26/1). Davacı kadın dava dilekçesinde zina (TMK m.161) hukuki nedenine dayalı olarak boşanma talep etmiş ise de; 05.05.2016 tarihli dilekçesi ile dava sebebini, terditli olarak, zina (TMK m. 161) ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması (TMK m. 166) hukuki nedenine dayalı boşanma talebi olarak ıslah etmiştir. Mahkemece evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166 ) hukuksal sebebine dayalı olarak boşanma kararı verilmiştir....

          Davacı-davalı erkeğin açtığı her iki boşanma davasında da verilen zina hukuksal sebebine dayalı boşanma hükmü taraflarca istinaf edilmediğine göre tarafların Türk Medeni Kanunu'nun 161. maddesi gereğince boşanmaları kesinleşmiş olup, Bölge Adliye Mahkemesince bu yönde değerlendirme yapılması doğru olmadığı gibi, boşanma hükmü dışında kalan yönlerden kararın bozulmasını talep eden davalı-davacı kadının reddedilen boşanma davası ile nafakalar yönünden de istinaf talebinde bulunduğu gözetilmeksizin bu yönlerden istinaf incelemesi yapılmaması doğru görülmemiş, hükmün bu yönlerden bir karar verilmek üzere bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda 2. bentte gösterilen sebeplerle ... Bölge Adliye Mahkemesi 11....

            Zina eylemi devam ettiğine göre, hak düşürücü süre geçmiş sayılmaz. Toplanan delillerden, davacı-davalı erkeğin zinasının temadi ettiği anlaşılmaktadır. O halde, kadının özel boşanma sebeplerinden zina hukuki sebebine (TMK m. 161) dayanarak açmış olduğu davasının da kabulü gerekirken reddi doğru olmamıştır. Ne var ki davacı-davalı erkeğin TMK 166/4 maddesi uyarınca fiili ayrılık hukuki sebebine dayanan boşanma davasında verilen boşanma kararı ve davalı-davacı kadının TMK evlilik birliğinin sarsılması sebebine (TMK m. 166) dayanan boşanma davasında verilen boşanma kararı temyizin kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş, davalı-davacı kadının zina sebebine dayalı boşanma davası konusuz kalmıştır....

              kararın gerekçesiz olduğunu, kısa karar ile gerekçeli karardaki hüküm kısmında farklılıklar bulunduğunu, hangi hukuksal nedenle boşanma talebinin kabul edildiğinin yazılmadığını, kısa kararın 1 nolu hüküm kısmında zina ve onur kırıcı davranış nedeniyle açılan davanın ispatlanamadığından ret kararı verilmesi gerekirken karar verilmesine yer olmadığına karar verildiğini, davacının 13.09.2018 tarihli duruşmada, davasını sadece zina hukuksal nedenine hasrettiğini ve sadece fotoğrafa konu olaya dayanarak zina hukuksal nedenine dayandığını, bu nedenle zinanın olup olmadığı, affedilip affedilmediği ve tazminat talep edilip edilmeyeceği hususlarında tahkikatın yürütülmesi gerektiğini, affetme var ise tazminat talep edilemeyeceğini, hukuka aykırı yoldan elde edilen delillerin hükme esas alınamayacağını, zina ve onur kırıcı davranışların gerçekleşmediğini, affeden tarafın dava hakkı bulunmadığını, 2018 Ocak sonu ile davanın açıldığı tarih arasında boşanmayı gerektirecek başka bir olay yaşanmadığını...

                Boşanma davalarında tarafların kusurlarının belirlenmesi, boşanmanın eki niteliğinde bulunan maddi-manevi tazminat (TMK m. 174/1-2), yoksulluk nafakası (TMK m. 175) gibi taleplerin sağlıklı değerlendirilerek doğru karar verilebilmesi, bu davaların birlikte görülmesi ve delillerin birlikle değerlendirilmesiyle mümkündür. Davalı-karşı davacı erkek 23.12.2021 tarihinde ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nde 2021/169 Esas sayılı dosya ile zina sebebiyle boşanma davası açmış, yine aynı dosyada kadın da zina sebebine dayalı olarak karşı boşanma davası açmıştır. Buna göre, davalar arasında bağlantı bulunduğu anlaşılmakla, eldeki boşanma davası ile ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nde ... Esas sayılı dosyasında taraflarca karşılıklı olarak açılan boşanma davaları birleştirilerek, davaların esası hakkında hüküm kurulması gerektiğinden hükmün bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir....

                  Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık ve hüküm, davacı kadın tarafından açılan öncelikle zina, olmadığı takdirde evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasında davalı erkeğin zina eyleminin ispatlanıp ispatlanmadığı, kadının zinaya dayalı boşanma davasının kabulü ve yararına tazminat şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası. 3. Değerlendirme 1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2....

                    UYAP Entegrasyonu