Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Köyü, 146 ada 2 parsel numaralı 5660,69 m2 yüzölçümlü taşınmazın beyanlar hanesinde gösterilen fındık ağaçlarının sahibi ve taşınmazın fiilen kendi kullanımında olmasına rağmen davalı ...’ın zilyetliğinde gösterildiğini belirterek, fiili kullanım durumunun hatalı yazıldığı iddiasıyla taşınmazın beyanlar hanesindeki muhdesat şerhinin iptali ve düzeltilmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece davanın kabulüne ve ... İlçesi, ... Köyü, 146 ada 2 nolu parselin kadastro tespit tutanağının beyanlar hanesinin kullanıcı kısmının iptali ile, beyanlar hanesine "Bu parsel ve üzerinde bulunan fındık ağaçları ... oğlu ...'nın kullanımında olup halen kendisine aittir" şeklinde şerh düşülmesine karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir....

    Köyü, 114 ada 23 parsel numaralı 9743,79 m2 yüzölçümlü taşınmazın beyanlar hanesinde gösterilen fındık ağaçlarının sahibi ve taşınmazın fiilen kendi kullanımında olmasına rağmen davalı ...’ın zilyetliğinde gösterildiğini belirterek, fiili kullanım durumunun hatalı yazıldığı iddiasıyla taşınmazın beyanlar hanesindeki muhdesat şerhinin iptali ve düzeltilmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece davanın kabulüne ve ... İlçesi, ... Köyü, 114 ada 23 nolu parselin kadastro tespit tutanağının beyanlar hanesinin kullanıcı kısmının iptali ile, beyanlar hanesine "Bu parsel ve üzerinde bulunan fındık ağaçları ... oğlu ...'ın kullanımında olup halen kendisine aittir" şeklinde şerh düşülmesine karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir....

      Köyü 103 ada 6 parsel numaralı, 2271,85 m2 yüzölçümlü taşınmazın beyanlar hanesinde gösterilen fındık ağaçlarının sahibi ve taşınmazın fiilen kendi kullanımında olmasına rağmen, davalı ...’un zilyetliğinde gösterildiğini belirterek, fiili kullanım durumunun hatalı yazıldığı iddiasıyla taşınmazın beyanlar hanesindeki muhdesat şerhinin iptali ve düzeltilmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece davanın kabulüne ve ... İlçesi, ... Köyü, 103 Ada 6 nolu parselin Kadastro Tespit tutanağının beyanlar hanesinin kullanıcı kısmının iptali ile, beyanlar hanesine "Bu parsel ve üzerinde bulunan fındık ağaçları Ercan oğlu ...'nun kullanımında olup halen kendisine aittir" şeklinde şerh düşülmesine karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir....

        Köyü çalışma alanında bulunan 2009, 2011, 2014 parsel sayılı 2.710.82, 1.366.27 ve 1.330,99 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar taşlık ve çalılık niteliği ile, 2013 parsel sayılı 1.200,42 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz tarla niteliği ile 2015 parsel sayılı 1.266,63 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz bahçe niteliği ile ... adına tespit edilmiş, 2015 parsel sayılı taşınmazı üzerinde bulunan kargir evin davalı ... tarafından yaptırıldığı beyanlar hanesinde gösterilmiştir. Davacı ... , miras yoluyla gelen hakka dayalı olarak taşınmazların adına tescilini olmadığı taktirde zilyetliğin tespiti istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine, çekişmeli taşınmazların tespit gibi tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ile davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir....

          in senette imzasının bulunmadığı gözetilerek bu durumunun satım aktinin geçerliliği yönünden tartışılması, zilyetliğin muris tarafından teslim edilip edilmediğinin araştırılması'' gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazların ... adına tesciline, 129 ada 4 parsel üzerindeki muhdesatın ...'a ait olduğunun tapunun beyanlar hanesinde gösterilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, temyiz karar harcı peşin alındığından harç alınmasına yer olmadığına, 10.04.2013 gününde oybirliği ile karar verildi....

            Mahkece kesin hüküm olarak nitelendirilen davada davacı ..., yararına zilyetlik şerhi verilen ... 506 ada 154 parsel sayılı taşınmazın beyanlar haneside soyisminin kayıtlara uygun olmadığı iddiası ile düzeltilmesi talep etmiş ve tutanağın beyanlar hanesinde "..." olan soyismi "...” olarak düzeltilmiştir. Eldeki davada ise, 506 ada 154 parsel sayılı taşınmazın miktarının eksik tespit edildiği iddiası ile açılmış olup dava şartları arasında sayılan "kesin hüküm" davanın taraf, sebep ve konusunun aynı olması halinde mümkündür. Somut olayda dava sebepleri farklı olduğundan Mahkemenin kesin hüküm gerekçesinde isabet bulunmamaktadır....

              İlçesi ... köyü 156 ada 74 parsel sayılı 2691,71 m² yüzölçümlü taşınmaz, 3402 sayılı Yasaya 5831 sayılı Yasayla eklenen ek 4 maddesi gereğince yapılan kadastro çalışmalarında hali arazi niteliğiyle, beyanlar hanesinde kullanım durumu belirlenmeden hazine adına tespit edilmiştir. Davacı 28.05.2010 tarihli dilekçesi ile dava konusu taşınmazın, kendisi tarafından kullanıldığından tespit tutanağının beyanlar hanesine kendi adının kullanıcı olarak şerh verilmesi talebiyle Kadastro Mahkemesine dava açmıştır. Mahkemece, genel arazi kadastrosu yapılan yerlerde ek madde 4 uyarınca yapılacak ifraz ve tespit işlemlerinin Kadastro Mahkemesinde dava konusu edilmesinin mümkün olmadığı ve davacı talebinin zilyetliğin tespiti niteliğinde olduğu gerekçesiyle davanın görevsizlik nedeniyle reddine karar verilmiştir. Temyiz edilmeden kesinleşen bu karar gereğince ve süresi içerisinde yapılan başvuru neticesinde dava dosyası Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmiştir....

                Anılan bu ayrık hüküm dışında kanunlarımızda ve Tapu Sicil Tüzüğü'nde taşınmaz üzerinde bulunan muhtesatların tapu kütüğüne tescil veya şerh edilebileceğine veya kütüğün beyanlar hanesinde gösterilebileceğine ilişkin başkaca bir hüküm de bulunmamaktadır. Somut olaya gelince; davacı taşınmazlar üzerinde bulunan ağaçların kendisinin mülkiyetinde olduğunun tespiti ile bu hususun tapu kütüğünün beyanlar hanesine şerhini istemiştir. Taşınmazların tapuda tarla niteliği ile kayıtlı olduğu gözetildiğinde muhtesatların kadastro tespitinden sonra yapıldığı anlaşıldığından somut olayda mülkiyetin tespiti istenemeyeceği gibi ve 3402 Sayılı Kadastro Kanununun 19. maddesi hükmündeki ayrık hükmün uygulanma koşullarının oluşmaması nedeniyle de tapu kütüğünün beyanlar hanesinde şerhe karar verilemeyeceği kuşkusuzdur....

                  Kadastro Müdürlüğüne karşı açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine, beyanlar hanesinde gösterilen kullanıcı durumunu belirtir şerhlere yönelik açılan davanın kabulüne, çekişmeli 148 ada 124, 128, 135, 165, 168, 182, 183, 179 parsel, 149 ada 20, 24, 33, 40, 62, 79, 85, 88 ve 91 parsel sayılı taşınmazların kadastro tespiti gibi davalı Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, tutanağın beyanlar hanesinde bulunan şerhin iptaline, “3303 sayılı Kanun'un 3 üncü maddesi gereğince idarenin ve ruhsat sahiplerinin maden arama ve işletme faaliyetlerine müdahale edilemez ve bundan doğacak zararlarda mülkiyet hakkına dayanılarak bir hak ve tazminat iddiasında bulunamaz”, “14.11.1999 tarihinden evvel olmak üzere bu taşınmaz toplam 7 hisse itibariyle; ... ve müştereklerinin kullanımındadır” şerhlerinin konulmasına, çekişmeli 148 ada 121, 125, 159 ve 149 ada 31, 57, 64, 72 ve 74 parsel sayılı taşınmazların kadastro tespiti gibi davalı Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, tutanağın beyanlar...

                    Askı ilanı sonunda itirazsız tutanaklar kesinleştirilip tapu kayıtları oluştuktan sonra, tapu kaydının beyanlar hanesinde yazılı olmayan kullanıcı şerhinin verilmesi ya da mevcut şerhin değiştirilmesi istemli davaların, kayıt maliki Hazine'ye ve varsa lehine kullanıcı şerhi bulunan kişilere karşı açılması zorunlu olup, davacının, iddiasını Hazine ve varsa kullanıcı şerhi sahibine karşı kanıtlaması zorunludur. Özen gösterilmediğinde hak sahipliğinde değişiklik sonucunu doğuracak ve tarafları arasında uyuşmazlık bulunan bu tür davaların, zilyetliğin tespiti ve korunmasına yönelik dava olduğundan söz edilemez. Somut olayda, davacılar ... ve arkadaşları, taşınmazların kendilerinin site olarak fiili kullanımında bulunduğu iddiasına dayanarak dava açmış olup, dava konusu taşınmazlardan 3565 ve 4224 parsel sayılı taşınmazların tespit tutanakları kesinleştirilip, sırasıyla 02.03.1993 ve 05.07.1994 tarihinde tapuya tescil edilmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu