Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Müdahalenin önlenmesi ve kal talebi yününden olumlu olumsuz bir karar verilmemiştir.Hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Hakim, tarafların talep sonucu ile bağlı olup, kararında taleplerin herbiri hakkında verilen hükmü göstermesi gerekir (HMK mad. 26; 297/2). Somut olaya gelince, Mahkemece davacının sadece maddi tazminata yönelik talebine ilişkin gerekçeli bir karar verilmiş, müdahalenin önlenmesi talebi yönünden gerekçede 'hali hazırda meni müdahale olmadığından bu hususta karar verilmediği' belirtilmiş ise de, hüküm fıkrasında müdahalenin önlenmesi ve kal talebi yönünden olumlu ya da olumsuz bir karar verilmediği anlaşılmakla, müdahalenin önlenmesi ve kal talebine yönelik talep hakkında karar verilmemiş olması usul ve yasaya aykırı olmuş, hükmün bu sebeple bozulması gerekmiştir. Kabule göre de, gerekçeli karar tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz (HMK mad.298/2). Hükümlerin kurulmasında esas olan kısa karardır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup, hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, 30.09.2016 tarihli ek karar ile temyiz talebinin süresinde olmaması sebebiyle reddine karar verilmiş olup, davacı vekilinin ek kararı temyizi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacı vekili, dava konusu taşınmazda kiracı ve zilyet olduğunu, davalının tahliyeye ilişkin bir mahkeme kararı olmamasına rağmen dava konusu taşınmazda yıkım işlemine giriştiğini, zilyetliğe tecavüz sebebiyle müdahalenin menine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın reddine karar verilmesi üzerine; karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir....

      Asliye Hukuk Mahkemesi'nce; davanın zilyetliğe yönelik müdahalenin meni davası olduğu gerekçesiyle Mahkemenin görevsizliğine, dosyanın yetkili ve görevli ... 1.Sulh Hukuk Mahkemesi'ne gönderilmesine karar verilmesi üzerine hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya kapsamından; davacı vekilinin dava dilekçesinde; ... Yaylasında vekil edenine ait yayla evinin vekil edeninin rızası dışında davalı tarafından kullanıldığını açıkladığı, Mahkemece 19.08.2009 tarihinde mahallinde yapılan keşifte dinlenen taraf tanıklarının; dava konusu evin tarafların ortak mirasbırakanı ve davacının eşi olan ...'nın sağlığında ve ...'ya ait bakkal dükkanına ait gelirler ile yapıldığı ve evin ilk dernek kaydının ... adına olduğunu beyan ettikleri görülmüştür. Saptanan bu durum karşısında, taşınmaz mal üzerinde kalıcı yapı niteliğinde olan yayla evine ilişkin olduğu ve davacı, mülkiyet hakkına istinad ederek davayı açmıştır. Olayları anlatmak taraflara, hukuki tavsif mahkemeye aittir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki müdahalenin men-i ve tazminat hukukuna ilişkin davada .... Asliye Hukuk ve .... Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava; zilyetliğe dayalı elatmanın önlenmesi ve tazminat istemine ilişkindir. H.Y.U.Y.'nın 1-8. maddeleri uyarınca mahkemelerin görevi dava olunan şeyin dava günündeki değerine göre belirlenir. Davacı ilk önce dava olunan şeyin değerini 5.000.001.000 Lira göstererek davasını Asliye Hukuk Mahkemesinde açmıştır....

          Dava, müdahalenin önlenmesi ve ecrimisil istemlerine ilişkindir. 1.Davacıların ecrimisile yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, bu yöndeki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2.Davacıların müdahalenin önlenmesine yönelik temyiz itirazlarına gelince; dava konusu edilen 2070 parselin malik hanesinin boş olduğu Kadastro Mahkemesinde davalı olduğu, davacı tarafın babalarının zilyetliğinde bulunduğu iddiasıyla eldeki davayı açtığı ve dava konusu yerin tarafların ortak murisinden kaldığının esasen Mahkemenin de kabulünde olduğu anlaşılmıştır. O halde; davacıların miras payına vaki müdahalenin önlenmesine karar verilmesi gerekirken, hatalı gerekçe ile müdahalenin önlenmesi talebinin reddine karar verilmesi doğru değildir....

            Yargıtay kararlarında da belirtildiği şekilde; elatmanın önlenmesi davası, mülkiyet hakkına dayanan ve kaynağını TMK’nın 683. maddesinden alan bir dava türüdür. Müdahalenin men’i davasında amaç, mülkiyet hakkına olan saldırının veya müdahalenin ortadan kaldırılmasıdır. Böylelikle malına haksız olarak müdahalede bulunulan malik, içinde bulunduğu durumdan kurtulmuş olur. Bahsi geçen müdahale maddi olabileceği gibi farklı şekillerde de ortaya çıkabilmektedir. El atmanın önlenmesi davası açabilmek için dikkat edilmesi gereken bazı hususlar vardır. Bu dava bir eda davası olup taşınmaza haklı bir sebep olmadan kişi el atmış ya da tecavüz etmiş olmalıdır. Davacı olan mutlaka malın maliki ya da zilyeti konumunda olmalıdır. Müdahalenin men’i davası hukukumuzda geniş bir yere sahiptir. Haksız el atmanın önüne geçebilmek için değişik sebeplerle el atmanın önlenmesi davası açmak mümkündür....

            Dava, hakka dayalı elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir. Bilindiği üzere ve kural olarak, taşınmaza zilyet olanlar tapu kaydı veya bir hakka dayandığı takdirde TMK'nin 683. maddesindeki mülkiyet hakkının korunmasından yararlanarak istihkak davası veya elatmanın önlenmesi davası açabileceği gibi, salt zilyetliğe dayanan kişiler ise, TMK'nin 981 ve devamı maddeleri uyarınca zilyetliğin korunması hükümlerinden yararlanarak zilyetliğin korunması davası açabilirler. Kişilerin, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerdeki üstün zilyetlik iddiasına veya taraflar dışında başkası adına tapuda kayıtlı bir taşınmazdaki tapu kaydına ya da gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayanmayan, kişisel hakka dayalı üstün zilyetlik iddiası durumunda, davanın 4721 sayılı TMK'nin 981 ve devamı maddelerine dayalı zilyetliğin korunması davası olacağı kuşkusuzdur....

              Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, davacının zilyetliğinde olan 1567 nolu parsel içerisinde bulunan ağaçların davalı Belediyenin kanalizasyon çalışması sırasında izinsiz olarak kesildiği, mahallinde yapılan keşif, uygulama, yerel bilirkişi ve tanık anlatımları ile uzman bilirkişiler tarafından düzenlenen kroki ve raporla belirlendiğine göre davalı vekilinin tazminata ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarının reddiyle hükmün bu bölümünün ONANMASINA, ancak tapusuz taşınmaz üzerinde zilyetlik hukuksal nedenine dayanılarak açılan müdahalenin önlenmesi davası sonucunda kal niteliğinde olan davalı Belediye Başkanlığınca yapılan kanalizasyonun sökülerek kaldırılmasına karar verilemez. Açıklanan bu nedenle müdahalenin önlenmesi davasının reddine karar verilmesi gerekirken kabulü şeklinde karar verilmesi doğru olmamıştır....

                Bu itibarla, yukarıda açıklandığı gibi mahkemece müdahalenin önlenmesi ve kal' yönünden verilen karar usûl ve kanuna aykırı olup, kararın yukarıda belirtilen nedenler ile bozulması gerekirken, yanılma sonucu yazılı şekilde onandığı anlaşıldığından, davalı ... ve arkadaşları vekilinin müdahalenin önlenmesi ve kal' kararlarına yönelik karar düzeltme itirazlarının kabulü ile Dairemizin 07.07.2011 gün ve 2011/5327 E. - 2011/9016 K. sayılı onama kararının tapu iptali ve tescil kararı yönünden aynen muhafaza edilerek, müdahalenin önlenmesi ve kal' yönünden verilen onama kararının ise kaldırılarak, 01.04.2010 gün ve 2008/638 E. - 2010/167 K. sayılı yerel mahkeme kararının müdahalenin önlenmesi ve kal' kararları yönünden yukarıda açıklanan nedenlerle bozulmasına" hükmedilmiştir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava, zilyetliğe yönelik müdahalenin meni istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 16.01.2016 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.02.2016 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2016 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 8. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 11.4.2015 tarihinde yürürlüğe giren, Yargıtay Kanunu ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda Değişiklik Yapılması Hakkındaki 6644 sayılı Kanun gereğince dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE,27.6.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu