Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırı dışına çıkartılan taşınmazdaki zilyetliğin tespiti ve tapunun beyanlar hanesine şerhine karar verilmesine ilişkin olduğu, davacının davasının TMK.981 ve devamı maddelerinde düzenlenen zilyetlikten başka bir hakkı bulunmayan ve 6100 S.Y.'...

    Kargı Sulh Hukuk Mahkemesi'nce;davacı vekilinin, uyuşmazlığın Çorum İli, Kargı İlçesi, Çobanlar Köyü, 175 ada 1 parsel sayılı Yaylak nitelikli, kamu orta malı olarak malik kaydı yapılmış taşınmaz üzerindeki yayla evine ilişkin olduğu, davanın temelinde, söz konusu yayla eviyle ilgili kira ilişkisinden doğan kiralayanlık şahsi hakkına dayandığı, bir başka deyişle, davanın temelde şahsi hakka dayalı el atmanın önlenmesi davası olduğu, davanın sadece zilyetliğin korunmasına yönelik dava niteliğinde olmadığı, Sulh Hukuk Mahkemesinin yalnızca zilyetliğin korunmasına yönelik davada görevli olduğu, temelde şahsi hakka dayalı müdahalenin meni davasında Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli bulunduğu gerekçesiyle karşı görevsizlik kararı verilmiştir. Dava; dava konusu ev açısından hakka dayalı müdahalenin önlenmesi isteğine ilişkindir....

    Asliye Hukuk Mahkemesince, uyuşmazlığın taşınmaz üzerindeki zilyetliğin korunmasına ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi ise, davanın zilyetliğin tespiti ile tapunun beyanlar hanesine şerh verilmesine ilişkin olup Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda, uyuşmazlık konusu... İli... İlçesi, ... Köyü, 819 parsel sayılı taşınmazın 6831 Sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğu, tapu kaydının incelenmesinde taşınmazın ¼ hissesinin...oğlu ...¼ hissesinin ... oğlu ... ¼ hissesinin ...oğlu ...ve ¼ hissesinin... oğlu ...'ın kullanımında olduğunun beyanlar hanesine şerh verildiği anlaşılmaktadır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi - K A R A R - Temyiz incelemesi yapılması gereken ve gerçek kişiler arasında görülen bu davanın zilyetliğin tesbiti ve korunmasına ilişkin olduğu ve 2797 sayılı Yargıtay Kanunun 14. maddesi ve Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 21.01.2013 tarih ve 2013/... sayılı kararı gereğince bu davada, ... Yönetiminin taraf olmadığı, çekişmeli taşınmazın sınırında ... olmadığı, ... kadastrosu kesinleşmiş olsun olmasın, ... kadastrosu ve ... rejimi dışına çıkarmayla ilgili tutanak ve haritalarının uygulanması ve ... araştırması yapılmasını gerektirir bir konu olmadığından, temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışında olup, Yargıtay 8. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; dosyanın görevli Yargıtay 8. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine 16/05/2013 gününde oy birliği ile karar verildi....

        Mahkemece, taraflar arasındaki uyuşmazlığın zilyetliğin korunması niteliğinde olduğu ve davacının üstün zilyetliği bulunduğu ileri sürülerek davanın kabulü ile davacının zilyetliğinin korunmasına ve dava konusu taşınmazın davacıya teslimine karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, tapuda kayıtlı bulunmayan dava konusu taşınmazın senetle satın alındığını ve 10 yıldır vekil edeni tarafından kullanıldığını açıklayarak istekte bulunmuş, mahkemece uyuşmazlık zilyetliğin korunması niteliğinde değerlendirilerek yazılı şekilde karar verilmiştir. (TMK.m 981 vd). Dava dilekçesindeki açıklamalar dikkate alındığında davacı tarafın mülkiyet hakkına dayanarak talepte bulunduğunun kabulü gerekir. TMK.nun 683. maddesinde, bir şeye malik olan kimsenin hukuk düzeninin sınırları içinde o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahip olduğu açıklanmıştır....

          Asliye Hukuk Mahkemesince, uyuşmazlığın taşınmaz üzerindeki üstün zilyetliğin tespiti ile korunmasına ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi ise, davanın zilyetlik tespitine itiraz ve tapuya şerh verilmesi istemine ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda, uyuşmazlık konusu Antalya İli Mazıdağı Mevkii 28175 Ada 5 parsel sayılı taşınmazın 6831 Sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğu, yapılan zilyetlik tespiti çalışmalarında bu taşınmazın beyanlar hanesine sehven davalının isminin yazıldığı belirtilerek taşınmazın davacı adına tespitine karar verilmesinin istendiği anlaşılmaktadır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Zilyetliğin tespiti istemine ilişkin olarak açılan davada Fethiye 2. Asliye Hukuk Mahkemesi ile Fethiye 1. Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, davacının Maliye Hazinesi adına kayıtlı olan taşınmazda zilyet olduğu iddiasına dayalı, davalının şerh edilen zilyetliğinin iptali ile kendi zilyetliğinin tespiti istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, salt zilyetliğin korunmasına ilişkin olan davanın 6100 Sayılı HMK'nin 4/c maddesi uyarınca sulh hukuk mahkemesinde görülmesi gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi ise, dava tarihi itibariyle yürürlükte olan HUMK hükümleri uyarınca asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğunu belirterek görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....

              Asliye Hukuk Mahkemesince, uyuşmazlığın taşınmaz üzerindeki üstün zilyetliğin korunmasına ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi ise, davanın, 30 günlük askı süresi geçtikten sonra 3402 sayılı yasanın 12/3 maddesinde düzenlenen 10 yıllık hak düşürücü süre içinde açılan kadastro tespitine itiraz davası niteliğinde olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda, uyuşmazlık konusu ... İli ... ilçesi ... köyü 905 parsel sayılı taşınmazın 6831 Sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca ... adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğu, davacının, dava konusu taşınmazda zilyetliğinde bulunduğunu ve süresinde itiraz edemediğini belirtilerek taşınmazda zilyetliğinin tespitine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmaktadır....

                Hemen belirtmek gerekir ki, zilyetliğin korunması davasıyla zilyet, zilyetliğin hakka dayandığını ispat külfetine katlanmadan sadece zilyetliğini öne sürerek Sulh Hukuk Mahkemelerinde uygulanan basit yargılama usulünün sağladığı kolaylıklardan yararlanır. Zilyet, zilyetliğin arkasında bulunan ayni (nesnel) veya şahsi (kişisel) bir hakka dayandığı takdirde dava, bir hak davası niteliğini kazanır.Madde içeriğinden açıkça anlaşılacağı üzere, yalnız zilyetliğin korunmasına ilişkin davalar, dava değerine bakılmaksızın Sulh Hukuk Mahkemesince görülecektir....

                Asliye Hukuk Mahkemesinin 26/03/2015 tarihli ve 2010/482 Esas, 2015/22 Karar sayılı ilamı ile; dava konusu taşınmazın Hazine adına kayıtlı olduğu ve zilyetliğin korunmasına ilişkin davaların Sulh Hukuk Mahkemelerinin görevi kapsamında bulunduğu belirtilerek görevsizlik kararı verilerek temyiz edilmeksizin kesinleşmesi üzerine, süresinde kendisine gönderilen Sulh Hukuk Mahkemesince, çekişmeli taşınmazın davacının fiili zilyetliğinde iken davalı tarafından ağaç dikmek suretiyle müdahalede bulunulduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, davalının 4242 parsel sayılı taşınmaza yönelik meyve bahçesi dikmek suretiyle yaptığı vaki etatmanın önlenmesine, fen bilirkişisinin 27/04/2012 tarihli raporu ekindeki krokide yeşil renkle işaretli olarak gösterilen nizalı taşınmaz içerisinde bulunan ve zirai bilirkişinin 11/05/2012 tarihli raporunda cins, sayı, nitelik ve değerleri belirtilen mevye ağaçlarının kal’ine karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu