Müdürlüğü yönünden ise kabulüne, çekişmeli taşınmazın “eylemli ...” olarak yapılan tespitinin iptali ile meyve bahçesi olarak zilyetliğin davacı ... adına tespitine karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili ve davalı ... İdaresi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 3402 sayılı ... Kanunu'na 5831 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi ile eklenen Ek-4 madde uyarınca yapılan ... çalışması sonucunda düzenlenen ... tutanağının beyanlar hanesindeki kullanım şerhinin düzeltilmesine yöneliktir. Sözü edilen yasa maddesinde, ... adına ... sınırları dışına çıkarılan yerlerin, fiili kullanım durumları dikkate alınmak ve varsa üzerindeki muhdesatın kime veya kimlere ait olduğu ve kim veya kimler tarafından ne zamandan beri kullanıldığının ... tutanağının beyanlar hanesinde gösterilmesi gereğine değinilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili ve ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R ... Köyü 117 ada 12 parsel sayılı taşınmaz, 3402 sayılı Yasaya 5831 sayılı Yasayla eklenen ek 4 maddesi gereğince yapılan kadastro çalışmalarında tarla niteliğiyle, beyanlar hanesinde davalının kullanımında olduğu belirtilerek Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı, dava konusu taşınmazın kendisinin kullanımında olduğundan beyanlar hanesindeki şerhin iptali ile kendi kullanımında olduğunun beyanlar hanesine şerh verilmesini talep etmiştir. Mahkemece davanın kabulüne ve dava konusu taşınmazın beyanlar hanesinde zilyet olarak adına tespit yapılan davalı ...'ın adına olan zilyetliğin iptali ile davacı ...'...
Mahallesi 132 ada 3 parsel sayılı taşınmaz, 3402 sayılı Yasaya 5831 sayılı Yasayla eklenen ek 4 maddesi gereğince yapılan kadastro çalışmalarında tarla niteliğiyle, beyanlar hanesinde ... ... mirasçılarının kullanımında olduğu belirtilerek hazine adına tespit edilmiştir. Davacılar, dava konusu taşınmazın 25.06.1963 tarih 103 sıra ve aynı tarih 94 sıra nolu iskan tapuları ile ..., ... ... ve ... ... mirasçılarının kullanımında olduğundan beyanlar hanesindeki şerhin iptali ile belirtilen kişilerin mirasçılarının kullanımında olduğunun şerh verilmesini talep etmişlerdir. Mahkemece Orman Yönetimi ve Orman Bakanlığı aleyhine açılan davanın husumet yokluğundan reddine, mülkiyete yönelik açılan davanın reddine, şerhe yönelik açılan davanın kabulüne ve dava konusu taşınmazın beyanlar hanesinde zilyet olarak adına tespit yapılan ... oğlu ... ... varislerinin adına olan zilyetliğin iptali ile davacılar ... oğlu ..., ... oğlu ... ve ... oğlu ...'...
Somut olayda; dosya kapsamından, ... ilçesi, ... mahallesi 180 ada 13 parsel sayılı taşınmazın, 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca ... adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğu ve kullanıcısının tespit edilemediği 3402 sayılı Kanunun Ek - 4 maddesi uyarınca düzenlenen kadastro tutanağının edinme sebebi bölümüne işlendiği anlaşılmaktadır. Davacı, 3402 sayılı Kanunun Ek - 4 maddesi uyarınca yapılan tespit çalışmalarında, çekişmeli taşınmazın kendi zilyetliğinde bulunduğu halde, beyanlar hanesinde kullanıcı olarak şerh verilmediğini ileri sürerek, beyanlar hanesine şerh verilmesi istemiyle dava açmıştır. Dava, 27.02.2013 tarihinde açıldığına, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 11. maddesinde öngörülen 30 günlük askı ilânı süresinin geçmiş olduğunun anlaşılmasına göre, salt zilyetliğin korunması ile ilgisi bulunmayan ve çekişmesiz yargı işi niteliğinde de olmayan uyuşmazlığın ... Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir....
Sulh Hukuk Mahkemesi ise, davanın tapu kaydının beyanlar hanesindeki zilyedin değiştirilmesi ve davacının adının kullanıcı olarak şerh edilmesi istemine ilişkin olduğu ve asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm verilmiştir. 6100 sayılı HMK.nin 2. maddesinde “Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir.” hükmü getirilmiştir....
Kadastro tespitine itiraz davalarında davalı sıfatı, kadastro tutanağının mülkiyet hanesinde adı yazılı tespit malikleri ile varsa tutanağın beyanlar hanesinde yararına şerh yazılan kişi ya da kişilere aittir. Taraf teşkili kamu düzenindendir ve davanın her aşamasında gözetilmesi gerekir. Diğer yandan; dava, 3402 sayılı Yasa'nın Ek-4. maddesi uyarınca yapılan kullanım kadastrosunda beyanlar hanesine yönelik itiraz olarak açılmış ise de; yargılamanın bitmesinden sonra, temyiz aşaması sırasında taşınmazın satın alma nedeniyle malik sıfatının değişmesinden dolayı davanın niteliğinin zilyetliğin tespiti davasına dönüştüğünün kabulü gerekir....
Dosyadan, orman vasfını yitirdiği belirlenen yerlerin, 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi ile ... adına orman sınırları dışına çıkarılma işlemi yapıldığı ve bu yerlerde, 5831 sayılı Kanun ile değişik 3402 sayılı Kanunun Ek 4. maddesi gereğince kullanım kadastrosu yapıldığı ve davaya konu 4196 sayılı parselin ... adına tespit ve tapuya tescil edildiği, davacıların bu taşınmazda kendilerininde zilyet bulunduğu, davalıların haksız yere taşınmaza elattıkları iddiasıyla, elatmalarının önlenmesi ve elatmaları nedeni ile taraflarına ecrimisil ödenmesini istedikleri, davalıların da zilyetliğe saldırıda bulunan üçüncü kişi olmayıp, taşınmazın beyanlar hanesinde kullanıcı olarak isimleri bulunan kişiler olduğu ve davanın TMK'nın 984. maddesinde öngörülen iki aylık yasal süreden sonra açıldığı anlaşıldığından, TMK'nın 981 ve devamı maddelerinden kaynaklanmayan ve hakka dayalı olarak açılan davaya asliye hukuk mahkemesi bakmakla görevlidir....
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerin 5831 Sayılı Yasa ile 3402 Sayılı Yasaya eklenen ek 4. maddesi gereğince yapılan kadastro tespitinin beyanlar hanesinde gösterilen zilyetlik şerhine itiraz niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce 3116 Sayılı Yasaya göre 1949 yılında ilanı yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra 3302 Sayılı Yasaya göre 03/04/2000 tarihinde ilanı yapılıp kesinleşen aplikasyon ve 2/B madde uygulaması vardır. Kadastro tespiti sırasında çekişmeli taşınmazın kadastro tutanağının beyanlar hanesine Kaya kızı H..... D..'ın kullanımında olduğu konusunda şerh verilmiş, İ... G....'in itirazı üzerine Kadastro komisyonunun 11/04/2010 günlü kararı ile İ... G.... ve H..... D..'ın kullanımında olduğunun, kütüğün beyanlar hanesinde gösterilmesine karar verilmiş ve bunun üzerine H........
Mevkii 448 ada 2 parsel sayılı taşınmaz, beyanlar hanesinde, Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı ve kimsenin tasarrufunda bulunmadığı belirtilmek suretiyle Hazine adına tespit tescil edilmiştir. 2. Davacı ... vekili dava dilekçesinde; müvekkili olan davacının ... ili ... ilçesi ... Mahallesi ... Mevkiinde kain 448 ada 2 nolu parsele uzun yıllardan beridir nizasız ve fasılasız zilyet olduğunu, taşınmaz üzerinde çeşitli cins ve yaşta bağının bulunduğunu, tapu kütüğünün beyanlar hanesine kullanıcı olarak müvekkil ...’ın yazılmasının gerektiğini belirterek, taşınmazın tamamının davacının kullanımında olduğunun tespiti ile taşınmaza ait tapu kaydının beyanlar hanesine ...'ın kullanımında bulunduğunun tesciline karar verilmesini istemiştir. II. CEVAP Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde; davanın reddini savunmuştur. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davanın kabulüne, ... ili ... ilçesi ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : KULLANIM KADASTROSU Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Yargıtay bozma ilamında özetle; “davalılar tarafından taksim olgusu iddia ve ispat edilmediğine göre taşınmazlar üzerinde davalılarca sürdürülen zilyetliğin tereke adına sürdürüldüğünün kabulü gerektiği ve bu durumda beyanlar hanesine davacının miras payı oranında zilyet olduğuna ilişkin şerh verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmasının isabetsiz olduğuna" değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, temyize konu 125 ada 2 parsel sayılı taşınmazın miras payı oranında davacı ...'ın, geri kalan paylar itibariyle de davalı ...'...