Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, ödeme emrine karşı 7 gün içinde icra dairesine itiraz edilmediği, icra dairesi yerine icra mahkemesine yapılan itirazın geçersiz olduğu gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiş olup, istinaf dilkeçesinde icra emrinde kanun yollarının, itiraz mercinin yanlış gösterildiği, icra emrinin usule aykırı olduğu ileri sürülmüş ise de, Uyapta "takip açıldıktan sonra dosyaya eklenen takip talebi ve ekleri " kısmında yer alan ödeme emrinde kanun yollarının ve itiraz merciinin doğru bir şekilde yazıldığı, seçilen takip şekline göre, tüm itirazların ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içinde icra dairesine yapılması gerektiği, mahkemece şikayetin reddine karar verilmesinde usulsüzlük bulunmadığı, HMK.355 mad....

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince "İlgili icra dosyası ve toplanan delillerin bir bütün olarak irdelenmesi neticesinde; davacı borçlu hakkında kira alacağı ve tahliye istemli ilamsız takip başlatıldığı, borçlunun süresinde yaptığı itiraz üzerine takibin durdurulduğu, takibin kesinleşmediği, davacı borçlu vekilinin tahliye talepli ödeme emri gönderilemeyeceğine yönelik itirazlarının itirazın iptali ya da itirazın kaldırılması davasında öne sürülebileceği, iş bu takibin iptali davasında incelenemeyeceği anlaşılmakla davanın reddine" dair karar verildiği görülmüştür. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı tarafından İstanbul 26....

Noterliğinde 07/11/2022 tarihinde 17149 yevmiye numarası ile düzenlenen tahliye taahhütnamesine dayalı olarak 16/01/2023 tarihinde örnek 14 takip başlatıldığı, tahliye emrinin borçluya 24/01/2023 tarihinde bizzat tebliği üzerine borçlunun aynı tarihte müdürlüğe sunduğu itiraz dilekçesi ile alacaklı tarafta 500.000,00 TL'lik açık senedinin olduğu ve evini bastığına dair savcılıkta şikayetinin olduğu, ileride itirazın iptali davası açılır ise açıklamalı savunmalarını ve delillerini sunacağını belirterek itirazda bulunulduğu, icra müdürlüğünce 25/01/2023 tarihinde takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür. İİK'nun 274. maddesinde ''İtiraz etmek isteyen kiracı itirazını tahliye emrinin tebliğinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya şifahen icra dairesine bildirir. Bu suretle yapılan itiraz tahliye takibini durdurur. 63, 64 ve 65 inci maddeler hükmü tahliye takiplerinde de caridir" düzenlemesi bulunmaktadır....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın iptali ve tahliye Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali ve tahliye davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. İncelenmesine gerek duyulan ve davaya dayanak olan İstanbul 4. İcra Müdürlüğü'nün 2012/17422 sayılı takip dosyasında ödeme emrinin borçlu şirkete tebliğine ilişkin evrakın onaylı bir örneğinin temini ile eklenerek gönderilmesi için dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 26.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni"Mahkemesi :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Davacı tarafından, davalı aleyhine 16.10.2006 gününde verilen dilekçe ile yola elatmanın önlenmesi, eski hale getirme, samanlığın yıkılması ve fındık ocaklarının sökülmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; mahkemenin görevsizliği ile talep halinde dosyanın görevli Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine dair verilen 15.05.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, yola elatmanın kal suretiyle önlenmesi istemiyle açılmıştır. Mahkemece istem zilyetliğin korunması talebi olarak nitelendirilerek görevsizlik kararı verilmiştir....

      Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, İİK'nın 135. maddesi gereği tahliye emrinin iptali istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, İİK'nın 135. maddesi 3. Değerlendirme 1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, şikayetçi 3. kişi vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir. VI....

        Hemen belirtmek gerekir ki, zilyetliğin korunması davasıyla zilyet, zilyetliğin hakka dayandığını ispat külfetine katlanmadan sadece zilyetliğini öne sürerek Sulh Hukuk Mahkemelerinde uygulanan basit yargılama usulünün sağladığı kolaylıklardan yararlanır. Zilyet, zilyetliğin arkasında bulunan ayni (nesnel) veya şahsi (kişisel) bir hakka dayandığı takdirde dava bir hak davası niteliğini kazanır.” denilmekle salt zilyetliğin korunması davaları ile zilyetliğin tespiti davaları arasındaki fark net bir şekilde açıklanmıştır. Somut olaya gelince; davacının, dava konusu olan ve iş yeri vasfındaki tapusuz taşınmazın zilyetliğini 18.08.2009 tarihinde tapusuz yapının zilyetliğinin devri sözleşmesi ile 65.000TL’ ye taşınmazın önceki hak sahibi ve zilyedi olan ...’ten satın aldığını, ...’in de bu yeri aynı nitelikteki bir devir sözleşmesiyle önceki hak sahibi ve zilyedi olan ......

          Uyap üzerinden hazırlanan takip talebinde "tahliye" isteminin olmadığı davacı vekilinin de kabulünde olup, 23/03/2022 tarihli ödeme emrinin 24/03/2022 tarihinde postaya verildiği ve 28/03/2022 tarihinde davalıya tebliğ edildiği, davacı vekilinin takip talebine "tahliye" istemini ödeme emrinin davalıya tebliğ edildiği tarihte eklediği, takip talebi Uyapta hazırlanırken takip talebinin taraflarca müdahale edilebilen alanlarından herhangi bir bölümüne tahliye talebinin yazılmadığı anlaşıldığından, tahliye talebi olmayan takibe dayalı olarak, icra müdürlüğünce borçluya 13 örnek ödeme emri gönderilemez. Gönderilmiş olsa bile alacaklı, böyle bir ödeme emrine dayanarak İcra Mahkemesinden taşınmazın tahliyesini isteyemez....

          Somut olayda, uyuşmazlık konusu taşınmazın 3402 sayılı yasanın EK-4.maddesi gereğince, 6831 Sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca ... adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğu, taşınmazın davacıların kullanımda olmasına rağmen kadastro tespit çalışmaları sırasında çalılık ve taşlık olarak kaydedildiğini belirterek davalı adına yapılan kaydın iptali ile davacıların kullanımında olduğunun tespiti istemine ilişkindir. Buna göre salt zilyetliğin korunması ile ilgisi bulunmayan uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK.'nın 21. ve 22. maddeleri gereğince ... 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 03.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Borçlunun şikayet yoluyla icra mahkemesine yaptığı başvuruda, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, kira sözleşmesinin 2 yıl süreli olduğunu, ödeme emrinde borca itiraz süresi 7 gün, ödeme süresi 30 gün olarak belirlenmesi gerekirken, itiraz süresi 3 gün ödeme süresi 6 gün olarak belirtildiğini, ödeme emrinin usulsüz düzenlendiğini ileri sürerek ödeme emrinin iptalini talep ettiği, mahkemece istemin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. İcra takibinin esasını takip talebi ve buna uygun düzenlenerek borçluya tebliğ edilen ödeme emri oluşturur. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun takip talebi ve muhtevası başlıklı 58. maddesinin 5. bendinde “Takip yollarından hangisinin seçildiği;” hükmü yer almaktadır. İİK'nun 58/5. maddesinde yer alan düzenleme uyarınca takip talebinde takip yollarından hangisinin seçildiğinin açıkça belirtilmesi gerekir....

              UYAP Entegrasyonu