WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hemen belirtmek gerekir ki, zilyetliğin korunması davasıyla zilyet, zilyetliğin hakka dayandığını ispat külfetine katlanmadan sadece zilyetliğini öne sürerek Sulh Hukuk Mahkemelerinde uygulanan basit yargılama usulünün sağladığı kolaylıklardan yararlanır. Zilyet, zilyetliğin arkasında bulunan ayni (nesnel) veya şahsi (kişisel) bir hakka dayandığı takdirde dava bir hak davası niteliğini kazanır.” denilmekle salt zilyetliğin korunması davaları ile zilyetliğin tespiti davaları arasındaki fark net bir şekilde açıklanmıştır. Somut olaya gelince; davacının, dava konusu olan ve iş yeri vasfındaki tapusuz taşınmazın zilyetliğini 18.08.2009 tarihinde tapusuz yapının zilyetliğinin devri sözleşmesi ile 65.000TL’ ye taşınmazın önceki hak sahibi ve zilyedi olan ...’ten satın aldığını, ...’in de bu yeri aynı nitelikteki bir devir sözleşmesiyle önceki hak sahibi ve zilyedi olan ......

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince "İlgili icra dosyası ve toplanan delillerin bir bütün olarak irdelenmesi neticesinde; davacı borçlu hakkında kira alacağı ve tahliye istemli ilamsız takip başlatıldığı, borçlunun süresinde yaptığı itiraz üzerine takibin durdurulduğu, takibin kesinleşmediği, davacı borçlu vekilinin tahliye talepli ödeme emri gönderilemeyeceğine yönelik itirazlarının itirazın iptali ya da itirazın kaldırılması davasında öne sürülebileceği, iş bu takibin iptali davasında incelenemeyeceği anlaşılmakla davanın reddine" dair karar verildiği görülmüştür. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı tarafından İstanbul 26....

    Noterliğinde 07/11/2022 tarihinde 17149 yevmiye numarası ile düzenlenen tahliye taahhütnamesine dayalı olarak 16/01/2023 tarihinde örnek 14 takip başlatıldığı, tahliye emrinin borçluya 24/01/2023 tarihinde bizzat tebliği üzerine borçlunun aynı tarihte müdürlüğe sunduğu itiraz dilekçesi ile alacaklı tarafta 500.000,00 TL'lik açık senedinin olduğu ve evini bastığına dair savcılıkta şikayetinin olduğu, ileride itirazın iptali davası açılır ise açıklamalı savunmalarını ve delillerini sunacağını belirterek itirazda bulunulduğu, icra müdürlüğünce 25/01/2023 tarihinde takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür. İİK'nun 274. maddesinde ''İtiraz etmek isteyen kiracı itirazını tahliye emrinin tebliğinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya şifahen icra dairesine bildirir. Bu suretle yapılan itiraz tahliye takibini durdurur. 63, 64 ve 65 inci maddeler hükmü tahliye takiplerinde de caridir" düzenlemesi bulunmaktadır....

    Somut olayda, uyuşmazlık konusu taşınmazın 3402 sayılı yasanın EK-4.maddesi gereğince, 6831 Sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca ... adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğu, taşınmazın davacıların kullanımda olmasına rağmen kadastro tespit çalışmaları sırasında çalılık ve taşlık olarak kaydedildiğini belirterek davalı adına yapılan kaydın iptali ile davacıların kullanımında olduğunun tespiti istemine ilişkindir. Buna göre salt zilyetliğin korunması ile ilgisi bulunmayan uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK.'nın 21. ve 22. maddeleri gereğince ... 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 03.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Asliye Hukuk ve ... ... 5. Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. ... ... 9. Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın, zilyetliğin tespiti ve korunması istemine ilişkin olduğu, HMK'nın 4. maddesi gereğince zilyetliğin korunmasına ilişkin davalara bakma görevinin Sulh Hukuk Mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. ... ... 5. Sulh Hukuk Mahkemesi ise, davanın sonucunda mülkiyet değişikliği olabileceği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 6100 sayılı HMK'nın 2. maddesinde “Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir.” hükmü getirilmiştir. Somut olayda davacı, ... ilçesi, ... Cad. ......

        Somut olayda, uyuşmazlık konusu taşınmazın 3402 sayılı yasanın EK-4.maddesi gereğince, 6831 Sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğu, taşınmazın davacının kullanımda iken kadastro tespit çalışmaları sırasında davalı adına tescil edildiği iddiasıyla davalı adına yapılan zilyetlik kaydının iptali ile davacının kullanımında olduğunun tespiti istemine ilişkindir. Buna göre salt zilyetliğin korunması ile ilgisi bulunmayan uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK.'nın 21. ve 22. maddeleri gereğince Antalya 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 28.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Somut olayda, uyuşmazlık konusu taşınmazın 3402 sayılı yasanın EK-4.maddesi gereğince, 6831 Sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğu, taşınmazın davacının kullanımda iken kadastro tespit çalışmaları sırasında davalı adına tescil edildiği iddiasıyla davalı adına yapılan zilyetlik kaydının iptali ile davacının kullanımında olduğunun tespiti istemine ilişkindir. Davanın niteliğine göre salt zilyetliğin korunması ile ilgisi bulunmayan uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK.'nın 21. ve 22. maddeleri gereğince ... 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 11.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın iptali ve tahliye Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali ve tahliye davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. İncelenmesine gerek duyulan ve davaya dayanak olan İstanbul 4. İcra Müdürlüğü'nün 2012/17422 sayılı takip dosyasında ödeme emrinin borçlu şirkete tebliğine ilişkin evrakın onaylı bir örneğinin temini ile eklenerek gönderilmesi için dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 26.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              Başkanlığına resmi olarak tahsis edildiği, karar tarihi itibariyle iptal edilmiş ve davacılar adına oluşmuş bir tapu kaydınında bulunmadığı anlaşılmaktadır. Dava; TMK'nin 981 vd. maddeleri uyarınca zilyetliğin korunması isteğine ilişkindir. Zilyetliğin temeli hukuki bir durum niteliğinde olduğundan; TMK'nin 981 vd. maddeleri uyarınca açılan zilyetliğin korunması davalarıyla sadece görünüşün ve mevcut durumun korunması amaçlanır. Dava konusu taşınmaz arsa vasfı ile davalı ... adına kayıtlı olup diğer davalı kurum lehine tapuya tahsis edildiğine göre; davacıların zilyetliğinin herhangi bir mülkiyet hakkına dayandığı söylenemez. Başka bir ifade ile tapu kaydı ve tahsis açıklaması karşısında davacıların zilyetliklerine değer verilemez. Tüm bu açıklamalar karşısında davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi isabetsiz olmuş, bozmayı gerektirmiştir....

                Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, İİK'nın 135. maddesi gereği tahliye emrinin iptali istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, İİK'nın 135. maddesi 3. Değerlendirme 1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, şikayetçi 3. kişi vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir. VI....

                  UYAP Entegrasyonu