Sulh Hukuk Mahkemesinin 02.05.2013 Tarihli ve 2013/171 Esas, 2013/520 Karar Sayılı Kararı Davacının talebi 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 2/b maddesi uyarınca orman sınırı dışına çıkartılan taşınmazdaki zilyetliğin tespiti ve tapunun beyanlar hanesine şerhine karar verilmesine ilişkin olduğu, davacının davası 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 981 ve devamı maddelerinde düzenlenen zilyetlikten başka bir hakkı bulunmayan ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 4/c maddesinde gösterilen davalardan olmayıp 4721 sayılı Kanun'un 683 üncü maddesinde düzenlenen hakka dayalı davalar olduğundan ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun (3402 sayılı Kanun) 12 nci maddesinin 3 üncü fıkrası uyarınca kadastro tespitine itiraz niteliğinde olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. II. GEREKÇE A....
Köyü, 146 ada 2 parsel numaralı 5660,69 m2 yüzölçümlü taşınmazın beyanlar hanesinde gösterilen fındık ağaçlarının sahibi ve taşınmazın fiilen kendi kullanımında olmasına rağmen davalı ...’ın zilyetliğinde gösterildiğini belirterek, fiili kullanım durumunun hatalı yazıldığı iddiasıyla taşınmazın beyanlar hanesindeki muhdesat şerhinin iptali ve düzeltilmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece davanın kabulüne ve ... İlçesi, ... Köyü, 146 ada 2 nolu parselin kadastro tespit tutanağının beyanlar hanesinin kullanıcı kısmının iptali ile, beyanlar hanesine "Bu parsel ve üzerinde bulunan fındık ağaçları ... oğlu ...'nın kullanımında olup halen kendisine aittir" şeklinde şerh düşülmesine karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Köyü, 114 ada 23 parsel numaralı 9743,79 m2 yüzölçümlü taşınmazın beyanlar hanesinde gösterilen fındık ağaçlarının sahibi ve taşınmazın fiilen kendi kullanımında olmasına rağmen davalı ...’ın zilyetliğinde gösterildiğini belirterek, fiili kullanım durumunun hatalı yazıldığı iddiasıyla taşınmazın beyanlar hanesindeki muhdesat şerhinin iptali ve düzeltilmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece davanın kabulüne ve ... İlçesi, ... Köyü, 114 ada 23 nolu parselin kadastro tespit tutanağının beyanlar hanesinin kullanıcı kısmının iptali ile, beyanlar hanesine "Bu parsel ve üzerinde bulunan fındık ağaçları ... oğlu ...'ın kullanımında olup halen kendisine aittir" şeklinde şerh düşülmesine karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Köyü 103 ada 6 parsel numaralı, 2271,85 m2 yüzölçümlü taşınmazın beyanlar hanesinde gösterilen fındık ağaçlarının sahibi ve taşınmazın fiilen kendi kullanımında olmasına rağmen, davalı ...’un zilyetliğinde gösterildiğini belirterek, fiili kullanım durumunun hatalı yazıldığı iddiasıyla taşınmazın beyanlar hanesindeki muhdesat şerhinin iptali ve düzeltilmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece davanın kabulüne ve ... İlçesi, ... Köyü, 103 Ada 6 nolu parselin Kadastro Tespit tutanağının beyanlar hanesinin kullanıcı kısmının iptali ile, beyanlar hanesine "Bu parsel ve üzerinde bulunan fındık ağaçları Ercan oğlu ...'nun kullanımında olup halen kendisine aittir" şeklinde şerh düşülmesine karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir....
KAÇAK VE YİTİK KİŞİLERDEN DEVLETE KALAN TAŞINMAZLAR KAZANDIRICI ZAMANAŞIMIYLA KAZANILAMAZKADASTRO TESBITINE İTİRAZMUHTESATIN KÜTÜĞÜN BEYANLAR HANESİNDE GÖSTERİLMESİ 3402 SAYILI KANUNUN 19/2. MADDESİ HÜKMÜNCE MÜMKÜN İSE DE ZİLYEDİN GÖSTERİLMESİ MÜMKÜN DEĞİLDİR 3402 S. KADASTRO KANUNU [ Madde 19 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtayca davacı Kaya ve davacı Rasim tarafından incelenmesi istenilmekle temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşılmakla dosya incelendi, dosyadaki belgeler okundu. Tetkik hakiminin açıklamaları dinlendi. Gereği görüşüldü: Kadastro sırasında 163 ada 285 parsel sayılı 7803.14 m2 yüzölçümündeki taşınmaz tapu kaydına dayanılarak hazine adına tesbit edilmiş taşınmaz üzerinde değişik kişilerin zilyet oldukları kesimler beyanlar hanesinde gösterilmiştir....
Anılan bu ayrık hüküm dışında kanunlarımızda ve Tapu Sicil Tüzüğü'nde taşınmaz üzerinde bulunan muhtesatların tapu kütüğüne tescil veya şerh edilebileceğine veya kütüğün beyanlar hanesinde gösterilebileceğine ilişkin başkaca bir hüküm de bulunmamaktadır. Somut olaya gelince; davacı taşınmazlar üzerinde bulunan ağaçların kendisinin mülkiyetinde olduğunun tespiti ile bu hususun tapu kütüğünün beyanlar hanesine şerhini istemiştir. Taşınmazların tapuda tarla niteliği ile kayıtlı olduğu gözetildiğinde muhtesatların kadastro tespitinden sonra yapıldığı anlaşıldığından somut olayda mülkiyetin tespiti istenemeyeceği gibi ve 3402 Sayılı Kadastro Kanununun 19. maddesi hükmündeki ayrık hükmün uygulanma koşullarının oluşmaması nedeniyle de tapu kütüğünün beyanlar hanesinde şerhe karar verilemeyeceği kuşkusuzdur....
Asliye Hukuk Mahkemesince taraflar arasındaki uyuşmazlığın zilyetliğin tespitine yönelik olduğu mülkiyet hakkına dayanılmadığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş ise de varılan sonuç dosya içeriğine, yasal düzenlemelere uygun düşmemektedir. Tapu kaydının oluşmasından sonra tapu kaydının beyanlar hanesinde yazılı olmayan kullanıcı şerhinin verilmesi ya da mevcut şerhin değiştirilmesi istemli davalar, kayıt maliki ...ye ve varsa lehine kullanıcı şerhi bulunan kişilere karşı açılması gerektiği ve davacının, iddiasını ... ve varsa kullanıcı şerhi sahibine karşı kanıtlaması zorunlu olduğu için çekişmeli yargı işi olup tapu kaydında hak sahibinin değişmesi sonucunu doğurabileceğinden görevli genel mahkeme 6100 sayılı HMK'nın 2. maddesi uyarınca Asliye Hukuk Mahkemeleridir....
nun kullanımında olduğu gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, yapılan araştırma, uygulama ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Dosya içinde bulunan ve davalı tarafça sunulan delil listesi ekinde, müşterek muris ... tarafından, Kaynarca Köyü hudutları içinde bulunan taşınmazlarının tamamını oğlu ...'na hibe ettiğine ilişkin 11.2.1990 tarihli senet bulunduğu halde, yerel bilirkişi ve taraf ve senet tanıklarından buna ilişkin bilgi ve görgüleri sorulmamıştır. 5831 sayılı Yasa ile 3402 sayılı Yasaya eklenen Ek 4. maddesinde bu madde gereğince, Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerle ilgili kadastro tespiti sırasında, fiili kullanım durumları dikkate alınmak ve varsa üzerindeki muhtesatın kime veya kimlere ait olduğu ve kim veya kimler tarafından ne zamandan beri kullanıldığı kadastro tutanağının beyanlar hanesinde gösterilmek suretiyle Hazine adına tescil edileceği düzenlenmiştir....
Kadastro Müdürlüğüne karşı açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine, beyanlar hanesinde gösterilen kullanıcı durumunu belirtir şerhlere yönelik açılan davanın kabulüne, çekişmeli 148 ada 124, 128, 135, 165, 168, 182, 183, 179 parsel, 149 ada 20, 24, 33, 40, 62, 79, 85, 88 ve 91 parsel sayılı taşınmazların kadastro tespiti gibi davalı Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, tutanağın beyanlar hanesinde bulunan şerhin iptaline, “3303 sayılı Kanun'un 3 üncü maddesi gereğince idarenin ve ruhsat sahiplerinin maden arama ve işletme faaliyetlerine müdahale edilemez ve bundan doğacak zararlarda mülkiyet hakkına dayanılarak bir hak ve tazminat iddiasında bulunamaz”, “14.11.1999 tarihinden evvel olmak üzere bu taşınmaz toplam 7 hisse itibariyle; ... ve müştereklerinin kullanımındadır” şerhlerinin konulmasına, çekişmeli 148 ada 121, 125, 159 ve 149 ada 31, 57, 64, 72 ve 74 parsel sayılı taşınmazların kadastro tespiti gibi davalı Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, tutanağın beyanlar...
Köyü, ... ada 3 Nolu Parselin Kadastro Tespit tutanağının beyanlar hanesinin kullanıcı kısmının iptali ile, beyanlar hanesine "Bu parsel üzerindeki fındık ağaçları ... ... oğlu 1951 doğumlu ...’in kullanımında olup halen kendisine aittir" şeklinde şerh düşülmesine karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerin 5831 Sayılı Yasa ile 3402 Sayılı Yasaya eklenen ek 4. maddesi gereğince yapılan kadastro tespitinin beyanlar hanesinde gösterilen muhdesat ve zilliyetlik şerhine itiraz niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce yapılan orman kadastrosu ve 2/B uygulamasının hangi tarihlerde yapıldığı dosya kapsamından anlaşılamamıştır. Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli bulunmamaktadır. Şöyle ki, davacı dava dilekçesiyle sadece kullanımdan bahsetmiş muhdesat hususunda bir talepte bulunmamıştır....