Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, davanın niteliği itibariyle 3402 sayılı Yasa'nın 11. maddesindeki ilan süresi içerisinde ancak Kadastro Mahkemesine açılabileceği, genel mahkemede açılmasının mümkün olmadığı gerekçe gösterilerek yazılı şekilde karar verilmiş ise de, varılan sonuç dosya kapsamı ile usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır. 3402 sayılı Yasa'nın, 5831 sayılı Yasa ile eklenen Ek-4/1. maddesi; 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 20.06.1973 tarihli ve 1744 sayılı Kanunla değişik 2. maddesi ile 23.09.1983 tarihli ve 2896 sayılı, 05.06.1986 tarihli ve 3302 sayılı Kanunlarla değişik 2. maddesinin (B) bendine göre orman kadastro komisyonlarınca ... adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerin, fiili kullanım durumları dikkate alınmak ve varsa üzerindeki muhdesatın kime veya kimlere ait olduğu ve kim veya kimler tarafından ne zamandan beri kullanıldığı kadastro tutanağının beyanlar hanesinde gösterilmek suretiyle, bu Kanun'un 11. maddesinde belirtilen askı ilanı hariç diğer ilanlar yapılmaksızın öncelikle kadastrosu...

    Dava konusu 1622 parselin tapu kayıtları incelendiğinde ise dava konusu 1622 parselin 10039m2 tarla vasfında olduğu, 27.10.2000 tarihinde ifraz işlemi ve tam hisse ile ... Hazinesi adına kayıtlı olduğu, muhdesat bilgileri kısmında taşınmaz üzerindeki narenciye ağaçları ve kuyunun Özkan Yalın'a ait olduğu ve taşınmazın beyanlar hanesinde ise Kemer İcra Müdürlüğünün 21.03.2008 tarih, 2006/1559 talimat sayılı yazısı ile muhdesat devrinin ... adına yapıldığı tespit edilmiştir. Her ne kadar dava konusu 1622 parsel taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesinde, 6831 sayılı Kanun'un 2/B maddesi gereği ... adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğuna dair şerh bulunmasa da az yukarıda belirtilen Kadastro Mahkemesi kararı dikkate alındığında davacının iş bu davayı açmakta hukuki yararı olduğu tespit edilmiştir....

      Dosyada yer alan tapu kaydının incelenmesinde, dava konusu 111 ada 8 parsel sayılı taşınmazın, tarla niteliğinde tesis kadastrosu yoluyla 17.01.2003 tarihinde Hazine adına tescil edildiği, beyanlar hanesinde 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi hükmü uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı, muhdesat bilgileri hanesinde kullanım hakkının .... oğlu ... ½ hissesi ve ½ hissesi ... çocukları ..., ..., ..., ..., ... ve ...lara ait olduğunun belirtildiği görülmüştür. Mahkemece 05.11.2012 tarihinde mahallinde keşif yapılmış, dinlenen yerel bilirkişi ve tanıklar, dava konusu taşınmazın üzerindeki fiili zilyetliğin tarafların babalarında bulunduğunu, sonrasında taşınmazın davacı ve davalılardan ... tarafından kullanıldığını, son 2-3 yıldır davacının kullanımına izin verilmediğini açıklamışlardır. Her ne kadar Mahkemece, taşınmazda halihazırda davalıların zilyet olduğu belirtilmiş ise de, kural olarak her dava açıldığı tarihteki koşullara göre değerlendirilir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : KULLANIM KADASTROSU Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kullanım kadastrosu sonucunda ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 1457 ada 8 ve 12 parsel sayılı 917,85 ve 2.051,49 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, beyanlar hanesine 6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi gereğince orman sınırları dışına çıkarıldığı ve üzerindeki yapılarla birlikte ... ve arkadaşlarının müştereken kullanımında olduğu şerhi verilerek adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., taşınmazlarda lehine kullanım şerhi verilen ...'ın oğlu olduğunu, gerçek kullanıcının o değil kendisi olduğu iddiasıyla ... yerine kendi adına zilyetlik şerhi verilmesi istemi ile dava açmıştır. Yargılama sırasında dava konusu taşınmaz 6292 sayılı Yasa gereğince dava dışı ......

          Belediyesi davaya dahil edilerek dava dilekçesi usulüne uygun tebliğ edilmek suretiyle taraf teşkili sağlandığı takdirde taşınmazın ... mülkiyetinden çıkması nedeniyle beyanlar hanesine şerh verilme olanağı kalmadığı gözetilerek, dava zilyetliğin tespiti davası olarak görülüp, buna ilişkin deliller değerlendirilerek hüküm kurulmalıdır. Mahkemece yukarıda açıklanan husus göz ardı edilerek yazılı hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, davalı ... vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair yönlerin incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden ...'e iadesine, 04.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Mahkemece usule ilişkin bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 174 ada 27 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesinde ... adına olan zilyetliğin iptali ile davacı ...'ın kullanımında bulunduğu şerhinin yazılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı ... ve davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun Ek-4. maddesi, Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerin fiili kullanıcıları ve muhdesat sahipleri adına şerh verilmesi hususunu düzenlemektedir. Ek-4. maddenin 1. fıkrası gereği bu gibi yerlerde kullanım kadastrosu yapılacak ve tutanağın beyanlar hanesine fiili kullanım sahibi adına şerh verilecektir. Aynı maddenin 4. fıkrasında ise bu alanların daha öncesi tescil edilip edilmemesine bakılmaksızın "fiili kullanım durumlarına göre ifraz ve tevhit" yapılabileceği hükmünü amirdir....

              Dosya kapsamından, 6831 sayılı Yasanın 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırı dışına çıkarılan 127 ada 1 parsel sayılı taşınmazın ifrazı ile oluşan 127 ada 14,15 ve 16 parsel sayılı taşınmazların beyanlar hanesinde 127 ada 14 sayılı parselin ... 'ın, 127 ada 15 sayılı parselin ... 'in ve 127 ada 16 parselin de ...'in kullanımında olduğunun belirtildiği, davacının isteminin ise, davalıların kullanım haklarını 08.08.2007 ve 05.09.2007 tarihlerinde satın aldığını ve zilyetliğini teslim aldığını, zilyetlik sözleşmesinin imzalandığı tarihinden beri kesintisiz zilyet olduğunu ileri sürerek zilyetliğin tesbitine karar verilmesinin istenmesi ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Dava 6100 sayılı HMK yürürlüğe girdiği 01.10.2011 tarihinden önce 19.07.2011 tarihinde açılmış olup, 6100 sayılı HMK'nun geçici 1. maddesinde “ Bu kanunun yargı yolu ve göreve ilişkin hükümleri, kanunun yürürlüğe girmesinden önceki tarihte açılmış olan davalarda uygulanmaz” hükmüne yer verilmiştir....

                in kullanımında olduğunun beyanlar hanesinde gösterilmesine; (D) harfi ile gösterilen 643,72 metrekarelik yerin son parsel numarasının devamı olarak yeni parsel numarası verilmek suretiyle tarla vasfı ile Hazine adına kayıt ve tesciline, bu parsel üzerinde bulunan zeytin ağaçlarının ...'in kullanımında olduğunun beyanlar hanesinde gösterilmesine ve tescil taleplerinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir....

                  Dava konusu taşınmazın beyanlar hanesinde, taşınmazın ... kullanımında olduğu, üzerindeki binanın da kullanıcısına ait olduğu gösterilmiştir. Davacı ..., zilyetliğin kendisine ait olduğunu ileri sürerek beyanlar hanesindeki ... isminin kaldırılarak kendi adının yazılmasını istemiştir. Mahkemece tutanağın edinme sebebi bölümündeki beyanlar düzeltilerek taşınmazın davacı ... kullanımında olduğuna karar verilmiş, muhtesatla ilgili bir değerlendirme yapılmamıştır. Mahkemece, taşınmaz üzerinde bulunan muhtesat hakkında olumlu ya da olumsuz herhangi bir hüküm oluşturulmaması isabetsiz olduğu gibi kabule göre de beyanlar hanesi yerine edinme sebebinin düzeltilerek hüküm kurulması isabetsiz olduğundan davalı Hazine ile davalı ...'nin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 07.06.2012 gününde oybirliği ile karar verildi....

                    Somut olayda, uyuşmazlık konusu parsel sayılı taşınmazın davacının zilyetliğinde ve 6831 Sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca ... adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğu, gün ve 46 sayılı encümen kararı ile parselasyonun yapıldığı, bilahare e açılan davalar sonucu belediye tarafından, bölgenin parselasyonlarının iptal edilrek,tapulara parselasyon iptal şerhlerinin işlenerek, yeni parselasyon yapım çalışmalarının başlatıldığı, gün ve 46 sayılı Encümen kararıyla parselasyonun iptali sonucunda halen Bu durumda, dava konusu taşınmazın 6831 sayılı Kanun uyarınca 2/B niteliğine sahip olduğu belirtilerek taşınmazın beyanlar hanesinde davacınının zilyetliğinde olduğunun ve üzerindeki muhtesatların davacıya ait olduğunun tespitine karar verilmesi isteminin, salt zilyetliğin korunması ile ilgisi bulunmayan uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir....

                      UYAP Entegrasyonu