Davacı, dava konusu taşınmazda 3402 sayılı yasanın ek 4 maddesi uyarınca yapılan tespit çalışmalarında, çekişmeli taşınmazın kendi zilyetliğinde bulunduğu halde, beyanlar hanesinde davalı gerçek kişinin adının kullanıcı olarak şerh verildiğini ileri sürerek, kullanıcı şerhinin iptali ile adının kullanıcı olarak taşınmazın beyanlar hanesine şerh verilmesi istemiyle dava açmıştır. Davanın 16.10.2012 tarihinde açılmasına ve 3402 sayılı Kadastro Yasasının 11. maddesinde öngörülen 30 günlük askı ilanı süresinin (31.03.2011-02.05.2011) geçmiş olduğunun anlaşılmasına göre, salt zilyetliğin korunması ile ilgisi bulunmayan uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nın 21. ve 22. maddeleri gereğince ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 03.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
tapuya tescil edildikten sonra şerhe yönelik davanın dinlenme olanağının bulunmadığı, çekişmeli taşınmazlarda dava dışı kişiler adlarına tapu kaydı oluşturulmuş olup bu aşamada davaya tapu iptal ve tescil davası olarak devam edilemeyeceği ancak, davacının taşınmaz üzerindeki zilyetliğinin tespiti yönünden hüküm kurulmasına engel yasal bir düzenleme mevcut olmadığı gibi, davacının zilyetliğinin tespiti isteminde bulunmasında da sonrasında ileri sürülecek hak talepleri açısından hukuki yararı mevcut olduğu belirtilerek, davaya zilyetliğin tespiti davası olarak devam edilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi" gereğine değinilmiştir....
çalışmaları sırasında sehven Hasan oğlu Mehmet Ayas şeklinde beyanlar hanesine işlendiğini belirterek davanın kabulü ile dava konusu taşınmazın beyanlar hanesinde bulunan bu parselin 575/1142 hissesinin 1977 yılından beri Hasan oğlu Mehmet Ayas'ın kullanımındadır beyanının iptal edilerek dava konusu parselde davacının zilyetliğinin tespiti ile bu parselin 575/1142 hanesine işlenmesini ve davacının zilyetliğinin bu tarihten itibaren olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir....
in kullanımında olduğunun tespiti ile taşınmazın tutanağın beyanlar hanesinde sera, su ve ilaçlama deposu, yıkama deposu bulunduğunun gösterilmesine, taşınmazın ...ada (23/A) olarak gösterilen 2.834,61 metrekare ve (23/B) olarak gösterilen 1.871,48 metrekarelik bölümlerinin davacı ...'ın kullanımında olduğunun tespiti ile sera ve lojmanın tutanağın beyanlar hanesinde gösterilmesine, ...ada (23/C) harfi ile gösterilen 3.803,39 metrekare ve ...ada 23/1 parsel (30,579,22 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın) sayılı taşınmazın ...oğlu 1965 doğumlu ...'in kullanımında olduğunun tespiti ile tapu kütüğünün beyanlar hanesinde gösterilmesine, ...ada (23/y) harfi ile gösterilen 1.196,60 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz bölümünün paftasında yol olarak gösterilmesine; ... ada 71 parsel sayılı taşınmazın 11.293,24 metrekare yüzölçümüyle, 6831 sayılı Kanun'un 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkartıldığının tespiti ile Hazine adına tapuya tesciline, taşınmazın ... oğlu ...'...
Halbuki; Özel Daire yerel mahkemenin tapu iptali davasının reddine ilişkin kararına yöneltilen temyiz itirazlarını ret edip onamış ve bu konudaki mahkeme kararı kesinleşmiştir. 10) Davacının kadastro tespit tarihinden önce, lehine beyanlar hanesinde şerh bulunan davalı kişiden, dava konusu parselin zilyetliğini devir aldığı konusunda bir iddiası bulunmadığı gibi dinlenen yerel bilirkişi ve davacı tanıkları da, davacı tarafından zilyetliğin kadastro tespit tarihinden önce devir alındığını söylememişlerdir. 2924 Sayılı Yasanın 11/3. maddesi açıkça "kadastro çalışmaları sırasında … …muhtesat ile tasarruf edenlerin isimleri, kadastro tutanağının beyanlar hanesinde gösterileceği" konusundadır. Yine 3402 Sayılı Yasanın 19/2. maddesi gereğince "tutanağın ve kütüğün beyanlar hanesinde gösterilecek" muhtesatın tespit tarihinden önce mevcut olması gerekir. Çünkü 3402 Sayılı Yasanın 33/3. maddesinde 19. madde genel hüküm olarak gösterilmemiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesi ve...3. Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, 6831 S.Y.'nın 2/B maddesi kapsamında hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan taşınmazın tamamı için davalılar adına olan zilyetlik şerhinin iptali ile 3/5 hissesine zilyet olunduğunun tespiti ve beyanlar hanesine zilyet olarak şerh verilmesi istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, uyuşmazlığın taşınmaz üzerindeki zilyetliğin korunmasına ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi ise, davanın zilyetliğin tespiti ile tapunun beyanlar hanesine şerh verilmesine ilişkin olup Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda, uyuşmazlık konusu... İli... İlçesi, ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu kaydının iptal ve tesciline, zilyetliğin beyanlar hanesindeki zilyetlik şerhinin silinmesi ve davacının kendi adının yazılması istemine ilişkin davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı gerçek kişi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ..., ......
Köyü, 101 ada 8 parsel numaralı 7053,48 m2 yüzölçümlü taşınmazın beyanlar hanesinde gösterilen fındık ağaçları ve binaların sahibi ve taşınmazın fiilen kendi kullanımında olmasına rağmen davalı ...’ın zilyetliğinde gösterildiğini belirterek, fiili kullanım durumunun hatalı yazıldığı iddiasıyla taşınmazın beyanlar hanesindeki muhdesat şerhinin iptali ve düzeltilmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, davanın kabulüne ve ... İlçesi, ... Köyü, 101 ada 8 nolu parselin kadastro tespit tutanağının beyanlar hanesinin kullanıcı kısmının iptali ile, beyanlar hanesine “Bu parsel üzerindeki fındık ağaçları, ahşap bina ve ahırlar 1965 doğumlu ... oğlu ...’in kullanımında olup halen kendisine aittir” şeklinde şerh düşülmesine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Zilyetliğin Tespiti ve Beyanlar Hanesine Şerhi Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada bozma üzerine yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup, hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacı vekili, ... ili ... ilçesi ... köyünde bulunan 1546 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespiti yapılırken Maliye Hazinesi adına tespit edildiğini, müvekkilinin dava konusu parseldeki zilyetliği, devir sözleşmesi ile davalıdan devraldığını, ancak hak sahipliği tespiti ve kullanım kadastrosu çalışmaları sırasında müvekkilinin zilyetliğinin tapu kütüğünün beyanlar hanesinde gösterilmesi gerekirken gösterilmediğini ileri sürerek, dava konusu taşınmazın müvekkilinin zilyetliğinde olduğunun tespiti ile tapu kütüğünün beyanlar hanesine şerh verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
ifadeleri bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli; taşınmazların kadastro paftasındaki konumu bilgisayar programı aracılığıyla ölçekleri eşitlenmek suretiyle uydu ve hava fotoğraflarına aktarılmalı; ziraatçi bilirkişi kurulundan, taşınmazların zirai faaliyete konu olup olmadığı, üzerlerindeki zilyetliğin hangi tarihte başladığı ve hangi tasarruflarla sürdürüldüğü, kullanım sınırlarının oluşup oluşmadığı ve komşu parseller ile dava konusu taşınmazlar arasında nitelik farkı bulunup bulunmadığı hususlarında, bilimsel esaslara ve somut verilere dayalı, ayrıntılı ve gerekçeli rapor düzenlemesi istenmeli ve bundan sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilip sonucuna göre karar verilmelidir....