Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kaldı ki; davaya konu taşınmazın kadastro tespiti senetsiz ve belgesizden yapılmış olup, yerel mahkemece de davalı kişi yararına zilyetlik yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Davalı kişi, taşınmazın tapu kaydı kapsamı içinde kaldığı iddiası ile kadastro tespitine itiraz etmemiş, gerekçeli karara karşı da temyiz isteminde bulunmamıştır. Bu durumda; çekişmeli taşınmaz, 6831 sayılı yasanın 17/2 maddesi uyarınca orman içi açıklık niteliğinde olup zilyetlik yoluyla kazanılmasına yasal olanak bulunmamaktadır. Etrafı ormanla çevrili olan taşınmazlar özel mülke dönüşüp, ... ve inşaata açıldığında orman bütünlüğünün bozulacağı tartışmasızdır. Hukuk Genel Kurulunun 10.12.1997 gün 1997/20 – 808 E., 1997/1039 K.; 13.10.1999 gün 1999/8-689E, 1999/822 K; 10.11.2004 gün 2004/7-531-E, 2004/582 sayılı kararları da bu yöndedir....

    Çekişmeli taşınmazın kadastro tespiti belgesiz zilyetliğe dayalı olarak yapıldığından, davalı gerçek kişilerin bu yeri Hazineye karşı 3402 Sayılı Yasanın 14 ve 17. maddeleri gereğince imar-ihya ve zilyetlik yoluyla kazanıldığını kanıtlaması gerekeceğinden, yapılacak keşifte tarım uzman bilirkişi olarak ... mühendisine inceleme yaptırılıp, zilyetlikle kazanılabilecek kültür arazisi olup olmadığı belirlenip, bu yolda rapor alınmalı; komşu parsellerin tutanak ve dayanakları getirtilip uygulanmalı; bu taşınmazı sınır olarak nasıl nitelendirdikleri araştırılmalı; zilyetlik tanıkları taşınmaz başında dinlenmeli; zilyetliğin ne zaman başladığı, kaç yıl, ne şekilde devam ettiği sorulup, kesin tarih ve olgulara dayalı, açık yanıtlar alınıp; tesbit tarihine kadar gerçek kişiler yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı belirlenmeli; 3402 Sayılı Yasanın 14. maddesi uyarınca, davalılar yanında, varsa eklemeli zilyet/ler (miras bırakan, satan, bağışlayan vb) yönünden de tapu sicil...

      Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulunun 09.10.1946 tarih, 1946/6 Esas, 1946/12 sayılı kararında aynen "...MK.896 (TMK.983) madde uyarınca bir taşınmazda zilyetliği tecavüze uğrayan kimsenin bu hakkının korunması için açacağı davada; şeye malik olduğunu veya zilyetlik hakkını beyana lüzum olmadan sadece zilyetlik sıfatını değiştirerek tecavüzü ispat etmesi yeter. Bu halde hakim, yalnız davacının gerçek ise, zilyetlik halini tespit ederek tecavüzün önlenmesine karar verir. Bu karar zilyetlik konusunda kesin hüküm meydana getirmez. Zilyede mülkiyet hakkı vermez ve diğer tarafa mülkiyet iddiasıyla yetkili mercilerde başkaca dava açmak hakkına dokunmaz...." denilmektedir. Somut olayda davacının dava konusu taşınmazın zilyedi bulunduğu tarafların kabulünde olup bu hususta uyuşmazlık bulunmamaktadır....

        Davacıya ait 2 sayılı parselin kadastro tespiti 04.07.2000 tarihinde yapıldığına göre bitişikte bulunan yolunda aynı tarihte paftasında gösterildiğinin kabulü gerekir. Kural olarak kadastro tespitinin yapılmasıyla kadastrodan önceki zilyetlik kesintiye uğrar ve kadastro tespitinin yapılmasından itibaren yeniden 20 yıllık kazanma süresi ve koşulları aranır. Dava konusu yerin paftasında gösterildiği 04.07.2000 tarihinden davanın açıldığı 16.10.2009 tarihine kadar davacının yolda kalan taşınmaz üzerindeki zilyetlik süresi henüz 20 yıla ulaşmadığından davanın süreden reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek hüküm kurulmuş bulunması yerinde değildir. Her ne kadar TMK.nun 713/3. fıkrası uyarınca dava Hazineye yöneltilmemiş ve taraf teşkili sağlanmamış ise de, varılan sonuç gözetildiğinde davanın Hazineye yöneltilmemiş olması sonuca etkili bulunmamaktadır. Bu nedenle eksik görülen bu yön açıklanan nedenlerle bozma sebebi yapılmamıştır. Davalı ......

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : KADASTRO Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Yargıtay bozma ilamında özetle; "mahallinde yeniden keşif yapılarak 172 parsele revizyon gören tapu kayıtlarının gereği gibi zemine uygulanıp kapsamının belirlenmesi, komşu parsel tutanakları ile...Köyü sınırları içinde kalan parsel tutanakları ve tespitlerine esas kayıtlar zemine uygulanarak çekişmeli taşınmaz yönünü ne şekilde sınır okuduğunun tespiti, zilyetlik durumu, taşınmazın daimi olarak ... suları altında kalıp kalmadığının araştırılması, 289 ve 135 parseller ile ilgili dava dosyalarının getirtilerek incelenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi" gereğine değinilmiştir....

            ın 30.03.2012 havale tarihli raporunda EK:2'deki krokide gösterdikleri üzere; krokide (A) harfi ile gösterilen eylemli orman niteliğindeki 165,68 metrekare yüzölçümündeki kısmın orman vasfı ile 517 ada 1 parsel numarası verilerek kadastro tespiti gibi ... adına tapuya kayıt ve tesciline, taşınmazın tutanağının beyanlar hanesine zilyetlik şerhi yazılmamasına, krokide (B) harfi ile gösterilen 735,48 metrekare yüzölçümündeki kısmın tarla vasfı ile 517 ada ve izleyen son parsel numarası verilerek kadastro tespiti gibi ... adına tapuya kayıt ve tesciline, taşınmazın tutanağının beyanlar hanesine "Bu taşınmaz ....Sulh Hukuk Mahkemesinin 16.12.2010 tarih 2010/907 Esas - 2010/977 Karar sayılı veraset ilamı gereğince ... oğlu 1901 doğumlu ... mirasçıları olan ... kızı 1933 doğumlu ..., ... oğlu 1954 doğumlu ..., ... kızı 1954 doğumlu ... ve ... oğlu 1959 doğumlu ...'...

              Yerel Mahkemece, dosya içerisinde yer alan dava konusu taşınmazlara ait tapu kayıtlarından, taşınmazların tapu kaydının beyanlar hanesinde, 6831 sayılı Kanun'un 2/B maddesi gereği Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğuna dair şerh bulunmadığı, taşınmaz üzerinde zilyetlik tespiti ve beyanlar hanesine şerh verilebilmesi için Kanunda açık bir düzenleme bulunması gerekli olduğu, zilyetlik tespiti ve zilyetlik şerhi verilmesinin mümkün bulunmadığından, davacının dava konusu taşınmazda zilyetlik tespiti ve beyanlar hanesine şerh verilmesi istemiyle dava açmasında hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle davacının zilyetlik tespiti talebinin hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı T1 vekili ile davalı Orman İdaresi vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur....

                Dava, ister taşınmaz mülkiyetinin aktarılmasına ilişkin kadastro tespitine itiraz, isterse 2/B madde uygulaması nedeniyle Hazine adına tespiti yapılan taşınmazın beyanlar hanesindeki zilyetlik şerhine yönelik olarak açılmış olsun, kural olarak; bu tür davaların, tespit malikleri ile, tutanağın beyanlar hanesinde isimleri yazılı kişi ya da kişilere husumet yöneltilerek açılması zorunludur....

                  Kadastro tespiti ile güncelleme çalışmaları arasında önceki zilyedin zilyetliği terk etmesi ve bu durumun gerçekliğini gösterir tutanağın varlığı karşısında, zilyetlik şerhine yönelik ilk tespitin hükmünün kalmadığının kabul edilmesi ve bu terkten sonra kadastro ile güncelleme arası bir tarihte zilyetliği terk edilmiş çekişmeli taşınmazda, davacının zilyetliğe başladığını iddia ederek, eski zilyed lehine yapılan güncelleme işlemine itirazla adına zilyetlik şerhi verilmesi istemini içeren davasının dinlenmesi gerekir. Zira ilk zilyet zilyetliği terk ettiğine göre, davacının artık zilyet olmadığı sabit olan ilk zilyetten ırsi veya akdi bir yolla zilyetliği devralma imkanı hukuken kalmamıştır. Aksinin kabulü, taşınmaza fiilen zilyet olduğu halde, ilk zilyedin zilyetliği terk etmesinin külfetini sonraki zilyede yükleyecek ve 6292 sayılı Yasa'nın öngördüğü düzenlemelerden fiili kullanıcının mahrum kalması sonucunu doğuracaktır....

                    TMK'nun 996. maddesi ile, kazandırıcı zamanaşımından yararlanma hakkına sahip olan zilyetin, zilyetliği kendisine devreden kişi de aynı yetkiye sahip ise onun zilyetlik süresini kendi süresine ekleyebileceği düzenlenmiştir. Bu durumda nizalı taşınmazlar adına tescil isteyen davacıya satış, bağış ve benzeri nedenle devir edilmemiş ve davacı tarafta önceki zilyetten bağımsız olarak kazanmayı sağlayan 20 yıllık zilyetlik süresini doldurmamış ise davacı TMK.nun 996. maddesi kapsamında önceki zilyetlerin zilyetlik süresinden yararlanamaz....

                    UYAP Entegrasyonu